İNSAN (6/1)
25.07.2018
Değerliler, sizleri kucaklıyorum!... Buraya ilimle geldiğiniz kesin. Bunu biliyorum. ROBOTİK KALEMLER var yaşamda. Onlar, her anı dilleyebilirler. Nefesleri, tohumları kontrolludur ama hasatları yoktur. Bunu, herkesin iyi bilmesi gerekir. Benim, zamana inişim; KAYNAK TOHUMLAR’ı kodlamak için çalışmalar yapışım; İMPARATORLUĞUN KODLARI ile MUTLAK KURAN olmamdandır.
Dünya bir SARFİYAT KAYNAĞI’dır… Her birimiz, dünyaya ineriz ve dürümlerimizde, insanlığı tohumlarken, sarfiyat yaparaz. Sarfettiklerimiz, KAYNAK TAHT’ımızdandır. Bu TAHT; bize, bizden dillenen İLİM’le, kontrol kurar.
Bizler, TAHT’ın hasatını yaparız ve o TAHTIN İLMİ’ni tüm yaşamlara kodlarız. İşte DÜNYA SARFİYATI budur. İlmin, DÜZEN’e çekilişi ve harcanışı!... Harcamak, KAYNAK SAHRA’nın diriliği ile ya da KAYNAK SAHRA’nın kontrolu ile gerçekleşir…
Her birimiz, timler halinde GÜÇ KODLARI olarak çalışırken; bilişimizi kodlar ve tohumlarız… Toplu çalışmalara iner; kervan kalktığında, o kervana ilmimizi koyarız ve tüm yaşamlara; o ilmi, kodlar halinde ekeriz…
Bunu yaparken, İLİM HALİKİ olarak, bir harcamadır yaptığımız. Yapılan harcama, ZAMAN SAHRALARI’nda, kontrollu olarak yaşamı kodlayabilir ve TOHUMLAR, MUTLAK KALEM’le kontrol kurarak; yerkürede yeni sahraları kodlayıp oluşturabilir… Bu yeni SAHRALAR, yeni ZİYA KAPILARI’na kontrollu olarak kodlanır. YARADAN, BİR TEK KAYNAK olur ve YAŞAM, İLİM olur. İşte o zaman İNSAN, muktedir olur ve MUTLAK olur…
Her birimizin kaynağında, SAHRALAR vardır. Virane KAYNAK SAHRALAR ya da SİSTEM olan SAHRALAR!... Hepsinde; kullar, kulluk yaparlar. Bizler de kulluk yaparak ışıklarımızı her insana kodlarız…
Uzak SAHRALAR; bize, BİZ İLMİ ile ulaşabilirler… Yakın SAHRALAR ise BİR TEK olup bizimle olurlar. BİR TEK olmak için insanlaşmak şarttır. İnsanlık Boyutları, TEKLİK’i, bir araya gelmek olarak anlamaktalar. TEKLİK, İLİM’le olur. Biraya gelmek değil, İLİM’le dillenmek; BİRLİK kurmak ve kontrol kurmaktır… Bu kontrolda DİL, İNSANLIK DİLİ olmalıdır. İNSANLIK DİLİ, yarınları kodlayan YAŞAM SAHRALARI’nın HAS SİSTEM’idir.
Herkes beden ister. MEDİNE, MİKAİL İLMİ ile tohumlanmıştı. MİTLER, İLMİN KAPILARI’nı buldular ve o kapıları kodladılar. Nesillerini hakim kıldılar. BİR’e hizmet, birlik halinde olacaktı ve RUH, sonsuzlaşacaktı. İşte bunlar gerçekleşti ve DİRİLİK kodlandı.
Bu yoğunluk, İLİM yoğunluğudur. Bu yoğunluktan, TEKLİK olur. TEKLİK, HALİKİYET’tir ayni zamanda.
Her BİRLİK, TEKLİK değildir ama tahditsizlik; BİLİŞ’in KELAM’a inişi; İLMİN KAPISI’nın açılışı ve RUH’un KURAN’a varışı; bizi, bizden BİR’e taşır. İşte o BİR, İLİM BİRİ’dir.
