Birlik İlmi
  KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 1, 3 AKIŞ
 

28.ARALIK.2016 TARİHLİ KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 1

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ – 3 AKIŞ

Deve kalktı, canlar. Biziz, o deve. Kök göklerin gücünü aldık.. Yol.. “Bu yol, insanlık yolu” dedik. Yola koyulduk. Deveye insanı aldık. Kimdi insan? Yaşam olan ve yaratandı. Biz deveyi Tanrı kalemiyle kodlayanlardık. Yolduk. Yolcu kodlanmalıydı o yoğunluğa ve yolcuyu tohumlayacak kaynak olmalıydı. Hepsi oluştu.

Bugün büyük kült, kontrolünü kurdu. Yol, yolda olan ve yolcu, hepsi insanlık. Ve bizler, Nakar’ın kaleminden öteye HA olan ekmek yaptık. Bu ne demek? İzah edeyim....Rahman olanın kaydını, insan soyu olup, yaşama çaktık. Yani ağır yük taşıdık.

Dünya cemaati, cevherinde enerjetik kodlamalarla, kontrol kurar. Ve bu enerjetik kodlamalar ya pozitiften olur, ya negatiften olur. Pozitifin hak kelamında, negatif tahdit koyar… Ve negatifin hasat tekniğinde, pozitif kontrol kurar. Her biri, bir diğeriyle çatışır, çalışırsanız çakışır da…. Ama Haşrı Rahmi KAHA olarak kayıtladıktan sonra kontrol edilir...Süper Sistemleşmelerde bu şekilde gerçekleşti.

Karıştık… Hep karıştık dünyada... Nereye neyi koyduksa, kaç kere koyduksa hepsi kodlardan, koklanan ışıklardan ayrıştırıldı.

Teyipler vardı yaşamda…. Ses, sesi kodluyordu… Ve o ses, herkesin sesiyle dürümleniyordu... O teyiplerin tahditli oluşundandır ki yaşamı hak etme imkanı çok ama çok kolay olmamıştı.

Ve birçok insan, kalem kontrolünü kaybetmişti.. “Biz çantayı aldık, görev taşıyalım” diyerek geldik ama bizim çantamızda aşk yoktu. Hak tınıda yoktu. Toprak toplumda yoktu. Kontrol dışı kaynaklar çoktu.

Kimdi onlar? Karanlıktı, orada olan. Her şeyin gücünü taşıyan bir karanlık… Bu karanlık, tüm kelamın üstü olan gün kalemdi. Gün kalem.

Gün kalem. İnsanın kelamıdır ama orayı o yoğunluğu hak edipte kontrol edebilen biri çok ama çok azdır zamanda. Ve biz işte onu alıp, geldik. Ve dedik ki “ilim kapılarını açarız, insana kelam oluruz ve yolu kodlarız.”

“Çoban” dediler. “Yok ya hu” dedik.. “Biz çoban değiliz.”..” Aşk, aşkta yok bizde” dedik. “Halik, Hak, KAHA, yarın her şey sizinle olsun diye çabalıyoruz” dedik... Bizim adımıza, sizin yolunuza gerek yok. Biz sadece laf olmaya geldik... Biz sadece laf olmaya ve laf alıp, laf vermeye geldik. Laf..

Sayın bayanlar, sayın baylar, ben lafım. SAHA olan, KAHA olan laf ama o laf, kervan olan yaşamdır.

Dünün özü, gözü, sözü, öz, söz, güç insanlık…. Yakıştı mı yaşama? Yoktu ki yakışsınız… “İnsanlık” dediğiniz levhidir. Kaynaktır, karanlıktır, Astral boyutların toprak toplumdan öte olan yoğunluğundaki kulluğun öz görevini tahditsiz şekilde yaşama çakandır.

Tanrı kapısını açında tayinler yapalım diye bekliyorlar yürektekiler. Yaşama tayinler yok artık, biliniz.

Bugünden sonra yaşam, yaşamı tohumlayacak artık kimse dünyaya tayin edilip, görev alıp, gelmeyecek. Daha ne diyeyim ki. “Bugüne kadar dünyalılar, size sizi vermeye gelenler olacak” denmedi. “Sizi alıp götürecek olanlar gelecek” dendi.

