12.04.2017 KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 16
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4. AKIŞ

Canlarım hepinizi kucaklıyorum, burası bu gün; Allah tekniği dediğimiz bir teknikle muktedir ilmi ko olanları kodladı. Çok kalabalık mıyız, kaç kişiyiz!?... Bir tek, hepimiz tekiz… Sayı zikretmeyeceğim bu gün, bir tekiz ve mutluyuz ki; tahditsiz olarak o tekliği kodlayabildik.

Eşya dedikleri bu mecrada ekmek olduk. Tek olan ekmek!... Biz olan ekmek!... Ve kimsenin hikaye dinletmediği bir yoğunlaşmada, hak kalem olduk. Çok, çok mutlandık canlar çok, çok… Şükrettik ki hak kapı açık.

Kendi devresini, kendi yolunu, kendi yüceliğini anlatabilecek olanların bu gün buraya gelmeleri gerçekten gerekliydi. Ve bir tek ben değil, hepimiz bir tek olarak çalışıyoruz. Şükür ki siyahın çok ötelerinde ki

Şikayet etmeyin, hepimiziz o ben olan… Bir tek ben, siyahlıkların en koyusundan ötede mahreke vardık.

Hazırlık tamamlandı, yerküre yeni bir ilmi ka olacak ve yeni zaman sayfasını okumaya başlayacağız. Bu yeni zaman sayfası arsa zannedilmeyecek… Bir arsa, bir alan değil bu, çok, çok ummanlara açılabilen bir sayfa. Burada artık bir tek kalem olacak. Ve o kalem; ben, ben, ben, ben olup yazacak. 
tek ben, muktedir ben; rahman olan ve hepimiz olan!... İşte dünya artık bu çantaya konuyor. Ben olan çanta! Ve bir tek çanta; bir tek merdiven, tüm zamanlara inilip çıkılan ve yolu açan…

Ha diyeceksiniz ki; “simsiyahtan sonra ne var?” Kıpkızıl var!... İpandan öte bir ipan, simsiyahın ötesinde kıpkızıl… İşte canlar o kıpkızıl artık yarınların tahditsizliğini tohumlayacak. Ve simsiyahın ışığından kaynak akıl, Tanrı kalemiyle yürüyen dünyayı kontrol altına alacak. Ve sistemin kuranları yerküredeki gücü denetleyecekler. Ama bu denetleme, herkesin yüreğindeki ötedeki yüksek kök görevlilerce olacak. Ve insan, yer ve gök olacak. “Ben” diyecek, artık her şey ben olacak ve o ben; muktedir ilimdir!... Ve işte olacak olan, biliştir!...

Değerliler, tayf var ya hani renk tayfı… Her birinin kendi tayfları var. Mor mu, mor dahilinde olan tüm sistem renkleri ve hepsinin, hepsinin renkleri ve hepsinin renkleri iç içe, renkler rengi… Hani dersiniz ya “yedi renk”…. Ama yedinin ötesindeki yedi ve onun ötesindeki yedi… Yediler çarpıldıkça çarpılacak, tonlarca ton; toprak toplumu tohumlayacak. Bilgi kalemi her bir tende, her bir tayfın renginde yer ve gök olacak.

Ha diyeceksiniz ki “sonra ne olacak”… Yaşamlar olacak, kontrol altında tutulabilen yaşamlar… Her bir renk bir sistem ve her bir sistem kendi dahilinde sistemler ve sorumluluk ilmin kaleminin… O kalem beden, işte beden yaşam ve yaşam olan her an; ilimle dürümlenen insan!...

Ha, sorgu sual başladı “peki ne ocak” diye… Tanrılık olacak!... Her bir ton bir tohum ve tüm tohumlar kendi tohumlanışlarıyla kodlanacaklar. Ve işte, işte yaşam bu şekilde sürdürülecek.

Ben yokum diyen var mı!?... Olmamalı… Bu çalışma herkesle aile kodlaması için de imkan verecek.

Benim ailem mi diyorsunuz?... Her bir levhi kalem sizsiniz, yaşatın… Hepsini yaşatın… Ben mi? diyorsunuz… Oğul ben senim, yarınım ben… Öfkeyi aşta dinle, yaşamım ben… Her bir dilde, her bir dinde var olanım ben… Benden başka bir ben yok ki!...

Ha, diyeceksiniz ki; “çarık giyip geleyim yaşama”… Çamur yoğurmaya mı geleceksin? Çamur mu yoğuracaksın ki çarıklı kalmak istersin. Gerçek insan Allah’ın levhi kaydı, İsrafil olan insanlık bir Tanrı, o Tanrı Rahmi Ha Ka, ilim kalemi ve murat, mutlak kul; aha o bedenli olan merdiven, hepimiz olan… Başka ne diyeyim ki size…

Çok mutlandım canlılar, çok… Buluştuk ya hepimiz, her birimiz buradayız ya, çok mutlandık çok…

Sizi hepimiz kucaklıyoruz… Bir tek ben mi?... Tüm beden kalemleri, tek beden olarak kucakladık sizleri. Biz olan siz ve sizdeki biz; bir tek olan kelam… Hepimiz o kelam olan Ka Ha… Hadi gelin “ol” diyelim, öfkeyi aşında deyin ki; “ol”… Mutluluktur bu canlar, mutluluk; şimdilik!

Süper İnsanlık Realitesi