Muhammet, İnsanlık Boyutları’nda kodlama yaparken; İNSAN SAHRALARI’nı kodladı. Uzun bir SAHRA, GÜÇ KODLARI ile tohumlanırken; o SAHRA’ya, Maharaj gibiler indiler… İnsansılar, insanlaştılar ve sonsuzlaştılar… Tüm zamanlar, dürümlendi dillendi… BİR TEK SAHRA, MUTLAK’tı ve MUTLAK olan MAYA oldu. İşte o SAHRA, MUHAMMET SAHRASI’ydı.
Bugüne geldiğimizde, ayrılık artık bitmelidir. Her birimiz, o TEKLİK’i haketmeliyiz, anlamalıyız!… SİYAH’a, SİMSİYAH’a HALİK olanlar vardılar. Muhammet, hasat oldu; Ümmi Kapılar’dan tohumlarını aldı; SAHRA’ya vardı. Ağır yük hafifledi…
Şimdi önümüzde çok önemli bir hadise var. İLİM HASATI’nı yapanlar, KELAM KAYNAĞI’na varmalıdırlar. Bu SAHRA, tüm insanlık için önemlidir. BİRLİK KAPIMIZ’da bu var.
Bizleri, HALİK kılan insanlıktır. Bunu bilerek, bu yoğunluğa KURAN olmak zorundayız. Hepimiz, her birimizi okuyabilmeliyiz; anlayabilmeliyiz. Aksi halde diriliğimiz, hiçbir anlam ifade etmeyecektir.
Borç, kodlarla ödenir. Her bir insan, yarınlara kodlanırken; borçlanır sahralara. Bu, onun YAŞAM KAYNAĞI için gereklidir.
Bir KALEM, İLİM’e varır ve o KALEM, KAYNAK TOHUMLAMA’yı yapar. Bir diğer KALEM, SAHRA olur; UMMAN olur; RUH olur!… Tükenen her insan; şarkısında dili olan İNSANLIK olur ve Varlık Boyutları’nda kontrol kurar. “OL” der oldurur!... Oğullar, KURAN olur. KURAN, İNSANLIK KURANI olur.
MÜSİH SAHRALAR’da, DİRİ YARINLAR oluşur. Hepimizin insanlaşmamız için, bu DİRİ YARINLAR’a ulaşmamız gerekir. Ekran, hepimizi “Zİ” olarak SAHRALAR ama o ekranda dürümlenen BİLİŞ de olmalıdır.
Muhammet, İNSAN SAHRALARI’nda TOHUM’dur… Ummanlara ekilendir!... Ne var ki SİSTEM’den ayrıldığında, yarından ayrılır.
MUTLAK AŞK diye bilinen insanlık, her insanın aşkla kurtarıcı olmasıdır. Her insan, İLMİN KURANI olarak İLİM’le LEVHİ olur ve yolculuk yapar İLİM SAHRALARI’na. Bu olduğunda; kontrol, İLİM kontrolu olur.
Burada, İLİM SAHRALARI var. Hepimize, yolculuklar yapılır. Bunları anlayın!... Bu çalışmada, “DİL” olanlara yolculuk yapanlar, her ana, SİSTEM olup ulaşanlar olduklarında; dirilik artar. İşte artan dirilik, masamıza inenleri kodlar. Kontrol, insanlık kontrolu olur…
Mutlaka insanı anlayın ve hakedin!... İnsan, insanlığını anlasın; hakikiyetini anlasın!... ATLANTA TAHTI’nda kodlanan, NİSA SAHRALARI’nı anlasın!... Bizi anlasın!... “BİZ” olan insanlığı anlasın!...
Bu yol, ummanlara varacak ve ummanlara, umman olunucak!... Bunları anlayın ve anlatın!... Siz, size varan “BİZ” olarak MUTLAK olduğunuzu anlayın.
Hazırız “SİZ” olmaya!... Hakkımız olanı almaya hazırız!... Azı biliriz!... Olur da çoğu bulursan; MUTLAK oluruz!…
Analar, sizleri kucaklıyoruz… Umutlarımız, “BİZ” olan yolumuzu ve kontrolumuzu kaybetmeden, sizle olmaktır… Şimdilik!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
