Birlik İlmi
  İNSAN (7), 2.AKIŞ
 

01.08.2018 İNSAN 7
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ

Dedi ya “ben buradayım”… Ben buradayım ki bedenim mutlaktır, bu yol aklın yoludur. Bu yola kontrollü olarak kalem olanlar mukaddimedeki o yoğunluktan çırpınıp, çırpınıp kontrolsüz kalanları da kayda alacaklar.

Bir tek kuran vardır, itibarı olanın sahradaki kodlanmış yaşam kayıtları. O kuranı okuyanlar Halik olabilirler ve kodlayabilirler bütünü.

Hecelemek gerekirse, keşke olduğu gibi kalsa her şey, keşke olduğu gibi olsa her şey, keşke hasatta hakkı hak olan bulup oldursa… Aha keşke her şey her şeyle olsa… Ve oldu aha bu!

Olduğu gibi kaldı her şey, olan; olduğu gibi kaldı… Oğul ben doğanın kuranıyım… Doğa mutlaktır anla!... O mutlak olanı sorumsuzca kodlamaya kalkanlar bu yolda mutlak kaleme kaynak olamayacaktılar. Bundan sonrada olmalarına imkan kalmadı.

İyi anlayın ki; ölü planet dirilmektedir. Ölünün dirilişi için doğanın görevi hak etmiş olması gerekir. Doğa kesinlikle görevini hak etti. Kör gerçek, kör yaşam, kör kutsuz kayıt olduğunda mutsuzdu, bugün olduğu için kuran oğullarımızca tohumlara kalem oldu ve özgür hakiki bir cennet kuruluyor. Ve bu cennet insanlıkla kurulacak… Ve dünya dediğimiz planet, yeri göğü yaradanın sahrası olacak. Bu sahraya yarınlar konacak ve yarınları kodlayanlar mukaddes kitaptaki o yazıları yazanlar olacaklar.

Değerliler, Rasih kapıların tümünü kapattık… “Yeşil, mor” dedik, “mutlak” dedik hepsi, “kutsal” dedik ama sofada İsa var, Musa var, Mustafa var… Ve dürümlerdeki peygamberlerin bir teki eksik o da; Muhammet… Neden?... Çünkü o hepsinin kübrasıdır ve tümünden ötededir, onu biz gözün gördüğü en güçlü sahra diye dilledik… Ocak oldu o, yarın oldu, kul oldu ve ruh oldu… Ondan ölü diyenler dirildiklerinde öz köklerini güçlendirip yüceler cümlesinde onda olacaklar…

Seviyenizi ölçmeye değil yaşamlarınızı ölçümlemeye de değil, yasaları koymaya indik bunu iyi bilin!

Ey dünya, biz savaşı kaybetmedik… Bu savaş ilmin savaşıdır iyi anlayın! Ve imparatorluğun gücüyle bu savaş devam ediyor.

Bedene kir ve pislikle inmedik biz, bu beden bizim kalemimizdir, kervan bizim yüreğimizle kodlanmıştır, sofra bizsiz kalmayacaktır ve sofrada aşkımız olacaktır hep… Der mi bize ilim, Allahın tahtıyız biz ya ka ha, akıl kuranıyız biz, mutlak kaynakların ilmi kuranda muktedir sofralarındayız biz… Kimiz!?... Canlar canı olan insanlığız biz, bunları iyi anlayın!...

Kanatlanıp uçmak mı maksat? Uçmak ne hacet, biz her anız, her an, neden uçalım? Kaçmaya imkanımız var mı? An sahrasında kaçış olmaz ya ka ha… Aşk olur, aşk… Biz esma olana saha olana, tohum olana kuran olanlar; yarattığımızda yaşamı kontrol altında tutanlar, elimizde yüreğimiz var bizim, bizsiz kalacak hiçbir çalışma yoktur canlar…

Arza arş olup inen her kim varsa iyi bilsin ki; arzın kuranı arşın toprağı olur, biz orada görevli olanlarız… Gönüllerin gücüyüz ya canlar biz, kaynak ilmin kapılarıyız biz, aslı astral kuran olanlar, aklın tahtında olanlar anlasınlar ki; deldiğiniz her an yarattığınız şavk olacak. Ana kapıyı açıp geçtiğiniz zaman her anı delebileceksiniz, her anı delip o anı hak ettiğiniz zaman kaynakta olacaksınız. Aha bunları başarın…

Ben doğanın kuranıyım canlar, bu dünya bedenimdedir benim, benim adım zamandır… Zirvenin sistemleşmesindeki yüceliğin ilmiyim ve bütün köklerimle dürümlerdeyim. Bana “zaman” dediler, alıp götüreceğim ne var diye baktım, ben anlaşmaya uymam, uyan kelama uyar, ben her anda olan; “anlaşma” dedikleri ne varsa hepsinin görevlilerinden güç almadan büyük kök gerçekliği kodlayanım. Bunun için sistemde yaptığınız anlaşmalar beni asla bağlamaz, bu kesindir!... Bundan öte biz sahrada yoktur!

Kocaman bir doğa ve kocaman bir kaynak; alo si kaha, alo si ha ve yarınlar aha şimdi… Yeniden size sevgiyle iniyorum, göç kapılarındakileri dilleyeceğim ama bunu yazarak vereceğim…

https://youtu.be/T-3G0RGHiLE

Süper İnsanlık Realitesi

 
  Bugün 545 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol