Birlik İlmi
  İNSAN (8), 1. AKIŞ, 1.BÖLÜM
 

8.AĞUSTOS.2018 TARİHLİ İNSAN (8)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1. AKIŞ - 1.BÖLÜM

Yek değerlerinizi kodlayabileceğiniz bir dürümde, sizlerle, bu çalışma da bulunmak mutlaka kervan içim gerekliydi. Kelama kalem olup, burada olduğumuz için mutluyuz.

Sura üfürenlerin kelam olduğu, bir dürümde bizlerde, sizinle olmaya geldik. Kendi levhi kalemimizi ve kendi yoğunluğumuzu, size indiriyoruz. Büyük Kübra olarak, mutlak kuranımızı, sizinle dilleyeceğiz.

Ekmeğimiz, ekmeğiniz ve yolumuz, yolunuz olacak. Sura üfürenlerin, kült olarak, kürzi kapıları kodlayacakları, bir dünya gücü, devreye girecek.

Bizim adımız, yaşamdır. Hepimizin yoğunluğunda, sahralar var. Ve bu sahraların, toprağa tohum indirdiği, bir yoğunluğuz, hepimiz.

Mikail’in Kübra olan kelamı olarak, bu çalışmaya dahiliz… Kervan, kalem olup, yol almaktadır. Ve bu yol, aklın yolu olmaktadır. Hakk’ın kapısı, aklın kapısı, olacak. Ve bu kapıya gelen, her kim varsa, Yaradan olup, yaşama varacak.

Berk Kapıları açılacak. Bu kapıların tınısı, tahditlenemeyecek ve yerkürenin görevi, kodlanacak. Ağır yük hafifleyecek. Cennet dili, aklın kelamıyla dinletilecek ve yol, mutlak kuran olacak.

Sura üfürenlerin, tüm insanlıkla kodlanışları, hakikiyetle dillenişleri ve yaşama indirilişleri, gerçekleşiyor. Hakk’a varmak, hatayı affetmek ve yoğunluğu kodlayarak, mutlak olmakla, mümkündür.

Ağır yük hafiflerken, bütüne hizmet, edilecek. Ben, Allah’ın tahtında olan, imparator insanım. Bu kesindir. Herkes, kendi dilinde, kendi diriliğinde, kendi yaşamında mutlakken, mahrek olarak, kendini hak eder ve bu sözü söyler. “Ben, Yaradanım”.. “Ve Ben, yaşatanım”. “Ve ben yaratılan, her anda mevcut olanım”.” Bana, ağır yük taşıtamaz, kimse”. Bunu diyebilir, her insan.

“Ve ağırı hafifletebilirim”, bunu diyebilirsiniz..Benim adım zamandır veya benim adım, zerk kalemi olan, ilimdir. Her şey her şeyle yoğunlaşabilir ve toprak insan, tohum olabilir. Ve bizler, dünyalı olarak, bu çalışmayı yaparken, yerkürenin görevi olan insanlaşma, süper sahralanışlarında, yasalarla, kaynak tohumlamada, yapmaktayız.

Ellerimizde güç, aklımızın Kübra olan kelamının, kar tahtındaki kervana kaynak olmak sürecindeki şafak insanlaştırıcılığıdır. Bizim için, öz gerçeklik, budur.

Yarında, Nakar Kıranı, dürümlere inebilir. Yaşamlar, kontrolden çıkabilir. Herkes, kendini kodlayacak güce varamayabilir. Aklın tahtına oturamayabilir, hiçbir sahra ve bizler, muktedir olanlar, mutlak kuranlarımızı, tohumlardan çıkarabiliriz.

Buna imkan vardır ama nefesimiz, kelamımızla dilleştiği zaman, yaşamımız kodlanır ve mutlakiyetimiz, müktesif sahra kayıtlarımız, haline dönüşür. Müktesif sahra kayıtlarımız; KA HA olan cemaatleri, cevheri Kübra olur. Yarınlar, altın ışığımızla, göreve güçlü olarak, iner. Ve ZAH RA KA HA, Rahmi kapısında, şafak söker.

“Kile, kuma, insan” dediler. İnsan; Allahın ilmidir. Bunu anlamadılar. “İnsanı kille yarattık” dediler ama insan, kalemin kelamın, teknik tohumudur. İmparatorluğun kuranıdır, insan. İnsanı, yolda bulduk, zannettiler. İmparatorluğun kuranı olan insan, cem olup, cevheri kelamda, kalem olup, kodladı yoğunlukları.

Ark; dünyadan doğan bir yoğun ışık halinde, bütüne görevli olanlarca, kayda alındı. Ve o arkta, imparatorluğun kuranı olan, insanlık aktı. Biz, o ark olarak, kodlamalar yaptık.

Çantamızda, akıl var, bizim. Hakk’ın kapısı olan, ilim var. Ve yol var. Bu yolu, mutlaka kontrollü olarak, kodlayarak ve bütünün kürzi kapısında, Kübra kayıtlarla dilleyerek, herkes kendi ailesini kodlayacak ve koruyacak dürüme, varacaktır.

Alemlere, lekesiz insanlık, gerek. Akıl; gerdandır yaşama. Kaynaktır, aşktır, sahradır ama gerdan olması, temiz olmasıyla, kodlanışıyla, ilgilidir.

Evimiz, ekmeğimizi kodlayan, diriliğimizdir. Yarınımız, muktediriyetimizdir ve bakıp, gördüğünüz ne varsa, şer yaratan ya da şevkin şarkısını kodlayan hepsi, birliğimizin bilişidir.

Ve bizler, doğanın kuranları olanlar, yeryüzünün görevlileri olanlar, tükenen anlaşma sağlanamayan, her anı kodlayanlar. Yerkürenin görevlileri olanlar. Şuandan itibaren, Toran Tekniğiyle, Kodlama başlıyor.

Toran; tüm insanlığın kontrolü için, buna gerek var. Bu kodlamada, mutlak kuranlarımız, toprağa tohum olacaklar. Yeni dönemde, kendi dürümlerini dilleyebilenler, kendi yaşamlarını, kontrol altında tutacaklar.

“Yaradan yarattığında yaratıldı” dediğimiz, o yoğunlukta ki kült, kürzi kapıda, müktesif sistem olacak. Ve yeşiller, yeşil renklerini tohumlayarak, mahrek olacaklar, masmaviye dönüşecekler.

Ve mavi, merdivenimiz olacak. Ve sorumlu olan insanlık, yeniden, yarınları kodlayacak ve moru, kodlayacak. Mor mutlaktır ama muktedir olan insan, merdiveninde kelamı olmalı ve morun ötesindeki kontrolü kurmalıdır ki bu da siyahtır. Siyaha varabilmek için, Rahman olmak gerekir…Rahman; rahmi kelamında mutlak olandır.

Yolu; Allah yolu, diye bilin. Hakk’ı hakiki teknik kapı diye, bilin, yaşamı insan diye, bilin. Her şey, sizin yoğunluğunuzdur, bunları anlayın ve hak edin.

Çantanızdaki sistem; Allah’ın ilmiyle dillenen, bir sistem olmalıdır. Bunu, hak edin, bilin. Yeni dönemde, dünyanın ruhu, herkesin, kendi yoğunluğunun kontrolünde, kodlanacak.

Devamı 2.bölümde

https://youtu.be/Fr6H3c2NQAE

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 137 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol