12.04.2017 KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 16
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 6. AKIŞ 1. BÖLÜM
Dağlarım... Bütün'ün Kültü hepimizin yüceliğinde mevcut olan bir güçtür... Burası Allah'ın dediğini diyenlerin, kelamda kendi yürekleriyle dillendikleri, bitişken ve hakiki levhidir...
Sistemin Gücü'nü dürümlere çekmemiz kolaydır. Ama sistemin yüreğinde, kült olarak dürümlediklerini, dilleyemeyenlerin bilişlerinde, bizim burada mutlak kapıyı açmamızın anlamı yoktur...
Simsiyah bir yücede, siyahın ilminde, bütünün kültü olanların bilişi hak etmeleri gerekir ki bu yol aklın yolunda, bütünün kültünü güçlendirebilsin ve hakkın kapısını açabilsin...
Çorbam insanlık çorbasıdır... Bu güç Allah gücüdür ve Allah'ın diriliğinde hepimizin yüreği hakikidir...
Değirmi bir dünya kulluğu.... Mutlaka değirmi... Hepimiz küresel değil, ışıksal yol alırız... Ama bu yol da ilmi kalemlerin diriliğinde, mutlaka daireseldir... Ve dairesel olarak kontrollü şekilde, yerkürenin kültünden bütünün kültüne ulaşır bu kürzi açılım...
Değer biçtiğiniz ne varsa, bizim yüreğimizde o vardır... Ama tarıkların tek insanlığında, bilişi kodlayabilenlerce yaşam kontrol edilir...
Sınırlı çalışmalar, sınırlı kaynak kayıtlamalarıdır... Biz Allah'ın tınısını duyanlar, hakkın kapısını açarak, Bütün'ün Gücü'nü tüm zamanların kültü ile dürümleyebilenleriz ki burada yaptığımız her çalışma; yer kürenin kültleri ile kodlanabilecek olanların göreve alınmalarını da sağlayacaktır...
"Kaç kere dünyaya indirildim?" diye sordular... Canlarım, benim an kalemi olmamdandır ki her anda varım... Hiç bir sayfaya, hiç bir sayfayı tohumlamam. Bütünün kültleri ile bütüne hizmetçiyim ve her anda varım...
Ha, dünya planına bedenli olarak tek geçişim var... Bugünkü geçişim... Bir tek şunu iyi anlayın ki dünya dışı varlıkların dünyaya gelişlerinde hepimizin yüceliğinde var olan insanlık, Ka Ha ilmi gerekir...
Burada muktedir insanlar vardır... Bu insanların, kardeşlik tekniğinde tahtidli kelamları da olur... Öyle çok çalışırlar ki karanlık hak edilsin ve kalem hakiki levhiyi kodlasın da her biri nefes olabilsin diye...
Başka çalışmalar, başka yaşamlar ve başka yoğunlaşmalar bunların hepsi olmalıdır... Ama olduğunda, her insan kendi yüreği ile bütünün kültünü tüm zamanların gücü ile birleştirerek, yer küreye indirmelidir ki herkes kendini hak edebilsin...
Unutmayın ki bu dünya Allah'ın dediğini diyenlerin, kendi yüceliklerinde varlığı tüm zamanların kültü olarak kodlayabilen bir yaşam kaydıdır...
Kendi etki alanını genişleterek, kendi yüceliğinde dürümlere ilmi Ka olup inerek, muktedir olarak ve bütünün gücüyle yüceler cevherinde cennet olarak; kaynak dışı bilgileri mutlaka kalemden ayrı tutabilir...
Benimle, benim yüreğimle, çalışmaya niyeti olanların çoğu, kendi yüreklerini kodlayarak, bütünün gücü haline dönüştüler...
Bedenimi hak etmeyenler ve bitişken diriliklerinde, kendi lütfi kapılarını kapatanlar, rahmi kalemle bütüne hizmetçi olamadıklarında, aklın tınısından ve yolundan çıktılar...
Sema insanı Allah ilmini dinler... İlmi Ka olur bitişir ve bütünün gücü olur... Sevgiyle, saygıyla dillenir ve yerküreyi göreve alır... Sema insanının, semayı hak edip dürümleyebilmesi için ilmi kalemle bütünün kültü olabilmesi gereklidir.
Çok mutluyuz ki biz dünyalılar, dümenin başına ilmi oturttuk ki ilmin kapısı her an tüm insanlığın gücüyle açılabilir...
Semada arzın gücü yoktur... Ama arzın yoğunluğu vardır... Arzın yoğunluğu, arşı Ka Ha olarak kodlarken, herkesin gücü de oraya kodlanmış olarak ulaşabilir...
İmparatorluğun görevlisi olarak dünyayı izleyenler de vardır. İsrafil Kültü olarak bütünün gücünü dürümlere indirenler de vardır... Aklın tınısını hak edip bilişle dinletenler de vardır... Aklın tanrılık kalemi olduğunu ve aklın kapısını açıp şarkılar türküler okunduğunda, bütünün gücünün tükenenleri kodlayacağını sananlar da vardır...
Herkes kendince, kendi yüreğince ve kendi yüceliğince dillenir ve dinlenir... Dere, diri ve hakiki ilimle aktığında, bütünün kökleri göreve güçlenerek, çalışarak inerler...
Keskin bir zaman kalemi ve keskin bir yaşam... Bütün'ün Kürzi kapısı ve hepimizin gücü ama orada akıl var... Saltanat'ın Gücü var... Kalem var... Aklın teninde ki tanrılık var... Ve yaradanın tartısı var... Karanlık aydınlığı tohumlarken; aklın kapısında herkes kendiyle kürzi kapıya varır ve aşkla çalışır...
Benim için önemli olan, kendi yüreğimdekidir... Benim için önemli olan hakikiyettir... Tahtid yoktur bütünlüğüme dahil olan bilişimde, hakkın kapısında, aklın tınısında hiçbir tahtidim yoktur...
Her levhide varım ve her yarında varım... Hani derler ya ölmeden ölmek... Ben ölüler diyarında, ölüm diriliğinde, ölüm sessizliğinde var olan dipdiriyim...
Ha derler ki vakti gelir, geri çekilir... Vakti geldiğinde, anda ve her diride var olan türevlerinde tüm insanlığın kültleri olan kelam kalemimde ve bitişkenliğimde, her bir yaşamda var olurum...
Çünkü ben unutulan her ne varsa; bilenim... Unutulan her ne varsa abitkin, her anda varlık süren ilmin kalemi, hepsi ile birleşiğim..
Sınırları kaldırmadan şunu da söyleyeyim... Fakih aklın kapısında, hakiki insan olmadıkça, hak teknikle kendimi dillediğimde kelamında kalemi olmaz ve yoğunluğunda teni ve tende tahtidi mutlaktır...
Tanrı kapısını açmadan evvel, tüp takarak yola kodlananlar; tüplerini kodlayıp kontrol ettikten sonra yaratan olup yaşama varabildiklerinde, artık tüpsüz tanrılar olacaklar...
Başka zaman ve başka yaşam derler... Canlılar başkalık yoktur... İyi anlayın ki her şey tekliktedir... Ben başkada var olurum... Yok böyle bir hakk. Ben başkalaşırım... Olmayacak!... Ben başka bir zamanda, başkalıkla dilleşirim!... Hah... Aha! Yarında olmayanın başkası olur mu hiç?...
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
https://vimeo.com/213192570?ref=fb-share&1