Biz, davayı kaybetmeyiz canlar. Dünyayı yok saymayın. Dünya da sizi verdi hep ama siz sizi hak etmeden sizin yüreğinizi kodlamaya kalktınız.

Çorbam, insan çorbadır. Ben yokum, o çorbada. O çorba, yaşamın kaynağıdır ama ben yokum. Neden yokum bilir misiniz? Bedenim orada olsa yolunuz olmaz çünkü yoğunluğunuzda o yücelik, öfkeyi aşırtmaz size. Siz orayı aşıp geçemezsiniz.

Ben beni yok ettim, canlar...Size siz olup, inmedim. Ses olup, indim. Sadece ses. Ve bugün buradayım. Kontrol dışı hiçbir bilişim yoktur. Kuran insandan öte bir insanda….. Tüm insanlığın tahditli yoğunluğunda kodlanmamışsa da ağırı hafifletecek olan ilim kalemi olabilir.

“Çorba yaptım” demiştim ya….O çorbaya, ak kalemi koydum. Ak kalem, nedir bilir misiniz? İlmin kaleminden öte olan Hakk’ın kapısıdır. Hakk’a varanın tınısını oraya kayıtladım. Dinleyin yüreği orada sevgi var. Dimdik durur o sevgi, o yoğunlukta... Akıl tınısıdır o…çantamda içim dışım var ama ben yokum. Sadece içim, dışım var.

Çantamı insan olarak alıp, taşıdım. O çantada yıldızlar var. O çantada kulluk yapanlar var. Topraklar var, tohumlar var, her şey varda başkası tüm insanlığındır denilen o başkası yok...O başkasıdır. Sadece başkası, iyi anlayın.

Karşı karşıya kaldığınız meseleyi anlamaya çalışıyorsunuz. O başkası sizi olmayan o başkası sadece başkası….. Ama yeni dünya artık sizin yüreğinizle kurulacak ve bu dünyaya görevli olarak gelen sessiz zaman kapıları olan sizler, temiz dünyalar kuracaksınız.

Bu dünyaları oluşturabilecek yüreğiniz var. Yoğunluğunuz artacak ve çorbanız hepimizin çorbasından öte olacak. Bu çorbaya ışık olup, geleceğim, bunu iyi anlayın. Ve burada olmadığımı size daha öncede defalarca tekrar ettim ama bedenim burada.

Nedir bu beden? Sadece insanın kelamı olan beden ve bu beden, bir sistemdir…. Ve bu sistem, mehlettiğiniz, Mah Levhisi olan insanlıktır.

Sanal boyutların gücüne inmek zordur, canlılar ve bizler, bugün buradayız ama burası bir sanal bir yaşam. Sadece iyi anlayın bunu. Bir sanala, bir yaşama inmeden girilmez. Bir sanala, bir yaşama, girmeden girilmez. Ve bizler, yaşam olarak, insana indik.

“Çantan, çantamdır” dediler. “Ak geç” dediler. Çantam, herkese aittir. Bildirdim. Ve o çantaya kendini kodlayanlar muktedir olanlar, olacaklar.

Robbi kapıların tümünü kapattım. Bugüne kaynak olacak olan kim varsa kontrol ettim. Esmaların dürümlerindekileri yaşama kaynak yaptım. Astral boyutların kulluklarında kodladım, kokladım tümünü, rahmet yaptım… Ve rahmet olanları, kaynak yaptım.

Çırpındılar, dinci oldular. Çırpındılar, insancı oldular. Çırpındılar, yarıncı oldular, kurancı, hasatçı oldular. Aşk oldular. Ak kapıları açtık. Gerçek budur.

Şimdi sevgiyle sizleri, sizlerin yoğunluklarınızı tohumlamaya başlıyoruz. Bulgu şudur ki buradaki herkes kelam oldu. Bulgu şudur ki buradaki herkes hak tını oldu. Kare, küre, küp, hepsinden öte hak ten oldu.

Sevgiyle hepinizi kucakladık.

Şimdilik!.. Aha, şimdi!..

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/197689114

 

 
  Bugün 414 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol