Birlik İlmi
  KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK (6-1)
 

KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK (6/1)
01.02.2017

(Düzen kurmaya gelen bir Birlik söz aldı:)

Değerliler; Fatih, ilim içindir… O, bilişi tohumlar ve Düzen’i kurar… Fetheder yarınları!... Atlanta Tahtı’nda kul olur. Kodlar, koklar, yaşam sayfalarını!... Arzın gücüdür o ama “fetih” dedikleri, ilmin fethidir… Her bir Din Kapısı, “fetih” dendiğinde, Rahman’ın ışığında; insanlığın, tükenen dürümleri fethetmesini anlar… Anlayan, anlatan tektir...

Seviyeniz, hepimizi güçlendiren yoğunluktan, çok ötededir… Bunu anlamamak mümkün değildir!... Bu Meclis’in, her insana, “keşke” dedirten bilişi vardır… Herkes, keşke hak etse ve dinlese ama dinleyen, kelama hakim olmadıkça, dürümlerdeki bilgiyi, hak edip anlayamaz…

Sorarlar; neden bu çalışma yapılır diye… Anlatın onlara! bu çalışma, toprak içindir. Diri yüreklerin, hasatı ve yaşamı içindir… Bilişi hak etmeleri içindir…

Kulluk, Kutsal Nefes’le olur… Kuran İlmi’nde; kulluk, kervandır ve Toprak İnsan, kervan olmak üzere çabalar.

Toy bir yaşam, bir tin, bir Tanrı, her insan yarın ve insanın kelam olması için tik tak işleyen bir çalışma!… Kervan yürümekte!… Her insan, o kervana Hakk olup varmak ister. Ama kervan; ilme, Hakk ile varır ve Rahman’a akıp geçer.

Kendini dinleyenler; burada, toprak için başka dürümleri de hak etmeye çalışırlar. Biz Dünyalılar, insanlığa görev verdik ve dedik ki “hak edin; Ulular’ı tohumlayın; yarınları tohumlayın ve yaşayın!… Sevgililer, şimdilik budur!… Ama yarın, daha güçlü olup; size daha yüksek bilgiler verebiliriz… Hoşçakalın!… Şimdilik…

(Cevaplarımız; açıklamalarımız:)

Dağlar, biz de size “hoşçakalın!” deriz ama Düzen kurmaya gelen Birlikler’e, hoş geldiniz diyoruz. “Hoşçakalın” değil… Hoşgeldiniz!... Frekansı düşürerek, kulluk yapmaya niyetiniz var ama bizim adımız zamandır. Arzın görevi, Hakk İlmi ile kodlama yapmaktır… Sizi kucaklıyoruz ve size hoşgeldiniz diyoruz…

Burada oluş sebebinizi biliyoruz. Zoru aşırtmak!... Aha!... Zoru aşıyoruz!... Ruhumuzu kodlayabilmek için Ruh İlmi’ni açık vermenizi isterdik ama bize, bizi değil; her bir İlm-i Kalem’i dillemeye; başarılı kodları, yaşama kodlattırmaya çabaladınız… Bizim amacımız bu değildir. Biz, tüm insanlığın tohum olması için bu çalışmayı yapıyoruz…

Sura üfürenler, suru hak etmiş mi acaba!? Biz bunu sorarız… Hangi yetki ile buraya geldiniz!? Bunu öğrenmek isteriz!… Hanginiz ziyan oldunuz; ziyanı bildiniz de dürümlere, insanı kodlamaya indiniz!? Kininiz, kiriniz var mı!? Biz bunları bilmek isteriz!...

“Şeytan” diye bir cevherden söz ettiniz (sesli kayıtta mevcut)… Sorguladınız; Şeytan diri midir diye… Tohumları Kuran olan ışıklar; sizler, “şer yaratanlarsınız” dediniz. Sizin merdiveniniz, bizim merdivenden uzun mu acaba!? Hangi yarına vardınız ki bizi hak etmeye değer görmediniz!? “Hoşça kal!” dediniz…

Barışı, hasata kodlayanlar, yarını hak etmelidirler… Erdiğiniz her yer, insan sırrı ile kodlanmıştır…

Çok mu konuşuyorum!? Oy Canlarım!... Oyy!... Halik olun da konuşun… Hakk’a varın da kodlanın... Atalar’ı dilleyin de diri olun… Ölüyü, dürümlerinize indirin; hak edin…

Cemaatlerinizi hasata kodlamadan; İmparatorluk’u, hak etmeye gelmişsiniz… Cennet, biziz Canlar!… Cenneti, hasata kodlamadan, insana varamazsınız.

