24.EKİM.2018 TARİHLİ KARANLIĞIN IŞIĞI 8
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ- 1. BÖLÜM
“Takdir-i ilahi” dersiniz ya hani, bizler İNSANLIK İLMİNDE takdir ettiğiniz her anı dilledik...
Devinim çok güçlendi... Tüm insanlığın gücü artıyor... Emre itaatle bütüne görev taşıyanların, çürük çarık bilgiyi dahi kodladıkları bilinir ki; bu şu anlama gelir, ARZ, ARŞI HAK ETTİ!... Arzın arşı hak etmesi, ağır yükün hafifletilmesinde en büyük BİRLİK SİYAHLIĞIDIR... Bu unutulan bilgilerin yeryüzünde oğullaması ve yeniden HALİK OLMASI diye bilinmelidir...
Kendi yolunuzdan bütüne hizmetçi olmanız, mutluluktur ama; HER İNSAN KENDİ YOLUNDAN BÜTÜNE HİZMETÇİLİK YAPAMAZ... TÜM İNSANLIĞIN TEKNİK OLARAK “BİRLİK” KURMASI GEREKİR... Eğer insanlık BİR TEK olursa, tüm insanlık KURAN olabilir ve yol oluşturulduğunda, bütünün görevi bilişin kuranında mutlak kutsal ışığa dönüşür...
SİSTEMİN GÜCÜ ARTTI... ÇOK DAHA YÜKSEK BİR SİSTEM DEVREYE ALINDI... Bunca çaba işte bunun, hakikiyetin hakimi olan bilişlerle gerçekleştirilmesi içindi...
DEVİNİM ÇOK GÜÇLENDİ ve tüm insanlığın kontrolu bu şekilde kayda girdi... SIRDIR İLİM... AMA İNSANIN KELAMI DAHA BÜYÜK SIRDIR... BUNU ANLAMAK KOLAY DEĞİLDİR... HER ŞEY AMA HER ŞEY İNSANLADIR... Kimse insanın ötesine bir ilim yapmaz... Ama AKLIN KAPISI, HASAT İLMİDİR... Bunu da anlamalı insan...
“Marka bir çalışma yapılıyor bu mecliste” demiştim bir dönem... Ve bu mecliste yapılan bu çalışma; tükenen insanlığın da, kodlanışı ve kontrolu içindir... Herkes “ben insanlığı artık isteyemem, o insanlık çok güçsüz kaldı, kontrol dışı ışıkları yoğun ve onları hak etme imkanımız yok” derken, bu çalışmayla bizler tümünü kodladık... Ve tümünü koklattık... Ve müthiş bir ışıma sağladık... Bu ışıma, zamanın sahralarındaki ışımadır... YENİ DÖNEM, ÖLÜ PLANETİN DİRİLİŞ DÖNEMİ OLACAK... BU DİRİLME; KELAMLA VE HALİKİYETLE OLACAK... Ama yarının insanı, çok güçlü insanlığı kodlayacak... Bizler, doğanın kuranları; mutlak kayıtlarımızı dünyaya indirdiğimizde, “bizi anlayacak kim çıkar” diye düşünmedik... Ve dedik ki “ekmek yapalım, o ekmek kontrol kursun, kontrol kurulduğu zaman mutlak kuran dürümlerde ilim olur ve imparatorluğun gücü devreye iner ve herkes kendini kendi yüceliğiyle diller, anlar, yaşar...”
Buna çokları “inanç sahrasında görev yapılmaz” dediler... Ve “bu şekilde düşünmeniz yeterli değil” dediler... Ama, “kıran kırılan insan, her şeyi başarmıştır ve bunu da başarır” diyerek geçtik, geldik...
KIRMAK, İNSANLIĞIN KONTROLSUZLUĞUNDA OLUR... BİZ İNSANLIĞI KIRMAMAK ÜZERE GÖREV TAŞIDIK... HER ŞEY, HER ŞEYİN GÜCÜYLE OLUR... Ama bir insan “BEN VARIM, BAŞKASI YOK” DERSE, ÖLÜDÜR O!... Ve biz, insanlığın tekniğini, hakikiyetini ve türevlenişini kontrollu olarak kodladık... İnsana “CENNET” demedik biz, “İLİM” dedik... Her insan CENNET ister... Aha CENNET VERDİĞİNİZ VE OLDURDUĞUNUZ OLMADIKÇA, YOLUNUZA DEĞİLDİR... Siz, kendi cevherinizle kendi cennetinizi kurmalısınız ki; o cennet size SİZLİK KELAMI olup, hakikiyetinizle dillensin... Aksi halde, sizin cennetiniz diye bir cennet yoktur...
Mutlaka insan soyu anlayacaktır... Her şey açık bildirilecektir... Ve biliş kodları bunları tohumlarken, tüm insanlık kodlanacak ve kontrol kuracaktır... Demin beni dinleyen çokları, yüce diriliklerde sormaya başladılar... “Netice nedir” diye...
Değerliler!...
SEVGİDİR NETİCE!... BİZ, SEVGİYİ KODLUYORUZ BURADA... Hakk’a varanın hakikiyetiyle dürümlediklerini dilliyoruz... Evren evren gezen sizler, beden almadığınız için burayı anlayamıyorsunuz... Her biriniz geçip gelin de görün yaşamları... Yoksa biz buradayız, seyirciyiz... MUKTEDİR DEĞİLSENİZ, SEYRETTİĞİNİZİ DE HAK EDİP DİLLEYEMEZSİNİZ...
YARINLAR, İNSANLIK İLMİDİR... AMA BUGÜNÜ KODLAYAMAYAN, YAŞAMI HAK ETMEMİŞTİR... En ve boydan ibaret olan bir zamanda, biz Allah’ın tınısını duyanlar, hak teknikle bütüne hizmetçilik yapıyoruz burada...
Kural, dünya için ilimdir... İnsanlık ilmidir... BUNU BİLMEYEN, BU BİLGİLERİ OKUSA DA DİNLEYEMEZ, DİLLEYEMEZ... SADECE OKUR VE HAKİM OLMADAN KENDİNİ ANLATIR... AMA HAKİM OLDUĞUNDA, İLMİ ANLATIR... Ve biz bütüne hizmetçiler, insanlığın diriliğinde, herkesin ilminden kendi yüreğimizi dilledik ki, herkes dillensin diye...
KAÇMAK, İNSANLIK İÇİN KONTROL DIŞILIKTIR... “Ben kaçtım...” Oh ne alâ... Ama ya zekan yeterse yaşama inmeye... Beni, bendeki dili, kodlayıp da kendini hak edebileceksen, nesillerini de hak et... Ama, kaçıp gittiğinde ve yolunda kodlanmışlık, tohumlanmışlık yoksa; sakın sakın insanlıkla ilgilenme... Sen insanlıkla ilgilendiğince, insan sensiz kalır...
Cennetliler!...
DÜNYA PLANETİNİ ANLAMAK KOLAY DEĞİL... Ama dünyayı hak edip dinlemek sorumluluktur... Bugün burada biz bunu yapıyoruz... Devre devre dünya planetini kelamla dilleyenlere, gerçekleri açıklıyoruz... Gerçek, kendini hak etmekten öte; HAK KALEM olup MUTLAK olmaktır... Ben beni hak etsem de, sen senleşmedikçe ben yokum... Mutlaka ama mutlaka bunların anlaşılması gerekir... Ben, ben olmadan da varım!... Ama sema BEN SİSTEMİNDE yoktur... O gün “BEN” olduğumda, SEMA olur...
“OL” dedim oldu... Peki ya ben yoktum da, “OL” mu dedim? Hep oldurdum ama yoktum... Netice olarak; ÖN GERÇEKLİK BİLİŞTİR... BEN BİLMEDEN DİLLENMEM... Ama bilişi kodlarken bedenim, Hakk’ın kalemi olmalıyım ki, tanrı olabilen tahditli olmasın diye...
Resimler yaparım yaşam ilminde... Her yaptığım resim bilişin kelamı olur... Ama “yak, yık” değil, “hakikiyetinle hak ol da, halik ol” diye... Yerkürenin görevidir akıl... SOYUM ALLAH SOYUDUR... Bilin... AMA YOLUM HAKK’IN YOLUDUR... Eğer ben aklın yolunda Hakk’ın kalemi olamasaydım, sel alırdı yüreğimi... Ölü kalırdım yaşamlarda... Ve yaşam kontrol kurup, yasalarla yarınlaşamazdı...
GEÇİŞ, İNSANLIK GEÇİŞİDİR... Kil, kumdur yaşam ama; imparatorluğun gücü kodlandığında, artık yaşam kontrol kuracak güce varır...
https://youtu.be/O9dTMNpXfUk
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
