KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK (10/1)
01.03.2017
Değerliler, “barış için kalem” dediler. “Beden için yaşam” dediler. “Ruh için kelam” dediler. “Esrar, insanın ilmidir. İnsanın sırrını dillemesi yarın içindir” dediler. Bizler, Rahman olana kul olanlar, yarın için ışık halinde güç kayıtlıyoruz dünyaya…
Aslın nefesi, yol için gerekir… İnsan Işığı, has insanlık için gerekir. Mesihler’in yarını kodlamaları, toprak için gerekir ve bizler; cennetlere, Cevheri Güçler’i koyarken, ilmin hakimi olarak koyduk.
Otağımızda, din yoktur bizim. İmparatorluğun Kulluğu vardır… Ağır yük taşımayız Can… Kalem, ilimdir ve bizler, insan soyu olarak o ilmi dilliyoruz. Çok mutuyuz ki yarınlar tohumlandı. Aha bu!… Şükür ki başımız eğilmedi.
Devrin; siyah, mor titreşimde, korkusuz yarınlaşması, Sistem tarafından sağlanırken, cennetin ekmek (ilim) olması gerekir. Büyük Kült, insan soyudur ki bu kült, İlmin Kalemi tarafında tohumlanmıştır.
Bilgi için insana varın ve insanı tohumlayın. Ağır yüktür insan; anlayın ve anlatın… Şükür ki sizlere, tüm bilgiler akabilir ve verdiğimiz her bilgi, sizin yüreklerinizde; kol, kanat olabilir tüm insanlığa…
Sizin haricinizde, yaşamak için çabalayanlar da var… Onlar, bütün kültlerini hak etmeye geldiler. Tükenen her biri, kelam olup hakim olmaya geldi. Onları dinledik ve onların kul olmak için istekli olduklarını gördük…
Öyle çoklar ki bundan sonraki süreçte, bu yaşam yoğunluğuna, daha çok yaşam sayfası girebilecek. Hepsini, hasata tohumlayabiliriz. Hepsini, cevhere güç diye katabiliriz. Nesillerini hak etmelerini sağlarız. Ne var ki Tanrı olarak görev taşıtmayız… Bunları kabul ederlerse, Kelam Tekniği’ni hak edip dinletebiliriz. Nesillerini korumalarını sağlarız… Ocaklarını hak edip tüttürmeleri için gerekeni yaparız. Ocak, insanın nefesidir. Anlatırız!... Ama ocak yoksa, ışık yoktur.
Süper Realite olarak yaptığımız çalışmaları engellemeye çalıştıklarında; ocaklarını, hak edip Öz Keram’dan çıkarmıştık. Bugüne geldik… Bugün, Süper İnsanlık Realitesi olarak çalışırken; bizi, yokluğa kayıtlamak istediler. Yine onları hologramda tohumladık ve koruduk… Yollarını kapattırmadık. Kelamı, tohum olanlar; yarını hak edenlerdir… Onların kelamları tohumdu ve yarını hak ettiklerini bilerek; cevherlerini hasat kodlamıştık. Nesiller, bugün onları kodlamamız için geçişlerini yaptılar.
Nihan olan yaşama, kil ve kum olan insan soyu girerken; kinin, insanda Kuran olması, sonradan büyük sorumluluk taşıtacak. Bunu bilerek Öz Kodlama yaptık ki hakim olabilelim diye… Onların, Tanrı olarak görev taşımaları, yarınları kontrolda, kodları kırabileceği bilgisi sahibiyiz… Bütün kütlemizle, cennetlerini hasata kodlarız ama yarınlarını hak etmeleri gereklidir…
Yaşama dayanan merdivenimizde, insan olarak, Mutlak Işıklar var… Onların diri yürekleri var… Bilmek gerekir ki her insan, Kuran olamaz… Ocak olamaz… Yarın olamaz… Onları, hilal diriliklere indirmemiz için Halik olmaları gerekir. Huzurlu bir dünya kurmak istiyoruz. Hususi ve hakim bir dünya!... Ve bu dünyanın, diri yüreğe kaynak olmasını istiyoruz. Buyurun anlayın!…
Onlar, bizi bizden dillediler. Biz, onları kontrollu olarak dillemekteyiz… İsrafil olarak geçip gelenler, bizi bizden hak ettiklerinde kaynak olurlar. Öz gerçeklik ve öz geçiş Bütün içindir. Bunu, mutlaka anlamalılar!...
Hiza, insanın ilmidir. Hiza yoksa, yaşam yoktur. Çünkü Has Tını’yı duyamayan, o tınıda görev alıp hizaya giremez.
Çantamda dünya var. Öfkem yok ama öfkeli olanları bilecek yüceliğim var. Öfkeli olanların, nefeste olmaları son derece büyük bir risktir. Kinin nefeste olması; yaşamın kelamdan çıkmasıdır.
Mitler, Mitoslar; yaşamı tende bilirler. Biz ise yaşamı her bir Sistem’de biliriz. Bunun içindir ki hocalar, bizi bizden bize tahditsiz olarak tanıtamazlar. Hocalara izin verirsen, Hak Teknik, Hak Levhi’den çıkar. Uzak bir planetin, çok uzak bir sisteminden ve daha uzak yarınlarından çıktıktan sonra, yarınlar nefessiz kalır. İsrafil, yaşamsız kalır. Astral Boyutlar, kaynaksız kalır. Asıl dünya yolculuğu sonlanır. Bunu asla istemeyiz.
İyi ki hak ettik ve bu bilgiyi bildirdik… Bizi, bizden bize taşımaya kalkanlar, şimdi artık kendilerini taşımaları gerektiğini anlamaktalar.
Uzak ama emin olun ki çok uzak bir planet… Bu planette bir tek kalem var. O kalem, her anı yazar. İşte o kalem, İlmin Hakimi olan insan soyudur. Bunu artık tüm insanlığın anlaması gerekir. Ona siz, “İlim” deyin. Biz ona “kulluk” deriz. Herşey, o kalemle yazılır. O kalem, Seyfullahlar’ın kaynağından cevhere iner ve tüm insanlığa tahditsiz olarak yarın olur!… Yaşam olur!… Hayır, şer olur!… Biliş olur!… O kalem, İlmin Kalemi’dir ve Birlik İlmi’dir!… O kalem ile her yaşam olur!… Süper Realite İnsanlığı, Lütfi Kaynak olur!… Bütün olur!… Şimdilik!… Aha şimdi!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
