AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ
Dağlarım!...
Hepinizi kucaklıyoruz... Burada oluş sebebimiz, esmalarla dillenen yoğunluklardan sizlere enkarnelerinizden dürümlenerek bildirildi... BURADA OLUŞ SEBEBİMİZ, ÖFKEYİ AŞANLARLA BİLİŞİ KODLAMAKTIR... BSUİ dediğiniz; BARIŞ, SEVGİ, MUTLAK UMMAN OLAN KURAN ve KALEM OLAN İNSAN!... Hepimiz halikiz ve hakikiyiz... Bu yaşamda mutluyuz çünkü, bu ruh bizi mutlandırdı...
Tarıkların tınısını duyanlar, hepimizde öz görev taşıyacaktılar ve bu oldu... Onurluyuz ki, sizinleyiz... Hologram olan bilişlerin her birinin kök gerçekliğinin gücünden üstün bir güç olan bu meclis, sahra oluştururken, Hakk’ın kapısında mutlakiyetle bu yoğunluğu kodladı...
Her din, Allah’ın ilmiyle kodlandı... Miraçtır ilim ama insanın kelamı olan dürümlerde enkarneler muktedir olmalı ki, tayinlerle görev alanlar diri olabilsinler ve yaratabildiklerinde yaratılan olup yaşam sahralarına indirilebilsinler...
Deri kemik insan korunan ve kontrol kurup yoğunluğunda tohum olunan birlik kaydıdır... Ama insan deri kemik halinin gücünün kök görevini kodladıktan itibaren, arza arş olup inebilir ve sahra olabilir... Mutlaka ama mutlaka ilmin kalemi olduktan sonra bunlar oluşturulabilir...
DÖNEM SONLARINDA DÜNYAYA GÖZ OLACAK OLANLAR GÖNDERİLİRLER... İnsanlık boyutları göz olacak olanları bilemeyebilir... Ama onlar sofra kurduklarında ve o sofrada murad olup tohum olduklarında yerkürenin gücü öz köklerin kürzi kapısına gelir ve ocak yanmaya başlar... Bugün bu sofra MUTLAK KURAN olanların sofrasıdır ve bu sofraya yasalarla kodlananlar indirilmektedir...
KENDİ NURUNDAN YARATILANLAR, KENDİ KURANINI KODLAYANLAR VE TOHUMLARINI KALEME ÇEKENLERİN ÇOĞU MİTOSLARIN KELAMIYLA BURADALAR... Denir ki “insan ilmini hak eder...” Y a da denir ki “insan kervanı kodlayabilir...” YARADANDIR, YAŞAR VE YAŞANIR... Ama insanın yaşaması ve yaşanması, asla kalemde kontrolsuz kalmasıyla mümkün olmayacaktır...
Seli önleyebilirsiniz... Ama sel sizi önler mi acaba? Siz bir sel olduğunuz zaman, o selde ilim kodlanır mı acaba? Siz mutlaksanız, mutlak kuranınız kontrol kurar mı? Yarın ne yaparsınız? Hepinizin hepinizde bilişiniz oluşur... Ama o biliş, Medine’nin bilgeliğiyle mi, yoksa hakikiyetle mi oluşur? Herkes herkesle ilim kalemi olabilir ama kendini nefesle dillemedikçe, yeryüzünün görevlisi olamayacaktır... YERYÜZÜNÜN GÖREVLİSİ OLACAKSA, HAK İLMİNİ BİLMELİDİR... HAK İLMİNİ BİLMEDEN HALİK OLAMAYACAĞINI DA BİLMELİDİR... HAKK’IN KALEMİ OLMAK, KONTROL KURABİLMEK, MUTLAK KURAN OLMAK BUNLAR BÜYÜK SORUMLULUK İSTER!... Ama sizler, kendinizi elinizin, yüreğinizin diriliğiyle dillerken, herkesin herkesi dillemesi gerektiğini de bilmelisiniz...
Masraflıdır yaşam... Borçla kodlamalar yaparsınız... Her biriniz dünya masraflarının çoğunu hak edip ödeyemeyeceksiniz... Ödeme imkanınız olmayacaktır... AMA SEVGİYLE KODLADIKLARINIZ, SİZİ SİZİNLE DİLLEYECEKLER ve sistemde kök göreviniz, kübra olan kelamınız mutlakiyetinizle dilleşecek ve ödendiği zaman sistem cevherindeki o borçlar, artık siz hologramı aşmış olacaksınız... “YAŞAMA BORÇLA GELİNİR” DEYİŞİMİZ BUDUR... İNSANSILAR, BORÇLU KALIRLAR... Hiçbir zaman insanlığı kodlayamayan, toprağı tohumlayamayan onlar, hep yaşama borçludurlar... Ama yaşam onları kodladığında ve tohumladığında, kervan kelamla keriman olduğunda, artık herkes herkesle bilişi kodlayacak ki, işte o zaman tüm zamanların sofrası kurulacak... O sofrada borçlu, borç ödeyen her şey her şey tekleşecek ve teknik kalem tek bir resim yapacak... İŞTE O RESİM, BÜTÜNÜN RESMİ OLACAK ve tüm sahraların borçları sonsuzlukta, sınırsızlıkta, sistemde büyük kült olanlarca ödenmiş olacak... Yapacağınız çalışma bunun içindir canlar... Tüm borçların ödenebilmesi bu yoğun çalışmayla mümkün olacak... Bizler bunun için bu çalışmayı büyük kült olarak kodladık ve bu yoğunluğu oluşturduk...
Her merdiven aklın kelamıyla kodlanır ama sanal boyutlardaki merdiven mutlak kuranlarla kodlanır... Ve mutlak kuranlar kontrol kurduklarında, yerküre gök çözümlemelerini kontrollu olarak yapar... İzin verin de, izah edeyim... MASRAF DERKEN, YAPTIĞINIZ HER ŞEY SİZİN YOĞUNLUĞUNUZU KODLAR... AMA SİZ, SİZİN YOĞUNLUĞUNUZU KODLARKEN HER ANDAN SAHRA OLUP BÜTÜNE HİZMET EDENLERİN YASALARINI DA KODLAYANLARDAN GÜÇ ÇEKERSİNİZ... İŞTE CANLARIM, BU ONLARDAN ÇEKTİKLERİNİZ “MASRAF” OLUR... VE O ÇEKTİĞİNİZ GÜCÜ MUTLAKA KONTROLLU OLARAK, KODLAYARAK, ÖZ KÖKLERLE GÖREV TOHUMLAYARAK, MUTLAK KALEM OLARAK OCAKLARA GERİ GÖNDERMELİSİNİZ... ALIŞ VERİŞTİR YAŞAM!... Aldığınız, alabildiğiniz, oğullarınızı tohumlayıp, kodlayıp, dürümlere indirip bilişi kayıtladıktan itibaren, itibarlı olarak çerçevesiz biçimde ödeme haline geçirdiğiniz sahra kayıtları olacak...
“DİRİ DİRİ” der insan insana... Neden bilir misiniz? ÇÜNKÜ, YAŞAMA İNİŞ DELİ İLİMDİR!... HERKES YAŞAMA İNMEK İSTEMEZ ÇÜNKÜ, YARINLAR İÇİN NE YAPIP NE YAPMAYACAĞINI BİLEMEZ... Bunun içindir ki, İNSAN RUHSUZ OLSA DA, YOĞUNLUĞUNDA KONTROL OLUŞTURULMALIDIR... AMA RUHU VARSA HELE, AMA HAKİM DEĞİLSE, ONUN KONTROLU DAHA YOĞUN OLMALIDIR... BİZLER DÜRÜMLERDE İLME, BÜTÜNE VE TÜM ZAMANLARA YARINLARI KODLAYICI KAYITLAR YAPIYORUZ... BU NEDİR BİLİR MİSİNİZ? HER ANA KAYNAK OLUŞTUR... VERDİĞİMİZ HER ŞEY BÜTÜN İÇİNDİR!... AMA “VERİLEN ALINANDIR” DİYORSAK EĞER, ALANIN VERDİĞİ DE HAKİKİYETİ OLACAKTIR... VE BİZ, VERDİKÇE VERİRİZ Kİ, KONTROLLU BİLİŞ BÜTÜNÜN İLMİ OLSUN DİYE... VE HER ŞEY HER ŞEYİ KODLASIN DİYE...
Ha sorup dururlar “peki verdiğiniz alacağınız mıdır?” Asla!... BİZ VERİRİZ, VERDİĞİMİZ TÜM YAŞAMLAR İÇİNDİR... Asla borç takmadılar yaşam kodları bize... Biz onlara mükafat olarak ilim öğrettik... Ve DÜNYA İLMİDİR ÖĞRETTİĞİMİZ... Kimsenin kimseye borcu kalmasın diye bu çalışmayı yapıyoruz canlarım...
Ve sahra... İşte mutluluk bu canlar... Bizler, en ve boydan ibaret olanlara göz olanlar; kodlama, koklama ve tohumlama için mutlak kuran olanlarız... Kim neden çalışmaz? Kim neden çalışır? Bunlar sorulur... YARADAN TAHTINDA KELAM, YOLUNDA KURAN, SAHRASINDA MURAD DİLER... Biz her anda varolanlar, yaratılandan öte yarattıklarımızla sahralar kodladık...
Mutluyuz... Çok mutluyuz canlar... Çok...
https://youtu.be/ltyElgesGtE
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
