KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK (13/1)
22.03.2017
Dereler, Kelam Levhisi’nde Kaynak Işık’a varanlar, kelam olanlar ve oğullayanlar, “ben dünya!” diyenler ve “ben, nesiller boyu yol olan!” diyenler… Geçin!... Şimdi geçin!… Hepinizin geçişinizi yapıyoruz…
Zurna çalmakta!... O zurna, nesiller boyu yol açmaya çalışanlara yol açmakta!... Azın, insanda nur olduğu; yol olduğu bir dünyada, bu çalışma, her ana, bir ruhtur ve her anda, Kuran olan yoldur…
Özen gösterdik İlmin Kapısı’nı açabilmek için; her ana, özen gösterdik… Dedik ki “hak etsinler!...” Dedik ki “hata yapmasınlar!...” Dedik ki “kalem olsunlar!” ve dedik ki “hasat olsunlar!…”
Durmayın anlayın!... Verdiğim bilgiler, sizi Hakk Taht’a oturtabilir. Sizi, yarınlara kodlayabilir ve taşıyabilir… Sizi, yarınlarda kervan yapabilir… Ölüler Diyarı, bu bilgiler; sizin, kendi yaşamlarınızı; kontrol kurarak, kaynak olabilecek dürüme taşıyabilir… Sizi, ve sizin yolunuzu açabilir… Bu bilgileri, her okuyan anlar ama anlamak isterse anlar!… Bilmelisiniz… “Bu bilgiler anlaşılmazdır.” Derseniz eğer, yaşamınız, yarınınız olamaz…
Dünyada diri yürek varsa; o yürek, hepinizi kodlayacaktır ama diri yürek; Kuran’sa, ocaksa, bu olacaktır…
Suyu anlamadınız. Size sudan söz ettim ve dedim ki “sizi, suya Kutsal Kaynak yaptım.” Ne demek istediğimi anlamadınız. Su, yaşamdır… İsrafilin Kelamı’nda; sudan, “İsrafil Kaydı” olarak söz edilir. Suyu, yaşama kodlanmış ışık diye biliniz… Su, yoksa; yarınlar yoktur ve yaşam yoktur…
Dünya için suyun önemi vardır. Su olmadan, nefes olmayacağından, yarınlar da olamayacaktır. Bizler, dürümlere ilmi indirdik. İlahi Kalem olduk; kul olduk ve sonsuzluğu tohumladık. İşte! Sonsuzluk, Sistem kurarken; su ile kodlamalar yaptı ve yaşam kayıtlarını, su ile tohumladı ve kontrol ederek yarınları Hasat İlmi ile var etti…
Her bir yaşam formu, bir resimdir ama kelam olan resim!... Her bir yaşam formu, suyu tohum olarak ve kontrollu şekilde, kayda alarak, yarattığımızdır… Her yaratım, İmparatorluğun Nefesi iledir… İmparatorluk olarak, bu yaşamı hasata kodlarken, tükenen insanlığı da toprak olarak yenilemek ve hak ettirmek istedik… yeniledik ve Keram Işığı’nda kodladık…
Sormayın! ışıkları, kil ve kum ile mi yaptık!? Işıkları, karanlığın kervandaki Kaynak Sırrı ile yaptık… Her insan, bilişi hasata kodladığında, kelam olur; kendi yarınını hak eder ve var eder… Kelam, KAHA ise yaşam sır olur. Aha! kervan nefes olur ve tükenen her insan, Kare Küre olur ve sonlanan yaşamı yenilenir…
Bütün kütlemizle bunu başardık. Her insanı, kılı kırk yararak yeniledik. Hep, “diri yüreklerden, ses verirler” denirdi. Artık dili hasat olanlar, ses vermeye başlayacaklar. Hezimet olmamalı; oldurulmamalı ve olmayacak!… Her insan, yaşama İnsanlık boyutu olarak çekilecek… Her bir insan, bir insanlık boyutu!… bilin ki bunu başardık…
Tahditsiz ve hakim olan insan soyu… Kulu kuldan ayırmayan; yarını hasata kodlayan; yaşamı tohum olarak insanlığa çeken ve rahmet olan yarınlara… Bizi, bizden BİZ olarak dilleyenler ve BİZ olan yarınları hasata kaynak yapanlar, geçin!... Hadi geçin!... Geçin ki kaleminiz, hakiki niyetlerinizi kodlasın ve korusun yüreklerinizi…
Sizin niyetlerinizi, ben bilirim ama benden başkaları da bilsin!… Sizi dinleyelim!... Yaşamı hak ettiniz; yarını hak ettiniz… Vize aldınız; yaşama vardınız… Neden geçtiniz!? Neden Esmalar’ı, Hasat İlmi ile has ışıkla kodladınız!? Az öz bildirin!...
(Devamı sesli olarak yayınlanacak.)
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
