Birlik İlmi
  KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 16, 6. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

12.04.2017 KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 16
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 6. AKIŞ 2. BÖLÜM

Dediler ki "ben yeniden dünyaya doğacağım..." Önce dünyalı ol da sonra dünyaya doğ...

Toprak toplum sana sevgiyi verir... Sana kelamı verir... Sana yaşamı verir ama her anda var olmadıkça; çatışmadan, çakışmadan, yılların tınısında tende kelama varmadan; bin sayfa yaşam sayfalasan da bir tekinde olamayacaksın...

Daha ne diyeyim ki!... Bütüne hizmet etmeyen, düyün kültünde kendini dillemeyen, başı eğilenler ve yoldan gidenler... İnsanlık boyutlarında karanlıktakiler... Yalının tınısındaki yer kürenin kürzi kapısındakiler... Barışın tınısında, sistemin kültünde, kendilerini dinleyenler ve dilleyenler...

Ben deve... Sen deve... Her birimiz deve olsak da o deve de yol yoksa, yoğun ışıkta kontrol yoksa, hiç bir deve yürüyen o yücelikte bulunamaz...

Dediler ki "sen ki hak et, yolu bul diye dünyaya indin... Hani nerde senin yüreğin?.. Yok ki!.." Ben yürek olan... Bende ki yürekle bütün olan... Yüceler cevherinde cennet kuran... Cem kelamda, can kalemde olan...

Hangi yürekte varım ki beden olayım... Yaşamım ben canlar, yaşam... Her anda olan yaşam... Hangi yüreğe sığarım ki ben?.. Bir tek, bir tek akılda varım...

Ve bir tek hakkın kapısındayım... Ben bir tek tanrılık kalemi temiz teknik kelam ve tüm zamanlardaki kul olan kodlanmış toprak kuranı olan insanlığım...

Bana sorgu sual ederler... "Veri verelim sana yüreğini, hadi git" derler... Ah be canım... Veri verecek yüreğimi ve gideceğim... Atı almışım... Yolu kodlamışım mutlak Kuran’da toprak topluma kontrollü gelmişim de bana yüreğimi verip, beni yolcu edecekler...

Kelama levhi gerek... Hakka Ka Ha gerek... Tahta ilim gerek...Banaysa mahrek gerek... Ben cennet olan... Cennet cevherinde can olan yerkürenin kültü olan... İlm-i Ka olan insan...

Gerçek insan... Ve yarın ve yol... Ve tüm zamanlar... Koku insan sırrı... Aşk... Ses, her şey... Hani nerdesiniz? Ben buradayım... Buyurun gelin...

Boş boş konuşma dediler... Konuşabilirim de, kontrollu çalışabilirim de, yeşilden her yeşile varırım da... Ha diyeceksiniz ki ben varmıyım... Vasiyim ben canım tüm insanlığa...

Dersiniz ki, hani vesayet kalkmıştı..?” Ya kalan olduğunda ne olacak? Kalanları kim tohumlayacak?... Kalan, karanlıkta mı kalacak?.. Kaçı kodlanacak?.. Kaçında toprak toplum tohum olacak?...

Hangisini hak edelim?.. Kaçını dinleyelim?... Karanlıkta İlm-i Ka olur muyum? Öfkeyi aşar mıyım?... Çantamda insan soyu olur mu?... Ocak insanlıktır Ya Ka Ha...

Ben yüreğim!... Ben dedikle benim yüceliğin tümünün kültüdür... Korkmayın!...Sultanlık yapmaya niyetim yok... Korkmayın!.. Yarına kaynak yapmaya niyetim yok yüreğimi... Korkmayın!...

Heceledim, heceledim de dinledim tüm zamanları... Heceledim de dinlettim bütündeki kütleyi.... Besteler, güfteler yaptım...

"Han, hancı" dediler... "Hakçı" dedim... "Hata" dediler.. "Has dilde, diriliklerde haksızlık yok ki hata olsun" dedim...
"Karı koca arasına girilmez" derler ya hani... Benzin dökmüşler, yakmak istemişler insan sırrı olan diriliklerdeki dürümleri...

Başka daha ne diyeyim ki?.. Benci, bedenci, ilimci, kalemci, hepsici, insancı bitişçi, bilişçi... Bilişkence, kalemce, yücelikce, hakça, hasatça... Hepsini seslendiririmde; geçerler mi bilmem ki?...

Oncu, buncu değilim... Birciyim ben... Bitki, hayvan ve tüm zamanlardaki sistem kelamı, sistem halikiyim ben...

Boşuna gelmedim insana... İnsanın insana ilmi olsun diye geldim... İnsanın insanlığını hakka kalem yapması için geldim...

İnsanın ışığını kodlaması ve bu tohumlamayı yapabilecek gücü dürümlere çekebilmesi için geldim...

Gerçekten, gerçekten insanlık için geldim...

Deli dumrul... Ah ah ah, daha da delisi var... İnsanlık... Hepimiz delileriz Ya Ka Ha... Hangi akıllı dünyayı kodlamaya iner ki?..

Hangi akıllı yolu bulupta bütünün kültü için yoldan çıkar ki?... Hangi akıllı diriliklerde dürümlediklerini düren olur da dürümlerde dillemekten öte dinletmeye kalkar ki?... Hangi akıllı yarınlardaki kaynağı, ışığından, kelamından ayrı tutar ki?..

Ha diyeceksiniz ki " borç mu ödüyoruz?..." Asla...

Ya, nefis dedikleri bir duygu var dediler... Biri çıkarda ben şunu, şunu, şunu dilerim.. Ama şunlar benim için olsun mu dediler?.. Yok yahu yok... Bunlar da denmedi... Öz kelamda kalem herkesindir ya... Hani nerdeyiz?... Biz Allah'ın tınısını duydukça duyanlar, muktedir insanlarız... Her andayız canlar, her anda...

Han insan ve hakk insan... Ak insan... Tartmayın dünyayı... Aşk insan...

Her şey insan... Bunun için buradayız... Bunun için... Süper İnsanlık Realitesi Derneği'ni bunun için kodladık... Ve dürümlere indirdik...

Kan aktığında ve kanda ilimle dürümlenenler dillendiklerinde; o kan misafirlikte hepimizin ilmi olur...

Özü, sözü ayrı olmayanların; mutlak kapıları açılır... Özü sözü ayrı olanların kapıları kapanır... Öz görevlilerin kürzi kapılarında aşk kayıtlamaları yapılır...

Ve sevgililer, misafirlik artık sona erdiğinden artık biz hep buradayız... Bugünden sonra, her anda var olan birliğimiz, büyük kült olarak bu meclis ile birlikte çalışacak...

Sizi, sizden öte siz olarak dilleyen birliğimiz sizinle olacak... Hangi dünya?... Hangi düzen?... Hangi yaşam?... Hepsi Biz olan birleşik ilim... Bütün zamanlar ve bütün zeytin taneleri... Ziya olanlar, yarın olanlar, hepimiz tekiz...

Ve ben, sözümü kesme diye Anaya sesleniyorum... Benim daha söyleyeceklerim var... Ana dilleyelim...

Canlarım, hepinizi kucakladım hepinizim ama şimdi artık ben akıp geçmeliyim ki sizin yolunuzu açayım... İzin verin...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/213192785?ref=fb-share&1

 
  Bugün 183 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol