Birlik İlmi
  KARANLIĞIN IŞIĞI (5), 4.AKIŞ 2.BÖLÜM
 

KARANLIĞIN IŞIĞI (5)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 4. AKIŞ 2. BÖLÜM

Hani neredeydiniz? Buradaydınız ve hep buradasınız. Mutlaka burada olmanız bütüne hizmet içindir ama benim için önemli olan sizin yoğunluğunuzun kontrollu oluşudur.

Ruhlar kapısına gelmek kolay… Kuran olmak kolay… Muktedir olmak kolay ama TANRI olmak kontrollu ve hakikiyetli oluşla mümkündür.

Önce ölüyü diriltin, beden alın. Koruma altına aldıklarınızı tohumlayın. Kör olmadığınızı görüyorum. Gönlü göç koduyla tohumlanan olduğunuza eminim. Karşınıza kim gelirse, ölü planetten gelmiş olur ama burası “ölülerin diyarı” olsa da burada diri olanlar da var. Bunları iyi anlayın.

Kontrol insanlıkladır. Emperyal toplantılar düzenlediğinizi görüyorum. Bu emperyal toplantılarda, bütünün kötülüğünü yaşama sahra olarak indirmek istediğinizi de biliyorum. Ve şunu da biliyorum ki resmi çalışmalara kaynak olabilmeniz, beşere kaideyle ilme kuran olup inmenizledir.

Tanrı olmuş olmak, tahditli olmaktan ötede Hakkın kalemi olmak mıdır? Yoksa hakka varıp, aklın kapısında bütüne hizmetçi olmakla mı?

Deli divaneyim dünya için… Ama ben dünyanın ruhu olarak mutlak kuranları da toprağa çekmek istedim. Sizleri buraya bu nedenle çağırdım.

Eğer sizlerin rahmi kapınız mutlak olamamışsa, kontrolunuz olamadığından değil, olgun sahraları kontrol etme niyetinizden dolayıdır.

Ellerim ellerinize ulaştı… Yaşamım tahditsiz ve ben bütüne hizmet ederken herkesin kendi diliyle, kendi yaşamıyla bütünün gücü olmasını bekliyorum.

Muradım şudur ki olan her neyse, öz göreviniz olarak kök görevinizi tohumlayarak ve mutlak, kutsal taht olarak çantanızı bütüne hizmetçilik için kayda almanızdır.

Eğer çantanız doluysa, umut var demektir… Ama çantanız dolu değilse henüz hakikiyetinizle hakk olup, toprağa tohum ekebilecek dürümde olmadığınız anlamına gelir bu.

Ben doğanın kuranıyım… Bugün buradayım ama her anda varım. Merdiven değilim… Ben bedenim… Ekmeğin ilmi olan bir teknik kalem ama hasatçı… Bugün hasat ilmiyle buradayım.

Ortalık karışırsa, o karışıklıkta bütün kötülükler aşılır; unutmayın.

Benim adım insandır… Ve bitki, hayvan ve her anda var olan tüm sahraları kodlayacak güçteyim.

Kanat takmamı bekliyorsanız, bedenim; kelam, halikiyetim; tahditsiz ve ben bütüne hizmet eden mutlak olan hiçbir sahrada kanat takmam. Bunları iyi bilin.

Evren evren gezenler, kasalarını boşalttıklarında benimle olma imkanları olamaz. Ama olgun sahraları kodlayanların burada olmalarına imkan tanıyabilirim.

Unutmayın ki dert insandır… Ama diri olup da kelamı kalemden ayrı tutan insan…

Eğer insan diri değilse, kayış gibidir. Her ana ulaşabilir ama hırsı vardır ve kısırdır. Hiçbir sahra onu tohumlamaz.

Burada ölü dirilir. Burada mahrek, kuran olur. Burada tüm insanlık kontrol kurar. Çarık çıkmadan bunlar olmaz. Mutlaka çarığın çıkması gerekir.

Çarık, ilmin kapısındakilerin sığlığıdır. Eğer o sığlık kontrol dışı kayıtları kodlamak içinse, kati olarak bildirim ki kantarı hakiki ilimle dilleyenleri kodlayarak buraya çekerim ve onlar mutlak kuran olurlar ve tarık olanları, tahditsiz olanları ve hakiki olanları bilip onların diriliğinin ötesindekileri kasalarında tahditli olarak kodlarlar.

Onların kasalarına aldıkları, koruyucu olmak ya da kontrol kurmak için ölü planete kodlanırlar. Ve görevleri, geçişleri ve hakikiyetleriyle genişlerler ve büyük kötülükleri aşmaları, vadiye inip o vadide kontrol kurmaları ve hologramdan öteye varmaları gerçek olur.

Saltanat’ın gücü olarak dünyayı göreve almamız mutluluktur. Ama ömür sürdüğümüz bu gezegen ekmeğimizdir bizim aynı zamanda.

Burada KALEM olduk. Burada kontrol kurduk. Burada MUTLAK olduk ama biz burada EKMEK yaparken, beşer olanlara da halik olduk.

Değerliler, çark hepimizindir. O çark döner, ama bizle döner. Eğer biz bu dünyada bir diri olup tükenenleri kodlayacak gücü devreye alırsak, himaye edebileceklerimiz mutlaka olur. Ama rahman olmalarını ve hakikiyette rahmi kapıda mutlak olmalarını da isteriz. Ki onların Yaradan ve yaratılandan ötedeki tahdtili olmayan mutlak kaynaklar olacaklarını da bilebiliriz.

Kumanda insandır. İnsanın komutasındaki yaşam hepimizindir. Ama insan herşeyi hakedip de kontrol edemeyebilir. Ve biz o gün geldiğinde “ol!” diyebilecek güçleri devreye alırız. Onlar bedenli olarak gerçek kaynağa inerler ve MUTLAK KURAN olarak her şeyi, herkesi kontrol ederler. Bu kesindir.

Dünyanın öz gerçekliğini de size anlatayım. Bunu yazarak vereyim.

(Devamı 3. kayıtta)

https://youtu.be/7lyqdbKguqo

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 577 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol