Dünyamızı ziyaret etmeniz bizim için mutluluk ama iyi bilin ki bu dünya ruhi kapıların tümünü açtı.

Boş kodlama yapmayız ikmal tamamlattık sizin yüreğinizden. Hepinizi, hepimizle dilledik. Dünyanın ölüler planeti olmadığını da anladınız sanırım.

Dünya dışına dünyayı tanıtmak kolay ama dünyanın yoğunluğunu artırarak bunu yapmalıydık ve bunu yaptık. Saklı tuttuğumuz var mı? Yoğun bilin ki yoktur. Her şey açık verilir.

Ha, diyeceksiniz ki “Nihanın Kelamı LA KA HA….Nihanın Kalemi KA HA….İmparatorluğun yoğunluğu akıl….. hepsi bir tek.” Sahra bizim yüreğimizdedir. Genişin kültü buradadır. Açın kapınızı; insanlığı anlayın.

Buradan çok ama çok ötelerdeki bir yaşamla paylaştığınız bilgileri biliyorum. Oraya buradan raporlar kodladınız, yoğunluğunuzla tohumlayıp gönderdiniz; dünyayla ilgili raporlar….nedenini biliyorum; çünkü öfkeniz çoktu; dünyalı kontrol kuramadı diye…dünyalı yoğunluğu tohumlayamadı diye….yarattığınız hiçbir şey yaşamda kontrol edilemedi diye.

Ah canlılar, sizi namaz zamanları da dinliyorum. “Ölüleri diriltmek kolay olmayacak..” diyenlerinizi duyuyorum. “Çorba pişmiş ama çorbada kelam yok” diyerek bizsiz kalmaya çalıştığınızı da görüyorum.

Saygısızlık yapmak gibi olmasın ama burada olmanız gereksizdi; geldiniz. Neyse, gelişinizde sizinle olduk.

Ha, bir kez diye söylüyorum; burada öfkem yok ama insanlığa zarar verirseniz, za kar olarak KA HA olup bitişken diriliklerde, dürümlerde kürzi kapılarda kelamdan ayrılmak üzere; kare, küre diriliklerine indirir ve yolu kaparsanız, “ol” demem yüreğinize; iyi bilin. “Ol!” demem. Mutlaka iyi bilin ki “ol” demem.

Cennetin karanlığı, aydınlığı olur ama aklın kapısı olur bilin. Aklın kapısıysa aşktır. Aşkın sırrı da ilimdir. İlmin kelamıysa karanlık….. ama karanlığın kare, küre değil; insanlığı. Şimdilik size vereceğim budur.

Çobanlık yapma niyetinizi biliyorum. Bütüne hizmetçilikse maksadınız; anlatın… anlaşın…. ama buraya kendi yüreklerinizle girerken, BSUİ’nin gücü olan bilişlileri sessizce anlamaya çalışın. Onlar hepinizi dinliyorlar; iyi bilin.

Hepiniz hakim, hepiniz hakk, hepiniz kalem…. ama biz dürümlerdeki kelam olanlarız.

Vurmayın dünyaya! Asla vurmayın. Sakının bundan. İman tınısını duyanlar; bilin, biz dünyalıyız. Sakının… sakının… sakının….aşkın sırrı budur! Sakının. Bu dünya vurgun yemeyecek sizin yüreklerinizden iyi anlayın.

Hepinizin gözü açılsın, yolu bulun. İsteğimiz budur. Şimdi; şarkınızı türkünüzü okuyacaksanız bizden bize okuyun. Burada kontrollu kardeşlerimiz var, onlar size, sizi anlatacaklar. Hepinizi dinleyeceğiz onlardan.

Ha sordunuz “kim var?” diye. Parlayan bir gücümüz var, İnsan!

(Hazirunda bulunanların sesleşmesine geçildi.)

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/200056037