Birlik İlmi
  KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 1-1
 

KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK (1/1)
28.12.2016

(SÜPER REALİTE’DEN, SÜPER İNSANLIK REALİTESİ’NE)

Dağlarım; Yaradan, insanlığa indirdiği kodlanmış ışıkları ile dünyayı tohumladı… Burada Dünya var ve burada nefes var!… Dünyanın üzerinde kalem olanlar var ve yaşam olanlar var!… Dün, Kök Gök olanlar, artık Kaynak Işık haline dönüştüler…

“Süper Realite Derneği” kurulduğu gün, dünya için kodlanış yaşam, diriliklere çekilmişti. “On Sonlanış” sonrasında, yer ve gök yenilenmeliydi ve bu Meclis’in başarması için çalışma yapılmalıydı. Dünya Yolu, İlim Yolu olmalı ve Kodlanmış Işık yenilenmeliydi… Dünden dünlere vardık ve yeniden o günleri dünya cevheriyle izliyoruz…

Öz Köklerin Cenneti’nden geçtik ve öksüz yetim bırakmamak üzere yaşamda, kontrol kurduk… O günlerde, Cemaatimizin çalışmalarını çokları takip ediyordu… Bütün kültlerimizle, cevherin gücünü artırdık. Dünyanın adı “Nefes” oldu ve yol, nefese vardı.

Dünya Bilimi, henüz insanı anlamadan, yarını tohumlamaya başlamıştı…

Dünyanın Öz Kökleri’nde, kir pislik çoktu… Öz Geçişler için insan soyunun, umman olması ve temizlenmesi şarttı.

“Eşya” dediğimiz ilim, hepimizi kodladı ve yarınladı… Eşyada, Nihan Kalem vardı. Toplumlar, kontrol kurmak için kendi yarınlarını kontrollu olarak kodlamaya giriştiler. Temiz dönemleri gerçekleştirmek üzere, Meclis olarak, kodlanmış kalemlerle çalıştık…

Öz Geçişlerini hak ettirdikden sonra çoklarını, deveden almamız gerekti… Onlar, ziyan olmadan geçmek üzere, yaşamdan kodlandılar ve Meclis’ten ayrıştırıldılar… Bu süreçte, devre devre kaleme varanların her biri de Kaynak Işıkları ile kodlandılar ve yoğunluklarını artırdılar… Yarını hak etmek için hakim olmaları gerekliydi. Bu da oldu!...

Yol, ilme vardı ve bizler, cennete varanları bulduk… Oğullarını hasata kodlayanlardı onlar… Kolları açıktı… Herkesi kucaklayacak olanlardı… Onlardan çokları, tohum ektiler ve Yerküre oldular…

Ölüler Diyarı, oğullarını hak edenlerden, kendi yarınlarını hasata kodlayacak olanları, yine seçimle belirledi… Dini Kapılar’dan geçmeyenler, çatışmaya dahil edildiler… Onların, yaşama kullukları gerekliydi…

“Borç harç yaşama inilir” deriz. İşte borcunu ödeyenler, Meclis’e dahil oldular. Onların tınıları, Kaynak Işık’la kodlanmış yarınların, ışıyan sistemli cevheri kaynaklarıydı.

Tükenen her insan, yarın için kodlanabilir. Yaşam için koklanabilir. Asıl zeytin (O’nun emaneti olan Yeşil Güç Devresi - Yüreklerle kapalı devre yayın yapabilen) olabilir ve okunabilirdi… Okunabilenleri seçtik ve yaşam sayfaladık onlarla… Onların, sistemli çalışmaları, muktedir insanlık için gerekliydi…

“Telif Hakkı” dediğimiz; bir Sessizlik Sayfası’na, “Cevheri Kayıt Yapma Hakkı” vardır. O kaydı kim yaparsa; Telif Hakkı’nı o alır… “Siyah” dediğimiz ışığı, herkes hak edemez. Ama hak eden, kelama varır ve yoğunlaşır… Yolun İlmi’dir o ışık ve onunla kontrol kurulur. Onun ilmi, hakiki ilim olur. O, Mutlaktır… Işığı Hakk’tır… Yaşam sayfalayabilir… İşte, burada görev taşıyanlar, Telif Hakkı sahipleridirler…

Hepiniz, o Cennet Kalem olarak çalıştınız ve yoğunluğunuzu kodlayarak, cemaatlere Kaynak Işık oldunuz… Süper İnsanlık Levhisi’ne vardınız ve Cennet Kapısı’nı kodladınız. Suyun İlmi’ni; hasata, Hayrın Işığı olarak kattınız… Zaman Kapıları’nın tümünü açtınız ve yolculuk başladı… Değerliler. İşte SÜPER İNSANLIK REALİTESİ, sizin ilminiz ile kodlandı…

Bugün, tüm insanlık bilsin ki hepimiz, Zaman Kapısı’yız. Hepimiz, Işık Yaşamlar’ı kodluyoruz ve hepimiz, Amon Kodları’nın kaynak ışığını, hasata koklatabiliyoruz. Yani, onlar dahi, bizim ile bilişi hak etmeye çalışıyorlar…

Amonlar; ala vere değil; bile bile çalışırlar… Biz ise, tüm insanlık için akıp geçerek görev taşırız… İnsan Soyu, yürüyen Güç Kayıtları’nı aştı ve sevgiyle koşmaktadır… Koşması önemlidir… Zayiat bırakmadan, “yaşama kök olacak olan” diye bilinen “Cennet Kalemi” olacak… Ama o kalem, “asıl kök” olmaktan öte “Cennet Gök” olacak bir sayfalanışa geçiyor.

Dere, diri olup akar… Yaradan, NAKAR olsa da Kök Geçişler’de kontrol edilebilir… Biz, zamana, ekmek yaptık. Ekmek ilimdir ama ekmek olanın, ekmek yapması, savaşın ışığı içindir. İnsanlık Boyutları, atı aldı; yolu açtı ve yere indi.

Kelam Levhi’dir. AL’an, ilimdir. OL’an Mesih’tir. Mesih, kervandır. İnsan, Rahman’dır. Yaşam; muhakim, hakim insan soyudur…

Ölü dirildi. Aşk, Levhi oldu. Yol, insanlaştı… İsmaili Kalem, Levhi’de dirildi; yarınlandı… Koklandı ve tohumladı…

İnsana, önce kendisini anlatın… Sonra kelamını dilletin… Sonra, kulluk yapması için, insanlaşması ve yaşaması için, dirilik katın… Usanmasın Can, kalem olmaktan… Usanmasın, ilim yapmaktan… Usanmasın, yaşamı tohumlamaktan…

Arz Gücü, Arş Gücü’nden göç başlatıyor…

Bu göç; ilmin, sistemli olarak diri yoğunluklardan geçişini sağlayacak… Borç ödenmiştir… Dünya, insana borçluydu… Aha bu!… Bugün artık Dünya, insana borcunu ödedi… Bilinsin ki bizi hak etmeyen, bizi hak ettiğinde, borç öder…

Şer Şarkısı’nı okumadan, şans diledim yaşama… Şer Şarkısı’nda, öfke yoktu. Öz Göz olduk. Öz Söz olduk. Göz Öz olduk; öksüz bırakmadık insanı…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 1 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol