Birlik İlmi
  İNSAN (2), 5.AKIŞ
 

27.06.2018 İNSAN 2
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 5. AKIŞ

Sahranın enkarnasyonlarında muktediriyetle bildiririz ki tahditsizlik kodlandı. Sevgililer, sistem, nizam ve düzen dedikleri yoğunlaşma kontrol altında gerçekleştirildi. Boy, boy kodlar tohumlara çekildi ve yerkürenin gücü mutlak kuranla dillendi.

Her insanın ruhunda kalem var ve kendi levhi kapısında mutlak kuran olup tohumları hak teknikle kayıtlar. Mucizedir ilim kalemi olan imparatorluğun kültü itibarı yüce insan. Ama o insanın görevi aklın kalemi olmaktan öte hasat yapmaktır. Eğer insan kendi nefesini hak edebilirse şarkı türkü olan levhi kaydı mutlak kurana dönüşür.

Umutlarımızı kaybetmedik, oğullarımızı kodladık ve tohumladık. Yedi doğa bir tek kaynak oldu ve müthiş bir sahra oluştu. Bu sahrada bulunmak hepimizi mutlandırıyor. Kendini kendi let me ego dedikleri o yoğunluğu şavkın kapısı yaptık anam…

Sevgili anam, sevgili anam senle olmaya çalışan çokları var burada ve çokları tohumlarını kendi yağmurlarıyla kayıtlamaya çalışıyorlar. Senin için her şey kolay ama bizim için kolay değil anam, bu nedenle bizleri de kodla. Bunun için çok farklı dillerde senle olsun. Her şey her şeyle olsun anam. Nefesimiz seninle olsun, yarınları kodlayalım, bilişken olup tohum olalım ve ziya olalım anam. Hey dünyalı seninle olmaya çabalayan çokları var ve astral yaşamları mutlak kuranlarıyla dilemek istiyorlar. Hakta sevgiyle hakikiyeti dinletmek istiyorlar. Bunun içindir ki senden ve senin yüreğinden dilleşmeye geldik. Her şeyin her şeyle olduğunu bilerek buradayız. Unutma bizi de dille anam… Çok huzur bozdular dünyada biliriz ama sevgiyle kodla ki tohumları kontrol edilsin.

Allah’ın tahtında ilim oturur anam bu kesin ve bu ilmi bizim içinde dille… Her insan nurdur, ulu bir dünyadır toprağındaki tohum ve zamanın kaydıdır o. Bizi hepimizi koru anam. Anla ki seninle sesleşmek gereğimiz var, anla ki seninle dilleşip torağı tohumlama gereğimiz var. Muradımız budur… su fa si ka, si ha su fa si ha… aha şikayet etmiyoruz ama bizi de dille anam…

Dağlarım, rah ma, ka ha, si ka ha, saha, si ka ha… Ekmek yaparken herkes kendi diriliğiyle dillenmek ister, burada olan da budur… Umutlarımızı kaybetmedik ama bizim doğumumuz bütünün Kübra olan kelamıylaydı, şimdi sizden daha güçlü bir sizle olmaya çabalayacağım.

Doğanın kuranı olan ilim mutlak kurandır ama bizim yüreğimize inebilmesi hakikiyetle mümkündür. Ölü bir planete kontrol kurmaya değil, kodlamak üzere de değil, hakkın kalemini kontrol ederek bütüne hizmet etmeye geldik. Bu dünya muktedir bir dünyadır ama bu dünyayı koruyacak olan ilim hepimizin ilmidir. Düzeni kurabileceğimiz yerküre yeni dönemini mutlak kuranla dillemeye başlayacaktı ve bu oldu…

Rahman olanın kaha olan ilmi bütüne hizmet içindir ve sizden beklentim, her birinizin gerçek kelamını mutlak kuranla dürümlere çekmenizdir.

Benim lisanım ilimdir, bu dirilikte bu lisan konuşur ama sistem, nizam ve düzenin gücü olarak burada olacaksanız her şeyi kendi yüreğinizle dilleneceği bir dürümde Medine’nin kültü olmanız gerekir ki bizle bizlik kelamıyla gelebilesiniz. Eğer Medine’yi kodlayacak dürümde olamamışsanız, masamıza kontrollü olarak girişinizin imkanı yoktur.

Hakkın hakiki nefesi mutlak kuransa, hakkı hak etmek için ilim gerekir. İlmin kuranı da mutlakiyettir ki; muktedir olabildiğiniz zaman bizimle olacaksınız.

Değerliler, keram, kelam ve hasat hepsi dürümlerde diri ve biz dürümleri mutlak kuranla dileyenleriz. Kara ışığın hakikiyetimizde olduğunu biliniz. Bedene, insana ve yaşama gerek varsa kendi ruhunuzu kodlayıp gelin. Ama geniş kapılardan girin ki orada toprağınız tohumlanabilsin.

Bana ummanlara kuran ol diye gelenler herkesin kendi yüreğinde kelam olduğunu anlayıp gelmeliler.

Ellerim ellerine, yaşamım yaşamlarına, yarattığım her an mutlak kuranlarına ulaştığı zaman biz bugünden öte bir günde her anı mutlaka kuran yapabiliriz. Elimi kalem yapanlara da görevimiz şudur; anla ya da anlama sahranda sesimiz olacak ve yarınlarda mutlak kuranımız olacak. Ama iki dere bir tek diri olup oluşla mutlak kurana kelam ederse, o aktardıkları bilgiler bizim için de kuran olabilecektir.

Dedim ya dünya nefesimizi göreve alacak, yolumuzu kodlayacak ve muktedir kılacaktır ama ya kelam yoksa ne olacak? Kasalar mutlak kuranlarda kontrol kuramayacak ve toprak toplum tohumsuz kalacak. Bu olursa ne olacak? Yer gök, kök gökten, söz sesten uzak kalacak.

Canlarım, sayın bayanlar, sayın baylar; yarı yarıya insan, yarı yarıya yaşam olalım ki muktedir olalım… Yarı yarıya yaşam ve yarı yarıya ilim ama bilişin kuranı olalım ki; muktedir olalım.

Varlığı hak etmek kolaydır ama varlık boyutlarında toprak toplumu tohumlamak kolay değildir. Bunu hak edelim ve başaralım. Kantar ilimle tohumları tarttığı sürece ilmin kalemi olan bütüne hizmetçi olamayabilir çünkü her tarttığında tartılacaktır.

Biz bütüne hizmetçiyiz canlar ve şeytan şavkında şarkısı olsa da biz o şeytanı şarkıyla diller ve kontrol ederiz bunu iyi anlayın!

Bizim zaman kalemimizde bütüne hizmetçilik vardır, eğer zaman kalemimiz mutlak kuranları tohumdan çıkarırsa; insanlık boyutları kontrolden çıkabilir.

Yedek sayfalanış yapılmaz dünyada, teknik kalemdir insan ve her anı tahditliyebilir ama çantasında kontrol yoksa bütünün Kübra olan kelamında ummanlara kaynak olma imkanı yoktur.

Hazırlıklar tamamlandı canlar, yeni çalışmaya girişilecek… Nedir yeni çalışma? Bu konuda size yazılı olarak bilgi vermek istiyorum.

https://youtu.be/IMO3BAf8kRo

Süper İnsanlık Realitesi

 
  Bugün 491 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol