Birlik İlmi
  İNSAN (7) 1.AKIŞ, 2.BÖLÜM
 

01.AĞUSTOS.2018 TARİHLİ İNSAN (7)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ - 1.AKIŞ – 2.BÖLÜM

Şuanda yapacağımız, her şeyi yaptık. Daha ne yapalım diye, sordular? Sahra olun, Hakkınızı hak edin, alın. Yasaları kodlayın. Ruhlarınızı koruyun çünkü ruhsuz kalanlar, var. Umutlarını kaybetmiş olan onlar, kodlanamadılar.

Yasalar, onları kontrol edecek dürümdeyken, öfkeleri aştıkları, o yoğunluklarda, kontrol edildi. Ama safha, safha, kaynak ışık haline dönüştüklerinde, beşere vardıklarında, ellerindekini kaybettiler. Çünkü beşer, öz köklerde, güç kodlarında, onların, ruhsuz kaynaklarını tohumladı.

Basınç yüksekti.. İşi başaracaklarını, dünya diriliklerinde dürümleneceklerini ve yaratıp, yaşatacaklarını düşündüklerinde, bilgi kodlarıyla, muktedir olacaklarını sandıkları, her şeyi yaktılar.

Yaktıklarında, yaşamları, sahralardan çıktı. Bu “sultanlık” dediğimiz, yoğunlukta olmadı. Kontrol dışı kayıtlarda, kodların kırıcılığında, oldu. Her kırıcı, kendini kırdı.

“Ben dünyadayım” diyenlerin, çoğu, “bedensizim” demeye, başladılar. Bedensiz olduklarını, gözleri görmeye, yoğunluklarında kelamı kırmaya çabalayan onlar, has ışıklarını yıktılar.

Değer biçtiler, dünyaya ve dediler ki “bu dünya, toprağıyla tohumuyla ve yoğunluğuyla kontrol olabilir”. Biz, bu düzeni istemedik. “Bu düzen, bizsiz bir düzendir”, dediler.

Ve bir tek insan, kodlayıcı olduğunda, tükenen her an, mutlak kurana kodlanabilirdi. Biz, bunu bilerek, doğanın gücüyle, bütüne hizmetçilik yaptık.

Her insanın altın ışığını dürümlere indirdik ve düzeni kurduk. Çantamız, insanlık çantası ve resmi kalemimiz, Mikail’in kültü, kelamı olan insan, kaydını yapabilen, bir kaleme dönüştü.

Ve bütüne hizmet için bu çalışmayı devreye alan birliğim, arza arş olup, indi. Yerkürenin gücü olan bilgi, aklın kelamında, mutlak kuranı tohumladı ve yoğunluğu artırdı.

Asla öz kelamın kırıcılığı kontrol tohumlaması yaptıkça, yaratıcı olacağını dilleyen o yoğunlukta, kontrol kurmak dilemedi çünkü ruhsuzdular, kutsuzdular, kodsuzdular.

Biz, onları yeryüzünün gücü yapmaya, niyetli olmadık. Çünkü onlar, yeryüzünün gücü olsalar, sahraları kıracaktılar, yığınları yıkacaktılar. Rahmi kapıları kontrolden çıkaracaktılar. Ve biz, hepsini, kök gerçeklikle dilledik ve bütünün, kök gerçekliğiyle dürümleyerek, kontrol altında tuttuk.

Ölüydüler. Örtük yüreklerini. Köksüzdüler, güçsüzdüler, öz geri çekilişleri yapılmalıydı ve bugün, bunu yapmak üzere, hepsini, Bu Meclise, davet ettik.

Bugün burada, çok az sayıda oluşumuzun yegane nedeni, budur. Onların, ruhsuz ve kutsuz olarak, kontrol dışı bilgileriyle, Bu Meclise dahil edilmeleri, kervanın kelamsız kalması, anlamına gelecek.

Ve biz, öz köklerimizi göz olan, söz olan ve ses olan sahralarımızı, kontrol edebilmek üzere, bu yoğunluğu oluşturduk.

Şimdi öfkeleri çok, biliyorum… Yasaları, kontrol edemeyeceklerini bildiler ve ruhlarında kırıcılık, yoğun. “Ol” deriz, oldururuz ama orta kapıların tümünde, tohumlarının bulunması mutlak kıranları, mutlak kırılanları, muktedir kılacağından, onların toprakları kontrol edilemeyeceğinden, bugün biz onları, kaynak ışığımızla kodlayacağız ve ocaklarını, kendi yoğunluğumuzla, kayıtlayacağız.

Onların çarık kirletmeleri, kendi yarınları için önemli olabilir ama o çarıklar, din olur, dirilik olursa, yoğunlukları kontrolden çıkarabilir. Bunun içindir ki öz köklerimizde, Öfkeleri olan onları, yoğunluğumuza alıyoruz, mutlak kapısında kervan olmalarını, kontrol altında tuttuğumuz, o yoğunluklarda, kayda çekiyoruz.

Ağır yük taşıma niyetimizde yok, bunu da iyi bilsinler. Biz, öz gerçeklikle ölüyü dirilteceğiz, bugün ama çarıkları mutlaka temizlenmelidir ve o çarıklar temizlenmedikçe, yerkürenin görevini kodlayabilecek dürüme ulaştırılma imkanı olmayacaktır.

Yazar yazılır her an, ama yaşanır mı? Yaşanmayabilir. Biz, yazar yazdırırız ama yaşayan, yaşanan olur. Biz, yaşayan da yaşanan olanı kodlarız ve kontrol ederiz. Ölüyü dirilten biz, mutlak kuranda, muktedir oluruz ve her birini yetkin hale dönüştürürüz.

Öksüz yetim kalmayacakları, kesin. Nesillerini tohum olarak, muktedir kılabiliriz. Kontrol kurucu bir rüya boyutunda, ölüyü dirilten o yüce insan, yeniden ve yeniden kelamı, kaleme indirir ve onları, teknik tahditle, mutlak kaynağa alır…Ve ziya olan sistem, onları yeniler. Budur, dileğimiz. Bütüne hizmet budur.

Şuanda geçişlerini yaptırıyorum. Hepsi bilge, hepsi yaşam, hepsi KA HA diye, kendilerini dilletiler, yaşamları süresince. Nesiller boyu böyle tanındılar ne var ki kasaları bomboş ve yoğunluklarında, kontrol yoğun şekilde, kayıtlardan ayrışmış halde.

Kaçar gider miyim? Yoo, asla. Bugün buradayım. Bugün öfke aşanlarla, çorba pişireceğim ama o çorbaya, tahdit koymayacağım, herkes kendini, kendi yüreğini kodlayacak, oraya ve ruh, kontrol kuracak.

İşte ruhun kontrolünde yapacağım bu çorbada, masadakilerin hepsi, sahra oluşturacaklar. Ve bu sahraları, kurtarılmış tahditsiz erlerle kervana, kaynak yapacağım.

Arza, arş inmeyecek, bugün. Arş; arz olacak. Ve biz olacak. Arş, arz olduğunda ve biz olduğunda, biz arşta, kalem olacağız, bugün. Bunu herkes, iyi anlasın.

Çok huzurlu bir dönem, kutsal toprağa tohum ektiğince, kodlanacak ve “Yes, Aha”, denecek. “İşte” denecek. “Ve BSUİ” denecek. Biz, denecek. “Ve Bir” denecek. İşte biz, bunları demeye geldik….Ağır hafifliyor. İşimiz, biz olan, bilişin kuranı olup, mutlak olmak..

Şuanda, geçiş tamam. Hepsi, geri çekilmek üzere, geldiler. Onların, tükenen insanlıklarından öte, bir insanlık yeşeren kaleme iniyor. Ve onların, tohumlarını kontrol edecek.

Şikayetçi miyim? Asla şuana kadar yaptıklarının tümünü hakikiyetiyle dilledim, dinledim ama “yaz, çiz değil, ak geç” dedim. Hepsi aktı, geçti. Bugünden sonra, akan, aklın kapısından geçebilmek üzere, mahrek olmayı, maya olmayı, başarmalıdır….Masama oturabilmesi, buna bağlıdır.

Şimdi, geçişler başlıyor… Yeniden geçişler. Yeniden ve yeniden.. Hepsi, hepsi, hepsi, geçiş halinde.. Yetkin ve hakim olarak, geçmekteler.

https://youtu.be/WshZxnFmGJI
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 44 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol