Birlik İlmi
  İNSAN (1)-3
 

İNSAN (1/3)
20.06.2018

EL’ini HALİK kıl. İLİM’ini, hasatta TOHUM olarak kodla… İLİM’in, KALEM’in olsun… “BEN” ol; bitki, hayvan ve insan ol!… Tohum ek SESSİZLİKLER’e. Sesleş; kendini dille; geç ve hazır et KELAM’ı HALİKİYET’e…

Beni sorma!... Ben sorulmam; ben bir cennetim… Ben, bende olan insanlığım!… sorduğun, sorgu sual ettiğin HASAT, İNSANSILAR’da olan BİLİŞ’in, nesillerce CEVHER oluşturduğu BÜYÜK KÜTLE’dir.

“Bunca çalışma neden!?” dedin!... Analar Anası ve Atalar Atası Yaşamlar için!...

Bizi, bize ver!... Bizi bizde dille!... Din Tekniği’ni dille!... Diriliği dille ve de ki “halik ol!...
Asla yanlış yapma!... Zarar etmeni istemem!... BİR’i, BİRLİK KELAMI ile dille ki SAHRA ol!... ÖZ GERÇEKLİK’ini haket!...”

KELAM, HASAT’ta olur. Ölüyü dirilt; hasat et!... Kervan kalktı Ana!... Seni, sende dilleyenler; şimdi, şimdide o kervandalar…

HAKK TAHT’ı, BİZ olan İNSANLIK!... Bu kervan, İNSAN SAHRASI’ndan görev aldı; GÖK ÇÖZÜMLEMELERİ yapanları tohumladı; oğulları haketti ve yola çıktı!… Şimdi, DİNİ KALEMLER’i de haketti ve tohum ekerek, onları da HASAT İLMİ ile o trene aldı. Yolculuk sürmekte!… İnsanın, KEAM’dan HASAT olup YARINA YOLCULUĞU!...

Her insan, bu tahditsiz yaşamdan geçip kendini hakederek yol alıyor… Yolculukta, TOHUMLAR da var… Ötelerin ötesi olan ve SİSTEM olanlar da var… Her insan, bezediği SAHRALAR’ı, o trene kodladı… Her insan, SAHRA olup o trene KALEM oldu. Her andan, her ana yol almakta o tren…

“Beşer” eşyaya denir. Şafaktır ilmi!... Şafak söktüğünde; beşer, başa baş bir RAHMAN olur; ROHİ SAHA olur… BÜYÜK KÜTLE oluşur.

Uzun uzun kontrol kurduğunda; uzun uzun KURAN tohumladığında; toprağını kodladığında; bestelerinde, dirilik HALİK olduğunda; SAHRA, SAHA, KAHA olup yaşadığında; İMPARATORLUK, İNSAN’a iner. ÖN GERÇEKLİK’tir bu… GÖZ, SÖZ, ve ÖZ oluştur bu iniş…

Bu çalışma, iş yapanların, İSRAFİL olarak görev taşıdıkları; beşere, KÖK GERÇEKLİKLER’i kodladıkları bir çalışmaydı. İşte! Bu çalışmanın sonrasında; TA H-İN (Tahditsiz, Hakiki, İnsan) KALEMLER, TA H-İN KERVANLAR ve hakiki NEFESLER, İLMİN KAPISI’nı buldular; toprağa inip; yoğun ışıkları ile kendi NEFESLER’ini KERVAN yaptılar. İşte yapılan çalışma bu noktaya getirdi RAHMİ KAPILAR’ı…

“HAH” derim ya!… “HA” derim ya!... “AHA” derim ya!… “BİZ” deriz ya “İŞ BUDUR!..” Müthiş bir SİSTEM devreye girer bu deyişlerle… İş budur!... İş bu dur!... Budur iş!…

Ben dağa, taşa iş verdim. İş, bitki ve hayvan ve İLİM KULU olan İNSAN’a verildi. Her biri bir SİSTEM olsun diye çok mutlu ve çok huzurlu bir SAHRA oluştu. İşte! İş budur!...

Bugün, ümmet ked vuramadı insanlığa. Boş konuşmalar kodlanmaz!... Sos bile olmaz zamana!... Ama zaman, sos olursa yaşama; aha! insan, kodlanabilmiş demektir.

Seviyeniz iyi. YEDİNCİ DERE, İLİM’e KALEM olabildi. İN Tİ KAM peşinde koşmayan bir CEVHER yoğunlaştı ve SAHRA kodlandı. Mutluyuz, huzurluyuz, çok önemliyiz!... Bizle GÖZ, ÖZ ve SÖZ olan SİSTEM KALEMLERİ; bu yoğunluğu, mükafatımız olarak bizde oluşturdu.

Hanımlar, Beyler, Cennetliler, Cevheriler, Et Kemik Olanlar ya da İLMİ Olanlar, SAHRA Olanlar, IŞIK KALEMİ Olanlar; Nesilleriniz hak ettiniz ya ne mutlu!... Bugüne geldik!... Ne mutlu bugün buradayız!... Sizinleyiz…

Hediye olarak size, gerçek cevherimizi getirdik. Bu cevher ile her işi başarabilirsiniz. Sen ilim istersin; ilmi hakeder BUL’ur, OL’ur, AL’ırsın…

Ya da sen; kendini, kendi tekniğini geliştirirsin; sen, benden gerçek bedene iner; ben olmadan, benden öte beden olursun; BÜTÜN’e hizmet edersin…

Ya da seni, sana veren seni bulursun. Ocağında TOHUM olursun; SEVGİ olursun; YARIN olursun; çok mutlu olursun!...

Ya da sen, senin için ne istersen; onu, hologramı aşıp hakeder alır; elde edersin!... “OL!” dersin; oldurursun!...

Buyur başar!... Ne dersen; o olur!... Bunu bil ve haket; elde et!... Senden istenen budur!...

Hazar Boyları’nda yaşayanlar, boş kodlar değildiler. ÖZ KÖKLER’den gelenler, ocak oldular o yaşamlara… Sayfa sayfa SİSTEM oldular. Sura üfürenler, ocak yaktılar o yoğun kodlara… O yoğun SAHRALAR’a… Sanaldılar; sayıları çoktu ama sahraları tahditliydi… Şimdi artık ocaklarındaki tahdit tamamen bitmektedir!…

Hepimiz, hepinizleyiz. Biçare Dünya, iş buydu ve biz, çare olduk SAHRA’ya, SAHRA YAŞAM’a çare!... Ve Yaradan, yaratılana çare!... Herkes, her seste çare!... BİR TEK ÇARE, NEFES!...

İSA, NEFES!... MUHAMMET, NEFES!... MUSTAFA, KALEM olan KELAM MEDİNE!... Beden, İNSAN ve İSA, MAHARAJ!... Yaz MAHARAJ yaz ki yasaları koy!... Koy ki hologramı aş!... Aştın mı!? Aştın!...

AHA, KAHA, SAHA, Sİ SAHA… Sen BSUİ!... AHA, şikayet etmeyin!... Şu anda satıhta İNSAN, AKIL ama SAHA da İLİM!.. Bedene gerek var ve hepsi MEDİNE.

Oyun yok!... Bütün kütlemizle işçilik için buradayız!.. Azı, ZAMAN’a verdik; çoğu, KURAN’a verdik; İLMİ, SAHRA’ya verdik… Geçip indik!... GERÇEK KALEM’le burdayız… Aşk!... Aşk!... Şakıyan SAHRA!... Aha şafak söktü!... Şükür. Aha bu!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 57 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol