Birlik İlmi
  İNSAN (1) 4.AKIŞ
 

20.HAZİRAN.2018 TARİHLİ İNSAN (1)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4.AKIŞ

Yeri göğü Yaradan, ilim. Mikail kelamı mutlak ve biz, tohum olarak, buradayız, canlar. Tüm insanlığın kulluğudur yapılan, burada.

Size daha güçlü bir dünyadan, söz ettim… Hepinizin yoğunluğunda olan, bir sahra… Ve bu sahra, mit kodlarının çok ötesi bir sahradır.

Bereket ki dünya iyi bir planet değildir... Şimdi artık nefes olup, kelam olup, bütüne hizmetçilik yapalım.. Buyurun akalım.

Deli dumrul, ak tahtımız, bedel ödemeyen kelamımızsın, anam. Canlar, biz, sessizce, sizi dinledik. Ziya olmanızı ve yoğunlaşmanızı dinlettik. Şuana kadar size, biz dedik. Ve biz olan sizler, merdivenimiz oldunuz. Her insan, kelam olarak, kendi tohumunu, kendi tohumunu, ruhunu kodladı. Burada olmamız, bunun için gerekliydi. Tüm insanlığın yaşama indirilişiydi olan ve bu mutluluk verdi, bizlere

Doğanın gücü olarak, bu çalışmayı yapan sizler, Medine’nin kök gerçekliğini kodladıktan itibaren, toplum çalışmaları yaptınız. Toplum çalışmaları; nesillerinizin görevini kodladık. Hep birlikte bu çalışmayı bu yoğunluğunu oluşturdunuz ve daha özel bir döneme vardınız.

Bu özel dönemde, dünya, ölü planetlerin kodlarından çok üstün bir yoğunluğa ulaşacaktı ve bu oldu… Koruyucu dünya ve tohum olan insan ve biz ve bizlik ve bütüne hizmet. İşte yapılan, buydu.

Türkiye ölü bir planetin kontrolü için kodlanmış, bir sahradır. Türkiye için daha güçlü bir yaşam gereklidir… Bu yaşamı kontrol edebilmek için mükafat olan ilim tahdidi, diriliklere çekildi ve doğanın gücü, dünyayı göreve aldı.. Ve dünya, nur oldu.

Bu çorba, hepimizin çorbası oldu ve bu çorbada, insan sahraları, kodlandı. “Hep dünya” deriz ya hani ve deriz ki “insan ama insan kendini anlatan ve hasat olan insan mıdır?” Yoo, yoo, değildir...

İnsan; şafak olan insan... Şafak, şafak, şafak.…Aha, o şafak, nefes ve sistem ve dünya insanlığı mükafat olan biliş, hepimizde, üzerindeki gücün örtüsünü örttürmeyen bir yasa. O yasayı anlamak, kolay mı zannettiniz?

Kaç dere akarsa, o dere mutlak kuran olup, akar. Her dere de akan insan ve her dere de insan, itibar.. Ama dere tahditsiz aktığında, aşk kapısı açılır…. Ve biz, ölüler… Biz dilde dinlenen dürümler ve biz, kutsal tohumlar olup, aktıkça masamızda, aklın kapıları olur.

Medine; ekmeğimizdi, Mesih kelamı kulluk, masamız; kutsal toprağın toplumuydu ve bugün artık biz, sistem olduk.

“Ete, kemiğe büründük, insan diye göründük” der, ya hani; Yunus. Bizde deriz ki “et insan ama ilim kelam”. Hepimiz, bilgeler mahrekinde kervan ve biz muktedir olan, sultanlık.

Bizim için nedir, biliş? İnsandır. Biz dere… Biz dürümlenen insan ve yol mutlak olan… Yarınlar çok daha güçlü olacak

Yaradan yarattığında, sahrada kodlanacak ve toprak toplum, tohumda mutlakıyetinde, kelamı kodlayacak. Hayırda ve şerde ve insanlığın kelamı olan, hakikiyette, her derede, itibar olacak.

Yedi doğa ve yedi sahra. Yedi mahrek. Yedi Mikail. Hepimiz, bir tekiz, canlar... Bir tek. İşte, SOFA Sİ SA HA. İş, budur!. Ve bunu hak ettik.

Evi evim olan, ekibi ekibim olan ve rahmi kapısı, insanlığım olan, Bu Mecliste olmak, bizlere huzur verdi.

Hanım Efendi, seninle olmak, bizi mutlandırdı.

Canımız, ciğerimizsin, sen, bizim. Ama biz sana, hazır olup, geldik. Hanım Efendi, bedel ödemene imkan verilmedi. Ha diyeceksin ki “etkim kelamımdadır”. Benimde adım; Nezirdir. Ya hu ana, niye ben sende, öfkesizim, bilir misin?.. Çünkü, sessizsin de ondan. Hep, sessiz kal, olur mu ana.

Canım anam, ben senim, seninleyim… Hep böyle diyelim, öyle mi? Yok be anam, diyemem… Seviyeni ölçmeye niyetim, yok benim. Senin insana, kelam etmen, bizim izinle gelişimiz, seninle oluşumuz, bizde biz oluşu sayfalayabilişimiz, senden sana olan, bir hal değil.. Bir’den Bir’e olan, tahdit kelamıdır.

Ha diyeceksin ki “sen, neden, kelama kaleme, inmedin?”. Ben, insana inmek istersem, inerim.

Buyur ana, buyur, buyur, buyur, buyur, buyur. Seninle çalışma niyetim, yoğun. Hadi gör bakalım, ne olacak? Sen, beni izinle buraya aldın, hep değil mi anam?... Ama ben, hep senleydim zaten.

Anam, senleydim hep, ben. Soru sormadın hiç neden, buradasın diye?. Açık verdim, senleydim hep... Senin eski dünyalardaki, güçlü kodlarından, biriyim ben.. Bunu biliyorum... Sende, beni biliyorsun.

Kuran-ı Kerim deki o yoğun ışığım, ben… Beni dinledin. Beni hakikiyetinle dille ki bende seninle olayım, anam.. Hadi, hadi, dinle beni. Sen ve ben bir tek olalım. Sen hakikiyetinle, yaşamı kodla. Ben sen olup, senle kodlayayım yaşamı. Öksüz kalmayalım. Bir tek olalım, anam.. Hadi, hadi, gel.

Değerliler, şimdilik!
https://youtu.be/tZH2xRkoQW8
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 595 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol