Birlik İlmi
  İNSAN (4) 4.AKIŞ, 2.BÖLÜM
 

11.TEMMUZ.2018 TARİHLİ İNSAN 4
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4. AKIŞ - 2. BÖLÜM

“ALTIN KO SAHRASI” BÜTÜNÜN GÜCÜDÜR CANLILAR... ALTIN KO SAHRASINI GÖREVLİLER ANLAR... Ama o sahrada mutlak olanlar kodlama yaparlar...

ALTIN KO SAHRASI, muktedir kelamın kutsal tahtıdır... VE HER AN, HER ANI KODLAR ORADA... Ve an sahraları türevleri, kontrollu olarak, kodlayarak, kayda alır... Sistemin sessizliği dillenir orada... Ve biz orada merdiven oluruz mükafat almaya gelenlere... Mükafat; halik olanların hak oldukları bir yaşamın kaynağındadır... Oraya gelen; kelama gelen ve Hakk’ı hakikiyeti anlayan, müthiş bir sahraya girer... O müthiş sahra şevkin, şavkın ve aklın sıhhatli kontrolunu kurar...

Sevgiyle sizleri kucaklıyorum canlar... Verdiğim tüm bilgiler, büyük kötülüklerin gücünün önlenmesi için veriliyor şu anda... TÜM KÖTÜLÜKLERİN ÖNLENMESİ İÇİN... Nerede ne olursa, bütündeki o kontrolsuz kayıtlardan olur... Ve bütüne hizmet edenlerin kaynağına iner... Ve o kaynağa inen, kelamdan kontrolunu kodladığında, mutlak kuranlar kayıtlarını kırarlar... İşte bunun önlenmesi için, sessizce görev taşıyoruz burada... Ve ben, masaya insanı oturttuğum günden beri, herkes herkesi kodlamaya başladı... Ve ben, mutlak kuranı kodladığımdan beri, bütüne hizmet edenler, mükafatlarını almaya başladılar... Ve bu masada oturan herkes, hakkını ve hak ettiğini dinlemeye başladı... VE DÜNYA, ALTONA KODLARININ GÜCÜNDEN ÖTE BİR GÜCE VARDI... Ve diyorum ki “yeniden yaşam ve yeniden hasat ve yeniden Hakk’ın kapısına varış ve yeniden Hakk’la hakikiyetle tahditsiz olup dilleniş... Bunu VARLIK BOYUTLARI anlayacak ve bunu hak etmeyen Hak olup tahditsiz olarak dilleyecek... Benim ele aldığım konu budur...

KÖZ OLUP SÖZ OLMAK DEĞİL, ÖZÜN SÖZÜ OLMAK!... Köz olup söz olanların, kaynakta ışıkları yanmayacak... Bunu iyi anlasınlar... Ve yorulmadan görev taşıyacağımızı da bilsinler... Medine’nin gözü, özü, sözü olan insan; bundan sonraki dönemde mutlak kuranın toprağında tohum olacak...

YAZI YAZARKEN BİLİNİZ Kİ; ERDİĞİNİZ EN BÜYÜK SAHRA, SİZİN YAŞAMINIZI KODLAYACAK AMA ERMEDİĞİNİZ SİZDE SONSUZLUĞU KODLAMAYACAK...

“Yeniden dünyaya gelsem” diyenlere de şunu söyleyeyim; ”YERKÜRENİN GÜCÜNDE SİSTEM KURANI VARDIR... Sizler kendi yaşamlarınızı hak ettiğiniz sürece, buradasınız... Ama yaşamlarınızı hak etmediğinizde, kontrol kuramayacağınız bir sahradır burası... Burada olma imkanınız olamayacaktır... Ama dünyaya yeni bedenle gelmek değildir kastettiğim... BEDEN MAHREKİNİZDİR ve HER SİSTEMDE VAROLAN KERVANINIZDIR... O bedene “BEDEN” diyebilmemiz, merdiveni hak edip kodlamanızla mümkün olacaktır... Eğer “ben dünyalıyım, her anda varım ve muktedirim” diyorsanız, MERDİVEN SİZİN YAŞAMINIZ OLACAKTIR... Ve o yaşam, hepinizin yolunda mutlak kuran olacaktır...

“Oğul, ben dünyayım” dediğim zaman, doludizgin yaptığımız çalışmalarla kaynak olan levhi kapınızda kök gerçekliği kodlayan şarkınız akla gelir... AMA BİZ O ŞARKININ ÜSTÜ BİR ŞARKI SÖYLERİZ TÜM ZAMANLARDA... İşte o şarkı; Hakk’ı, hakikiyeti anlatan bir şarkıdır... Arzın gözü, özü, sözü olan ve Mikail’in kültü olan bir sahra şarkısı... İşte o sahra şarkısı “YARAT, YARAT, YARAT” diyerek tahditsiz sesleşir... YARAT, YARAT, YARAT... VE YARATTIĞIN, YAŞAMIN OLACAK!... BUNLARI ANLA!... VE ANLA Kİ, SEN SENİ YARATMAKTASIN...

Yeni dönemler, yeni yürekler, yeni yücelikler ve yeni yoğunluklar hepimizin kontrolunda yerkürenin gücünü artırırken, kaynağa HAK olup inmeniz, MAHREK olup dillenmeniz ve MUTLAK olmanız, mutlaka ama mutlaka kontrollu olmanızla mümkün olacaktır...

Beşere “ŞAFAK” denir... “AŞK” denir... “HAK” denir... Bu mu? Asla değil... BEŞER, AKIL TINISINI DUYAMAZ!... HAKK’IN KALEMİ OLAMAZ... YOLU BULAMAZ... “Beşer” dediğiniz, kelamı kuran olan, kervanı halik olan ve muktedir olan mıdır? Asla!...

Sevgili sahra kodlarımız!...

Size şunu anlatmaya çalışıyorum; özgerçekliği kontrollu olarak anlayanlar, bu bilgileri anlatabilecekler... KİNİ AŞMAYAN, MUTLAK KURANI KODLAMAYACAK VE TOPRAĞI TOHUMLAMAYACAK... Merdiven insanın kuranında kodlanmış sahra kayıtlarını tahditli olarak kervana kodlattırırken, cennet olup kodlattırır... BEDEN ALMANIZ ÖNEMLİDİR... BEDEN ALIP GÖREV TAŞIMANIZ SON DERECE BÜYÜK ÖNEM ARZEDER... AMA BEDENLİ OLUP KONTROLLU OLMAMANIZ, SARARAN YOĞUNLUĞUNUZU KAYITLARDAN AYIRIR... Bu nedenledir ki, KENDİNİZİ ANLAYIN VE HAK EDİN!... Hakk’ın kalemi olun, muktedir olun... Kontrol kurun, toprak toplumları tohumlayın... Yarınlara varın, hakim olun... Ölüler diyarı olan bu dünyayı, koruyarak hologramdan aşırtabildiğimiz zamanlar, BİZ olup dürümlerde KERAM olduğumuz sahraları oluşturdu... Bu sahralar; kaynak olanların nefes olan levhi kapılarıyla kodlandı...

Bize “ESMA” demeleri, kontrol edebilmeleri içindir... “Esma” ilmimizde olmadığı gibi, hakikiyetimizde de yoktur... Hakkımız olan hakikiyet, mutlak kuran olan kervandır... BİZ O KERVANDA, BÜTÜNE HİZMET ETMEKTEYİZ...

İlime, kelama ve Hakk’a varan ATON’lara, şu anda söz söyleme hakkı veremem... Çünkü Atonlar, öz gerçeklikleri kontrol edebilecek dürüme varanları, tüm insanlığın kayıtlarından çıkarmaya çabaladılar...

EĞER DÜNYA YOLU, ALLAH YOLUYSA, EĞER YARINLAR MUKTEDİR OLACAKSA, EĞER BEDEN ALANLAR KERVAN OLACAK GÜCE VARACAKLARSA VE YARINLAR LEKESİZ OLACAKSA, İYİ ANLAYIN Kİ; KIRK KAPININ KIRKINDA DA HALİKİYETİMİZ OLACAK!... VE KIRK KAPININ KIRKINDA DA AKİL, HAKİKİ VE HAKİM OLAN BİLİŞİMİZ OLACAK... BUNU ANLAMAYANIN, YARINI YOKTUR!...

EMEK, EMEK, EMEK... EMEK, EMEK, EMEK... Hep emekle çalıştık... Yezidlere sesim şudur “şeytan şarkı okuyacaksa, aklın kapısını bulsun, ölüyü dillesin, yolunu açsın, mutlak olsun ve ZİYA olup kalem olsun... O gün geldiğinde, o şeytan şarkıcı, aşkın şarkısını söylediğinde ve o şarkı mutlak olduğunda ve toprak ummanlara kul olduğunda yol “OL” diyecek ocaklarına... O zaman bütüne hizmet edecekler... BİZ ŞEYTANA ŞARKI ÖĞRETMEDİK... ŞAFAK KURANI OLSUN DİYE BEKLEDİK... AMA ŞEYTAN AŞKSIZSA, ŞEYTAN ŞAYET YAŞAMSIZSA VE O ŞEYTAN KAYNAKSIZSA, BEDENE İNME İMKANI ARTIK KALMAYACAK!... VE DÜNYA İNSANLIĞI ARTIK, O ŞEYTANLA MUHATAP OLMAYACAK... KESİN OLAN BUDUR...

Yeri göğü yarattığımız günden bugüne, Medine köklerinden, gök sözcülüğü yaptığımız andan, BİR’e hizmet ettiğimiz hasat kayıtlarına vardığımız o zamana kadar; KİL olan insanlık, KUL olmaya ve RUH olmaya başladı... İşte o insanlık, kontrol kurmaya başladı... VE O İNSANLIK KARDEŞ OLMAYA, KARDEŞLİK YAPMAYA BAŞLADI...

İşte canlarım... MAHREK olmak, bu şekilde başladı...

MUDA KAPILARINI AÇTIK CANLAR... Muda kapıları, hepinizin bildiği o kapılar... BİZ O KAPILARI KARDEŞLİK KELAMIYLA AÇTIK... VE MUDA, MUKTEDİR SAHRAYI KODLADI... Muda’da ilim oldu canlarım... Muda’da kontrol oldu... Umman kuran oldu... Kurullar orada kodlandılar... Ve Muda, toprağın tahdidini, hakikiyetini dinletmedi... HAKİMİ HAK oldu, mutlakiyeti dinletti...

https://youtu.be/R2kHR2B2Gk0 
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 440 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol