Birlik İlmi
  İNSAN (8) 1.AKIŞ, 2.BÖLÜM
 

08.08.2018 İNSAN 8
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1. AKIŞ 2. BÖLÜM

Ve hepimiz ağır yükü hafifletebilecek düzeye ulaşacağız.

Allahın adı var, insandır o… Hakkı var, hasattır o… Şarkısı var, aşktır o… En ve boydan ibaret değildir Allah, itibarı yoğun, tohumu kutsal, yaşamı mutlaktır onun…

Önce ölüdür, özdür, sözdür, gözdür ve dipdiridir; yerkürenin görevidir o… Elleriniz ellerine ulaştığında yarınız muktedir olacak ve sizler kendi levhi kapınızda hakim olacaksınız. O siz, siz o olacaksınız.

Yarından daha öte bir yaşam olacak dünya ümmi kapılarının kontrolünü kodladığınız zaman. Emre itaatle dürümlere inen biliş aklın kapısını bulacak ve bütüne hizmetçi olacak.

Yeni dönemde asla hata yapılmayacak. İnsan soyu yeniden ve yeniden gök çözümlemeleri yapabilecek. Ve bu gök çözümlemeleri ile birlikte yarınlar kontrol altına alınacak. Ekmeğiniz Allahın ilmi olacak, yasalarınız muktediriyetinizin diriliğindeki dilleriniz, dirilikleriniz ve hakikiyetiniz olacak.

Yemin ederiz ki yaşamlar yeniden yolculuğa başlayacak. Ama bu yolculuk çok özel bir yolculuk olacak. İnsanın kelama yolculuğu… Ama kelam aklın kelamından çok daha güçlü olan yaşam kelamı olacak ve bu yaşam kelamı herkesin yeryüzündeki görevi olacak.

Yeni dönemde Allahın tahtında insan olacak… Bu insan Allah ilmini dilleyebilen biliş olacak. Bilişi olmayanın yaşamı olmayacak.

Yere göğe ilmi ektik biz… İnsanın dilini insana ilim diye dinlettik… Yarını kodlattık ve yazılarımızın okunmamasını isteyenlere oğullarımızın kontrolünde oku dedik… Herkes, herkesi okumalıdır kesin!

Yaradan Atlanta ata kalemidir canlar… Artık yaradan ağır yükü hafifletecek dürümdedir. Ve ağır yük hafifletildikten itibaren yenileniş başlayacak. Hepinizin yenilenişi… Bu öyle bir yenileniş olacak ki; yorulan yoğunluğunda kodlanacak ama tohumlanıp kodlanacak. Yerkürenin gerçeği anlaşılacak…

İntikam altın ışıkta yoktur… Kimse kimseden intikam almaya kalkmayacak. Yarınlar mutlak olacak… Köksüz, göksüz olanlar kontrol edilecekler. Artık dünya yolu aklın yolu ve onun ötesindeki şafak olacak.

Ve dünya Allahın tohumudur, bunu iyi bilin!... Öyle bir tohumdur ki dünya; yaradanın tahditsizliğidir…

Dünden öte dünlere baktığınızda dünyanın ruhsuz kaldığını düşündünüz. Ama dünya mutlak ve hakim olarak yeşilin tohumlarını, morun kuranlarını ve siyahın kayıtlarını dilleyecek artık.

Elleriniz Allahın eli olacak, yaşamlarınız hakkın kalemi olacak, yerküre sistem olacak ve siz olacak!...

Mahrek olacaksınız, musaf siz olacaksınız, şevkiniz şarkınız olacak; bir tek Allahın tahtı olacak yaşam… İşte o taht ilim olacak!... Hepiniz o olacaksınız!

Biz alıp götüreceklerimizi bulduk canlar… Onlarla olduk… Alıp götürmemiz, “ol” diyebilmemizle ilgiliydi ve biz her birimiz Allahın ilmiyle “ol” diyebilenleri bulduk.

Olmadan “ol” denilmez canlar… Herkes “ol” diyebilir ama “ol” malı ki diyebilsin…

Benim Allahın tahtında ilmim olacak, adım sahra olacak bu kesin! Ve şu ana kadar yarından öte bir yarını kodlayan insan, maya olacak her ana…

Beden almak kolaydır ama birin birindeki o bilgiyi hak etmek kolay değildir. Bizim için zor olan aşktır, şarkılarımız akıl tınısıyla kodlanan insanlık şarkısı olduğu halde aşk kodları koruyucu tohumlarını kontrollü olarak kayda almadıkça; yaradan yaşama inmemekteydi…

Side kapılarını açtık ve bütünün kürzi kapılarından ötedeki kapıları kodladık. Yerkürenin göreviydi bu ve bunu hak ettik yaptık…

İnsanlık boyutları yeniden yaşamları tohumlamaya başlıyor. Yoğun akıl ve yoğun hasatla… Evren, evren gezen dillerimiz hakka kalem olup geçip geldiklerinde, elleri ellerimizde olacaktı. Bugün buradalar hepside… Hakkımız olan, hatasız yaşamlarımızdaki o sahraları kodlayan, muktedir olanlar mutlaka geçip geldiklerinde birlik kalemimizde olacaktılar.

Önce ölüydük, yaşamamız sorumluluğumuzdaydı, ölümlü olarak doğduğumuz bu dünya bizi barışa kodladı, biz barışı kodlattırdık RaKaHa olarak, SaHa olarak, yerin sistemi olarak ve biz omuzlarımızdaki yükün ağırlığının farkındaydık. Ve bugün artık bu yük ellerimizin kök göklerdeki kürzi kalemleri ile kodlandı ve hafifledi.

Beşer, aklın hakkı olan beşeriliktir… Şarkı olansa şafağıdır… Biz beşeri şafakla tohumladık… Yer yoldur, yokluğu tohumlar kodlar ama yok ettiği an sahra kontrolden çıkar. İnsanlık bunu anladığı zaman, hakkı olanı hak olup verecek ilmi kuranlara ve biz onlara maya olacağız canlar…

İmparatorluğun görevidir bilmek ve biz insanlık boyutlarında gök çözümlemeleri yaparak bütünün kültü olan bilişimizle her anı kodladık… Yeni dönem herkesin yüreğindeydi ve yolunda kodlanan insanlık o yüceliğe ulaşacaktı.

Umutlarımızı hiç kaybetmedik… Elimiz ekmeğimiz oldu, yolumuz şafağımız oldu… Orta kapıların tümünden geçen bilişliler masamıza kontrollü olarak kodlandılar. Bu masada oturabilenler bu yoğunlukta olabilenlerdir, hiç kuşkunuz olmasın…

Yarından öte bir yarın ve yol muktediriyet, biz muktedir olanlar mutlak kayıtlarımızla buradayız.

Arzı arşla tohumladık, aşkla kodladık… Hepimiz görevliyiz canlar, işimiz budur!...

Horasan sahralarının kuranları olan bilişlilerde geçip gelmek dilediler ama onların yoğunlukları bugün burada yok öyle mi? Yok canım hepiniz o yoğunluklarla tohumsunuz… “Ol” deriz, olursunuz… Öyleyse hadi onları da dinleyelim…

https://youtu.be/4iyz86Vz098

Süper İnsanlık Realitesi

 
  Bugün 133 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol