24.EKİM.2018 TARİHLİ KARANLIĞIN IŞIĞI 8
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ- 2. BÖLÜM
Soru soruldu, cevap vereyim... Dediler ki “nesillerin ne oldu?” Canlarım... Kervan hepsini tanır, hakikiyetle diller ve yaşatır... Onlar Hakk’ı, Hakk olanı ve hakikiyeti hakim olanı dillediler... Bende olmalarını dilediklerinde olurlar... Ama yaradan ve yaratılanın hakim olması için, mutlak kuranın kodlanması gerekir... Onların kontrolu, bütünün gücüdür... Ve ocak yıkmayan onlar, kendi yarınları için, mutlu ve huzurlu dürümlerde, koruyuculukla kayda inerler... Simsiyahtır hepsi, hiç biri kırılmaz ve kırmaz... Bunu iyi bilin... Ve bir diğeri soru yöneltti “netice nedir” dedi... Netice soruluyor bugün “nedir netice?” RAHMANIN RAHMİ KALEMDE MUTLAKİYETİ... Haydi buyurun anlayın... Sordunuz... Allah insanın kalemidir... Anlayın!... Allah insanın hakikiyetidir... Anlayın!... Allah insanın rahmi kapısıdır... Anlayın!... VE, İNSAN MUTLAKTIR... ANLAYIN!...
Murad edilir ki; herkes kendini diller ve dinler... Biz dünyaya ORZ sahrasından inmedik... İnsanlık kapısını, hak teknikle kodlayıp girdik ki o kapı; muktediriyetin, halikiyetin kapısıdır...
Kantar insanı tartar mı? Tanrıdır insanı tartan... Kantar insanın kelamıdır... Tartan tartılır o kelamda... Ama Allah’ın tahtında insan mutlaksa, tanrı onu tahditsiz sayar ve tartamaz... VE CENNET, BİZDİR... İmparatorluğun gücünü bilin canlar... Bugün dünyalıyız bizler... Ve biz imparatorluk görevlileriyiz... Bugün burada oluş sebebimiz; bütün türevleri tohumlayıp, muktedir kılmak içindir... Bu çalışmaların nedeni budur... Teknik tohumlama ve bütünün gücünü tüm insanlığın kültü olarak kodlama... Ağır yük taşıtmayız ama, Allah’ın teknik tohumu olanlar, bu bilgileri muktedir olup mutlaka hak edecekler...
Yeri göğü yaradan insandır... Bunları iyice anlayın!... İLMİN KALEMİ İNSANLIKTIR... Ve yolu kodlayan, yolu tohumlayan biliş, mutlak olan insanın bilişidir... Diyebilirsiniz ki “hani nerede o?” O SENSİN CAN... O SEN... Ve biz bunu artık insanlığa anlatmalıyız... O sensin... NE YAZDINSA, ONU YAŞIYORSUN... YAZILAN YAŞANIR... ANLAYIN!... YERKÜRE BUNU SİZE ANLATTI AMA ANLAYAMADINIZ... Yazı yazarken, yaratan yaratılan ayrı dilden konuşmaz... Tek bir dil vardır... İnsanın tek dili vardır... O DİL; HAKİKİYETİN TEKNİK, TAHDİTSİZ İLMİDİR... BUNUN ÖTESİNDE BAŞKA BİR DİL YOKTUR... “Koru beni Allahım” diyenlere şunu söyleyeyim “KONTROL İNSANINDIR... KORUYAN, KORUNANDIR...” Ağır yük taşımadan size açık veriyorum... Belki beni tanırsınız diye sormam... Ben, BEN olup tanırım yürekleri... Ama sizi BİR TEK olup tanırım... Ayı, güneşi bilin ama İLMİ DE BİLİN... SİZDEN ÖTE BİR İLİM YOKTUR... BUNLARI BİLİN...
Boyum, öz görevim gereği çok kısadır... Uzamak niyetim yoktur... Ama uzarsam, yaşamlar kodlanır... Bilirim... Uzarsam, mutlak kuranlar koklanır... Ama uzadığım an mutlak kaynaklar ışıktan ayrışabilir... Çünkü hepsi kelamsız, hakikiyetsiz kalabilir... Bunca sistem, bir tek oldukça; biz tek tek, ayrı ayrı değil, BİR TEK OLMALIYIZ... Unutmayın; olgun başaklar seçilmez, TEKTİRLER... “Biz olgun başakları hasat etmeye geldik” derler ya hani... Gülünçtürler... Biz onlara, karanlık aydınlığı tohumladığında “her an tektir” deriz... Anlasalar, hak edecekler...