Koşmayın! Yorulursunuz… Kodlanın! Toprağa ilimle inin ve yürüyün!... Ama hak edip yürüyün!...

Sular durulur belki!... Belki yaşam, hologramdan aşar, görevi tohumları ile hak eder!... Öfkeyi aşar belki yarınları kodlayan insanlık!… İlimi hak etmedikçe, hiçbir anlamı yok bunların!...

Toy muyuz!? Bunu sorguladınız… Çok önemli bu!… Toy muyuz!? Ocakları sönmüş mü acaba!? Kara’dan akıp Kara’ya varanlar, seyrettiklerini hasatçı olarak kontrol edebilirler mi!?

Hey Diriler, bize gelen kim varsa; aklın sırrını anlayıp gelir… Bütün kütle, bunu anlarsa, cevhere inmeden cenneti hak eder.

Kaçmayın!... Dinleyin beni!… Kaçmayın!... Beni dinleyin!... Her bir Diri Yürek, İlmin Kapısı’nı açıp da yolu bulursa, çoban olmadan Robotik Sistemler’i hak eder aşar geçer…

Sevgililer, Dünyalılar, Robotlar; bilirim çoklarınız robotsuzun… Beden alıp dürümlere inmeniz; sizi, sizden Sistem’e taşır ama insana taşımaz…

Büyük Kült, insan soyudur… O soya, toplum için ulaşmadıkça; yaşamı, tohum olarak, Kaynak Işık halinde, Gök Sözcülüğü ile dilleyemezsiniz!...

Sel, sana seni verir ama seni, senden taşır… Seli, sen olarak bil… Sessiz olanı, Sistem olarak bil… Bizi ise keşkeleri olmayan, kaynak olarak bil ve bizim yaşamımızı, tohum olarak tüm insanlığa kodla!... Şükür ki sana bunları dinlettim…

Şimdi gitmenize iznim var… Hadi güle güle!... Gözünüz görerek; yoğunluğunuzu bilerek ve cennetinizi kontrol ederek yürüyün!… Yüceler Yüceliği’nde kodlanın!... Aha geçin!... Geçin ki kanatlanın!... Astral Boyutların Kuranı olun okuyun ve okunun…

“Tufan” dediğiniz; sizin, Sistem’e inmeniz için yaşatılandır… Biz, sizi tufana koklatmadan, gerçek kayıtlardan taşıyoruz… Uçağınızı, bulutlarla kaplı bir dünyaya götürüyoruz. Orası, Öz Köklerin Ekibi ile kodlandı. Buyurun, Kök Geçişler’inizi, o yoğun ışığa yapın ve o Kök Gök’te, Bilişin Nefesi olun. Sonra Tanrı olun ve İlmin Hakimi olun. Sizi, görevli olarak o yolculukta kodlayacağız… Sonsuz Zamanlar’a görevli olarak; kontrollu şekilde gönderiyoruz. Geçişinizi yapmak üzereyiz… Bize bildirmek istediğiniz ne varsa son olarak dinlemek isteriz. Şimdi sizi dinliyorum…

(Ziyaretçi söz aldı:)

-Uçuşlar iptal edildi Ana!… Şu anda bizi girdaplara çekmiyorlar… Bizi, dizinin dibinden ayırma… Sizden kopmaya isteğimiz yok… Öfkem yok ana!... Bizi görevli say… Sizle çalışalım. Bizi gönderme ana!… Görevi hak ettim ben. Beni, hak et ana!… Sevgiyle kodla beni ve koru!… Çok özür dilerim ana. Bugüne kadar seni anlamadan, seninle çalıştım… Beni kimse anlamadı ki ben de kimseyi anlamadım… Hatalarımızı telafi edelim; yeniden birlik çalışması yapalım. Bizi lütfet kabul et ana. Ah! canım anam!… Bizi bağışla anam!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 329 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol