KARANLIĞIN IŞIĞI (7/3)
17.10.2018
Değerliler, Atonlar bizi ilimle dillemeye geldiler. ANA KAPI’yı bulan onlar; bize, “BİR TEK” olup indiler. Biz, ATONLAR’ı kontrollu olarak dilledik. Cennet gibi bir sahrada CEVHERİ GÜÇ olduklarını dinlettik.
Bize, beden isteyenler gelirler ve bizimle olurlar. Bizler de onlarla oluruz ve onlarla “güç kodlamaları” yaparız.
Etkin ve hakim olan insanlık, “NUR KAPILARI”nda ilimle dürümlendikçe; bizim de dürümlerimiz, KALEM olur ve yoğun ışık, MUTLAK KAYNAK’ta “TOHUM” olur.
Unutmayınız! dürümlere inenlerin tümü, yarınlara görevlidirler. Ocak yakmak üzere bize indiklerinde; biz, onları hep dilledik ve dürümledik. Çoluk çocuk olduğumuzu (ergin olmadığımızı) düşünmüşlerdi. Dünya insanı, henüz KELAM’a varamamış ve SAHRA KODLARI ile TOHUM olamamışsa; yoktu zaten!…
(Not: Erginleşmemiş dünya insanlığı, kör ve sağırdır. İlahi Plan için yok hükmündedir; ölüdür.)
Onun yokluğu, tüm “İNSAN SAHRALARI”nda dillenmekteydi ve bizler, ÖZ KÖKLER’den GÖK ÇÖZÜMLEMELERİ yaparak; IŞIK KALEM olup; bütün “KÜLT”ü dilledik.
Bizi, biz gibi anlayan ya da biz gibi CEVHERİ GÜÇ kodlayan kimse olmadığında; bir tek kod bile bizden, “gerçek kayda” girmek istemedi. Bunun neticesinde, “DİRİ KAPI” olmamız şarttı. “DİRİ KAPI” olmak ve dürümlenmek; “SA HA” olabilmek için; görev geçişleri için; geri çekiliş için gerekmekteydi.
Devinim hızlandıkça BEDEN SAHRALARI, “TOHUMLAR”ını GEÇİŞE KAYNAK YAPMAK için daha çok çalıştılar.
SIR’dır İLİM. Kim İLİM’i anlarsa, kontrol kurar; kendini anlar ve KELAM olur. İnsan kendini dillerken, HALİK olur; “BİZ” olur.
“MUTLAK İNSANLIK” çok özel görevler için dünyaya geçip gelmiştir ama hasat olmalıdır ki hasat yapabilsin. Hasat olmadan, hasat yapamaz. Bunun içindir ki “DİN TAHDİTİ” gerekir. “DİN TAHDİTİ”, “KELAM”ı, “HALİKİYET”i ve “HAS TAHT”ı kodlar. “SOM ALTIN IŞIKLAR”ı, HAK TEKNİK ile yarına kodladığında, “DİN CEVHERİ”nde, İLİM kontrolu kurulur.
Bütün mesele, insanın ilim kontrolu kurup; dini aşıp; kendi diriliğinde, “İNSAN” olduğunu idrak etmesi ve “HAKİKİYET”i ile İLİM’i hakim kılıp kodlama yapması gerekliliğidir.
SUR, KELAM’da insana, kendi sesini dilletir. “DÜNYA DİRİLİĞİ”, o sesi “BİZ” olarak dinler ve HAS TEKNİK ile kontrol eder. İşte der ki insan, “MUHAMMET gibi ol.” Peki netice nedir!? MUHAMMET gibi olmak nedir!?
İnsanlık için çok özeldir MUHAMMET… Onun gibi olmak, İNSAN SAHRALARI’na varmak; ağır yükü hafifletmek; kodlama yapmak ve SALTANAT’ı “SA HA” olan insanı, “KALEM” yapmaktır!...
İşte MUHAMMET, İNSANLIK İLMİ’nde KUL oldu ve bunları başardı. Onun, ölü olmadığı anlaşıldı ve onun “TOHUM” olduğu anlatıldı. Onun üzerinde, güç kontrolu vardı. O güç kontrolu ile çok özel görevler yaptı. İSRAFİL KALEMİ”nde, insan sırrıydı KELAM ama onda, İLİM oldu.
MUHAMMET, akıp geçti ve bize geldi. Onu dinledik!... O biz, biz o olduk; TOPRAK oldu ve yarına vardı… AŞK SAHRASI, ocak oldu ona… Bizim için özel bir “GÜR SİYAH SİSTEM” devreye girdi. Bu SİSTEM, İNSANSILAR’ı İLİM’e kodlayacak olan bir SİSTEM’dir.
Bu SİSTEM, çok özel bir güçtür. Bu gücü herkes, daha özel KÜLT ÇALIŞMALARI ile kontrol edebilecektir. “BİRLİK KAPIMIZ”da o, sonsuz “SA HA” bir İLİM olarak bulunacak. Şükür ki onun yolu, İNSANLIK YOLU oldu. Şükür ki o, “BİZ” olup kontrol kurdu. Şükür ki bize; “BİZ” olarak indi. Bizi, bir tek cevher olan “SA HA İLMİ” ile kodladı.
Ağır yük hafifliyor. Şükür! “AŞK”ı, HAK TEKNİK ile kodlayan o, şükrettik ki bize; İSA, MUSA, MUHAMMİ KAPILAR’ın her biri olarak; tüm PEYGAMBERLER olarak ve SA HA olanlar olarak indi. Bizi, başka zamanlara, “GÜÇ KAPILARI”ndan geçirdi.
Şimdi “DİN” dedikleri “HİLAL LEKESİZ YAŞAM KAYITLARI” ile kodlarını kontrol etti. “SİYAH”tan öteye vardı; “BİRİN BİRİ” oldu. “BİRİN BİRİNİN İLMİ” oldu. Şükür KURAN’dan KURAN’a ulaştı.
Yazdık… Yaşadık!... Yazdın… Yaşandık!... Yazdı, “İLİM” olarak kodlandık!... Yazdık, yazılar dürümlendi… Hologram aşıldı… A HA yazdık!... Yaşam Sofraları kurduk!... ÖZ GERÇEKLİK’imiz budur. Tüm ölüler, “BİZ” oldular; tümü, dirildiler!... A HA bu!… Şimdilik…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