Başlangıçta İMPARATORLUĞUN GÜCÜ diye bir güç yoktu... Çünkü imparatorluk kodları tüm sahralara, kaynak kodlama yapmamıştı... Ama bugün var... Bugün, her şey farklıdır... Ben, cennetteki insanı değil, ilimdeki kelamı dillerim... Benden cenneti anlatmamı isterler...
Vali, planetimizi ziyaret ettiğinde, herkes “ay vali geldi” derler ya hani... Ama anlayın ki o vali, veli değil İNSAN olsaydı, KALE olurdu yaşam tüm sahralara...
BİRLER KAPISINDA ARTIK İNSANLIĞIN ÇOK ŞEYİ FARKETMESİ GEREKİYOR... Her kim ki, ziyaretçidir yaşama, SİSTEM içindir... Size gelişi “ben sizi korumaya geldim” diye olsaydı, ölü planete inmiş sayardı kendini... Ama anlayın ki; o diridir ve diri olması kendini bulması değil, ilimle dillenişi, yaşamı hak edişi ve bilişiyledir...
Dağlarım!...
SURA ÜFÜREN İNSANLIKTIR... Ama insansılar, sura üfüren bir levhi kaynak olan İsrafil’i beklerler... Çarık çıkardılar, “biz İsrafil geldiğinde HALİK olacağız” derler... Yeniden, yeniden ve yeniden dillerim ki; İNSANIN ÖTESİNDE HİÇ BİR İSRAFİL YOKTUR... VE O BURADADIR... Biz olan dürümlerde HALİK olandır...
Kaçıp gitmeyin insanlık, kaçıp gitmeyin... Tüm insanlık, hayrın hakkında dillenin ki, hakikiyet SİZ olsun... Kocaman kocaman saltanat kodları... Yerküreye inmişler ve diyorlar ki “biz sizi koruyacağız...” Vali gelmiş, sizi “koruyacağım” der... Ve biz deriz ki “vali, gel de görev taşı... Gel... Koru yürekleri... Hologramı aş... Hakk’ın kalemi ol... Koru ilm-i kalemlerde KURAN olanları... Ama sen seni bil de koru... Hayrın hakkında HALİK ol da koru... Sevgiyle koru... O zaman ben seni koklarım, kodlarım, toprakta KALEM olarak kayda alırım... Aksi halde, vereceğin hiçbir şey yoktur yaşama... Bunları anla artık...
“Ruhsuzsun” dediler... “Oh alâ” dedim... “Kok” dediler... “Oh aha” dedim... “Hah” dediler... “Aha” dedim... “Hah” dediler... “Aha” dedim... “Hani nerede?” dediler... “A-HA” dedim... BENİM SIRRIM BUDUR... A-HA!... BENİM SIRRIMDIR BU... Ben sonsuzluğa kodlanan şafağım... “A” sesli, “HA” sistemin halikiyeti... Her insan “H” kapısında “A-HA” diyebilir... Ama o kapıya varmak, her insan için mutlak olana varıştır...
Ben, sura üfürenim... Her andayım... “AHA” diyerek... Bunu anlayan, haliki hak olup, hak ordularındaki o yoğunluğu dilleyendir... Ve ziyadır... Bilişin kapısı budur canlar... “A-HA...”
***SONSUZLUKTUR AHA!... SESSİZ HARFİN, SESLİ HARFLE SINIRSIZLAŞTIRILMASI...
“H” kesişiminde, “A” sonsuzlaşması... VE, MUKTEDİRİYETLE KODLADIK BİZ BU HARFİ... Ve, bu halikiyeti... Bu HAKİM-İ HAK olan ilmi... Şikayet etmişler “AHA kaba bir laf” diye... Vallahi kırıldılar, hakkı, hakikiyeti anlamadılar... “AHA” diyen, “HA” olan, SAHADIR...
Aşkımsınız canlarım benim... Aşkımsınız... Ah işte bu... Ve iş budur...
https://youtu.be/MiD__Ur3_cY
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
