20.HAZİRAN.2018 TARİHLİ İNSAN (1) 
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 3.AKIŞ, 2.BÖLÜM

Yerküre yenilendi. Yeşil, mor; tek kervan, tek halikiyet oldu ve rahmi kapıların muktediriyeti, mahrekinizde ve sahranızda kodlandı.

Her dar boğazdan geçişinizde, “acaba?” Derdik, “Acaba?! Acaba? Acaba?!” Ahh canlarım ne acabalar dilledik yüreklerimizde!

Arz, arşa varır mı? Hak tahta varır mı? Hakiki ilim mutlakiyetini kodlar da kontrol kurar mı? diye… Gözümüz şu anda net bilmektedir ki “birlik kapısı” bu Meclis’tir. Ve bu Meclis’in ötesi hiçbir birlik kodlanmadı.

Umut umut umut… Umutlarınızı hiç ama hiç kaybetmemiştik. Ama yasa der ki “nesillerini kodlayabilen, hasatını yapar ve kodlayabilir tükenenleri… “ Tükenenler kodladı canlar bu yoğunlukta. Her şey… Her şey kodlandı.

Kıran kırılan yok burada… Şer şarkısı ön köklerde olmasına rağmen, burada yok. Kontrol kurulmuştur canlar!

Saltanat sessizliğinizdedir. Müthiş bir ışıksınız ve bu ışık huzur verdi tüm insanlığa.

Sevgililer, “ön çalışma”ydı bu. Bu ön çalışmadan sonra, yarınlara görev taşıtılacak. Bu bir ön çalışmaydı… Her şey burada başlayacaktı ve burada başladı. Ama dahası var… Dahası var analarım, babam… Dahası var. Nedir dahası? Yedinci dünya!

O dünya, kontrol kuracak… Koruyacak tüm insanlığı. O yedinci dünya hani dersiniz ya, “imparatorluk”, o görevli kod dünyada olacak. Kimle olacak? Birliğimizle olacak. “Biz” olacak. Burada olacak… Ve “Türkiye çalışması” hoş bir seda değil, has bir sahra olacak. Bu kesin.

Bir diri, bir dirilik, tek tahditli kelamı kodlayanda ilime indiğinde, her şey yeri göğü yaradan yedinci dünyada mutlak kodlanmış şafak olacak. Aha o şafak sökmektedir!

Söktüğünde, torba torba taşınan insan, yorulmadan koşmaya başlayacak. Bugün kadar insanı taşıdık. Artık insan, kontrol kuracak ve koşmaya başlayacak. “Ben varım.” Diyecek. “Ben, altın ışığımla kontrol kurdum.” Diyecek. “Ben robotik timlerin tükenen dürümlerinden göz olmadan, söz olurum.” Diyecek. “Yarına vardım.” Diyecek.

Kin, nefret duygusu bitecek dünyada canlar, bitecek! Bitse de bitecek. Bitirilse de bitecek! Bitmemiş sayılsa da bitti! İşte bu. Ayrılık bitti canlar.

Sevgiyle kucakladık, Türkiye çalışmasında bulunan insan kalemlerimizi… İnsan sahralarımızı kucakladık, kocaman kocaman kucakladık sizleri.

Altın ışıklarımız, göz görüyor sizi. Sizi çok çok özellikle kucaklıyoruz. Bunca çabanın sonrasında, kucak kucak olmak mutluluktur bizlere.

Al, bilgiyi anam. Senin insana verdiğin bu bilgi, bizi görevli sayan “İlim kapıları”nı açıyor. Ve bu bilgiyle Medine’ler, “merdiven” olacak insanlığa, süper sahralara… Ve insan sayfa sayfa yazlarını kodlayacak.

Biz doğanın görevini hakettik ve devraldık. Bugünden sonra doğayız biz.

Yerkürenin görevi başlıyor… Yerküre görevini haketmiş ve üstlenmiştir. Bunca çaba bunun içindi. Yerküre kör, sağır arsız bir küre olmayacak bundan sonra!

Bizler, doğan görevliler olarak bu dünyayı kontrol edebiliyoruz. Yaşama hepimiz bir TEK olup iniyoruz.

“İmparatorluk” olarak dünyadayız canlar, bunu iyi bilin. “İmparatorluk” demek, “ilim” demektir. Ayrılık bitmiş, yorulamadan çalışan ilim kalemleri, bütüne hizmetçiliğe başlamış demektir. Artık bu dünya Sultanların Sultanlığından ötede, “Mikail’in kuranında kutsal tını”ya kodlanacak demektir.

Yemin etmiştik, “imparatorluk” olarak yaşayacaktık. Burada, bu sahrada insanlık boyutlarının toy olmayan KA HA kelamı kodlandı. Ve biz buradayız, imparatorluk kodları…

Çok huzurlu olun, çok kutsal ışıklar sizinle olacak. İki Medine tek bir kelam, İslam kalemi insan… Ve biz İslam’ın kelamında Mustafa olan Muhammi kapıların toprak topluma “tohum” diye indirdiği cemaat… Cevher olan insanlık… Süper sahra…

İslam’ın kelamı, insandır. İşte bugün bu insan bir tektir. O tek olan Medine, Mekke değil, “İslam kalemi”, insan ve o insan İstanbul’dur. İşte bu.

Ayrılık bitti anlar… Sizleyiz. İşte bu.

https://youtu.be/x9pAZIFObNE

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