KARANLIĞIN IŞIĞI (1/2)
05.09.2018
Ezme ezilme!... YOL’u bul; NUR ol… Öldüğün an (yaşama doğduğunda) senim ben. Seni alırım; tohum ekmiş isen, o tohuma kontrollu olarak kodlarım… Sen tohumsan, sende olurum ve yolun olurum… Ben bir tohumum… Umman olan yarınları kodlarken; YAŞAM olarak YARIN’a varırım da dirilmeyenden, MEKTEP kurmam yaşamda. Kursam, İnsan Mektebi, İnsan Sofrası’nda kodlayıcı olmaz… Ölü insan, Ekmek yapar; ekip kurar; tohum olur; mutlak kaynak olur ve ruh olduktan sonra, ARZIN GÜCÜ olup yaşama iner ve KERVAN olur. İşte o zaman MEKTEP olur.
Başlangıçta, dünya planında, İLİM vardı; İNSAN yoktu… İNSANIN NURU vardı; YAŞAM yoktu… İLMİN SİSTEMİ vardi; SAHRA yoktu… Hasat yapılacak hiçbir SİYAHLIK yoktu. SİYAH olmazsa, hasat olunmaz; hasat yapılmaz.
Dünyaya, IŞIK SAHRALARI inmeliydi. İşte IŞIK, SAHRALAR’ı ekmeye gelmedi. TOHUM olmaya da gelmedi. DİN İLMİ’ni, DİL TEKNİĞİ ile kodlamaya geldi.
Her SES, bir TEKNİK SAHRA’dır. Tüm sesler, kodlar halindedir ve YAŞAM KAYITLARI’dır. Bu kayıtlar, FORMAL SOFRALAR kurar ve o sofralarda, YAŞAM KAYNAKLARI oluşturur. Her bir sofra, CİNNİ, CEVHERİ ve HAKİKİ KAYNAKLAR’la kodlanır ve TOPRAK, TOPRAĞI SİSTEMLEŞTİRİR…
Herkesin, kendi “DİL”i vardır. Bu DİL, TEKNİK TAHDİT olarak da dinletilir. BEŞİR SAHRALAR’da, DİRİLİK, kodlanmamışlıktır. Bu sahralarda; DİRİLİK, kontrol kuramaz ve Sonsuz Zamanlar kodlanamaz.
İşte dünyada, her şey SİSTEMLİ olarak var edilmeye başlandı. DÜNYA SULTANLIĞI, kontrollu olurak kuruldu. Dünya için “İKİ CEVHERİLİK” kontrol edilerek yere çekildi. Birisi, “SİSTEM OLAN YAŞAM” ve diğeri “YAŞAM SAHRASI OLAN KELAM.” Her biri BİLİŞ ve herbiri, kirli ya da temiz ZAMAN… Herşey, herşeyden yaratılmalıydı. Bunun için TEMİZLE KİRLİ BİR TEK OLDU ve DOĞAL DÜNYA’ya indirildi.
Dünyada herkes, “ASA benim!” der. “Yetki benimdir!” der. Der ama o yetki, herkesindir… Herkes, yaşamı HALİK kılmalıdır. Bütün mesele, YAŞAMIN HALİK OLMASIDIR…
“NEFES”iniz yaşama indikçe; “YOL”unuz kodlanır ve tohumlanır. İşte Dünya, ölü planet olarak böyle yaratıldı. SONSUZLUK, SONLULUĞU kodladı.
Her biriniz, BİLİŞİN SONSUZLUĞU’nu hakettiğinizde, yarınlarınızı HALİK kılarsınız; DÜZEN kurarsınız. Buydu dünyada olması beklenen!...
Yerkürenin; “ET KEMİK OLAN İLME” ihtiyacı vardı. İşte o İLİM, “YAŞAM”dı. “ET KEMİK İLİM” HERKESİN KELAMI ile kodlanmalı ve var olmalıydı. Mutlaka olması gereken buydu!...
Dünyada, büyük kötülüklerin yaşanmış olduğu bilinir. Her planette büyük kötülükler yaşanır ve BÜYÜK KÜLTLER, TOHUM olarak DİRİLİKLER’e çekilerek, kontrol kurulur.
İşte İNSAN SAHRALARI, bu yoğunluklarla HALİK kılındı ve dünyaya, “İMPARATORLUĞUN GÜCÜ”, “ALLAH TAHTI”ndan indildi. Bu gücü, “İLİM KALEMLERİ” bildiler.
BÜYÜK KÜLT, bu yoğunlukla yaşama indikten sonra RUH, SAHRALAR’a indi ve zorluklar aşılmaya başlandı. İyi ki hasat olanlar, cümle yarınlara güç katmaya başladılar.
Etkin bir çalışma ile BÜYÜK KÜLT, ÖZ KÖKLER’i güçlendiriyor. Azı, “SAHRA” bilenler; çoğu, HALİK KILACAKLAR ve Yerküre, erken zamanda görevi alacak.
ENKARNELERİNİZ (SES ENKARNELERİNİZ) bu yoğunluğu oluşturur ve RUH’u, SONSUZ SAHRALAR’da göreve alır. Sizin ilminiz ile bizim ilmimiz, HALİK olur. Şükür ki hakettik ve başardık!... Dünyanın adı “İLİM” oldu. Şimdi ve şimdi!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
