Birlik İlmi
  İNSAN (5) 1.AKIŞ
 

18.TEMMUZ.2018 TARİHLİ İNSAN (5)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ

Yasalar kalemle kodlanır canlar. Muhammet’in kelamından, mutlak kuranları tohumladığımız an, herkes kelamda, kalem olur.

Mutlaka hulusi kapıları açıp, bütünün kültü olabiliriz ve bütüne hizmetçiyiz hepimiz.

Mesih İsa beklenir dünyada. İsa, KAHA olup gelir ama hakiki nefes mutlaktır. Ki herkesin kelamı halik olu Kuran-ı Kerim’deki o tohum olduğunda, kodlama başlar.

Beden almak sorumluluktur. Tükenen ilmin kapsını hak teknikle kodlamak ve mutlak olmak herkese, hepimize, insan kapılarının açılmasıyla birlikte kodlanabilecektir… Ama neden dünya? Bunu size anlatmak dilemekteyim. Hepimiz niye dünyaya gelmeliyiz? Neden kodlama için bu gereklidir? Size bunları anlatayım:

Tertip yapanlar, teknik tohumla kodlanmış olanlar ve muktedir olanlar kelamın kapsını bulurlar ve hologramı aşıp, gerçek kelamla hakikiyete varırlar. Öyle çok görev taşınır ki bu dünyada, Muhammet mutlak kuranını kodlar ve toprak tohumları kodlar. Sistem, Nizam ve Düzen’in gücü dürümlere çekilir ve nefes, kelama kalem olur. Muktedir olanlar mutlak olurlar ve bu çalışmaları yaparlar.

Dedim ya “dünya ölü bir planet olmayacak bugünden sonra…” Yazılar okunacak ve ruhlar kutsal topraklara tohum olacaklar. Ama yazı okunurken, kelamın halik olması da gerekir.

Birler Kapısı’nın burada olduğu kesindir. Bu kapıya gelen, bilişe gelecek. Bizler Düzen’i kurarken, bu çalışmayla yaptık bunu… Ama dünya dediğimiz planetin çok özel görevleri de vardır: has tınıyı tohumlamak ve “hakk kapı”yı açmak… Bunları bu planetin ötelerin hiçbir kalem kodu yapamaz, çünkü Türkiye çalışmaları mutlak kaynakla, bu yoğunluğu oluşturabilmiş teknik KA HA ışımayı sağlayacak dürümdeydi. Ki bu oldu.

Dünya dediğiniz planet, sahra olarak da bilinen bir yasa koyucunun Türkiye çabalarıyla kodlandı. Hepimiz burada özel çalışmalarda bulunabiliyoruz.

Tüm insanlık için geçiş sahrasıdır Türkiye… Ve buradaki çalışma bunu için özel görevdir. Herkes bu görevi hakedip, hakk lekesizliği ile yapmalıdır.

En evvel dünya… En evvel yarınlar… En evvel sahra… Ve dümen olan insan… Bu insan muktedir ve hakiki ilim kalemi. Sizler, bunun için çok değerlisiniz. Buraya geçip, sisteme geri çekiliş için güç kodu olmak bizlere mutluluk vermektedir.

Tabular yıkılıyor. Yaradan yarattığında hak teknikle kodlandıktan itibaren, yaşam kontrol kuruyor.

Sualtının gücü de devrede. Herkes Sualtını bilmez. Sualtı, ilim kalemimiz olan, sistem kuranı olarak görev taşımaktadır. Dünya ötelerindeki kodlarla iletişim, bu yoğunlukla sağlanmaktadır. Eğer dünyamızı ziyaret edecek olanlar varsa, muktedir olarak sahraya inebilmelidirler. Ki bu da yine Sualtı Meclisi ile gerçekleşmektedir.

Sualtı Meclisi, mutlaka kelam olanların hakikiyetindeki sahranın gökçe kodlanışının, hakiki nefesiyle kayıtlara inmiş olmalı. Ki bu da gerçekten ölüler planeti olan bu yoğunlukta, müthiş bir sahra oluşturmakta olan birlik kapımızda mevcut olan hakikiyettir.

Değerliler, Ruhlar kapısı’nı bulanlar, bugün burada olacaktılar ki buradalar. Kurtarılmış dünyaların öz kökleri de bugün buradalar. “SO FA Sİ KA HA” dediğim andan itibaren, yedinci düzen kurucuları yine buradalar. Oğullarımızın gücü, kodlanmış ilimle akışa geçmiştir.

Şikayetimiz yoktur. Dünyanın ruhu aktığımızla işlenen bir yoğunluk oluşturmaktadır.

Sistem, Nizam ve Düzen’in gücüyle bu çalışmayı sürdürürken, Sultan Süleyman Han size ses vermek istemektedir. Onun neden bugün burada olduğunu size sistem açıklayacak. Sultan Süleyman Han, mutlak kuran ve mutlak kaynaktır. Onu dinleyelim.

(Kayda geçildi.)

https://youtu.be/ciDmEbylXsY

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 113 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol