Birlik İlmi
  İNSAN (9), 6.AKIŞ-
 

15.AĞUSTOS.2018 TARİHLİ İNSAN (9)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 6 AKIŞ

Tarık’sın, anam. Tahtında yaşamsın ve biz, sendeyiz. Elimi hak etmeyen, dürümde dillenemez. Seninle olmak mutlaktı ve olduk ama senin, aklın tahtı olduğunu da gördük.

Şuandan itibaren daha yüksek bilgileri göreve çağırdığın yoğunluklarla, dilleyeceksin ve bizim için ölü bir planette, ölü olanlar, bu yoğunlukta kodlanamayacaklar.

Peki, bunun anlamı nedir? Bunun anlamı şudur; biz ölü olduğumuzdan dolayı, biz bu planette, doğumu kodlayan, o yoğunluklarda, olamayacağız.

İmparatorluğun görevi, su altının sessizliğini dilleyebilenleri dilletmekti ama sen biz, biz sen olmadıkça, yaşam tohumlamasında, bizim yüreğimiz, yüceliğimiz, bulunamayacak.

Kelama, kaleme ve yola insanlığı kodlarken de burada, bu yoğunlukta olamayacağız. Ve bizim ölü olduğumuz, mutlaka bilinecek.

Medine kul, biz mutlakız ama şort giydik, anam. Sevgiyle, senin yoğunluğunda, biz ilim giydik.. Bu ilim, kısa bir ilim. İlmin kısa olması, yaşamın, ilimsiz kalmasıdır.

İyi iyi de neden biz, yeni sahralarda, sizler gibi değiliz? Bize, neden kontrolsüz kayıtlar, yaptılar? Niçin bizim yaşam sahralarımız, bu dürümde kırıldı?

Dağ analar, bizi kodlayan bir tek olan o yoğunluk, mutlu olmadı mı yüreğimizden?. Bizim adımız, insan değil midir?

Yeniden, sizleri kucaklıyoruz ve bizi de hak etmenizi diliyoruz. Lütfedin, bizi de hak edin. Bu çalışmaya, bizde dahil olalım. Bizim adımız; ilimdir, bunu unutmayın.

Hakk’ı, hakikiyeti anlayın ve anlanan olun. Herkes, kendini bilsin. Biz, sizi anlamak isteriz ama sizi anlamımız, kolay olmuyor.

Yeni dönemde, sizlerin yolunuz, bizim yolumuz olsun ama biz, doğanın gücüyle, sizle olalım.

Her insanın görevi, ilim ama bizim için göz, öz, söz olan, insanlık, önemlidir…. Ama, ama, anam, Atonların kulluğundan öte olan bir yoğunluk var. İşte, Amonların kontrolü.. Amonlar, sevgiyi hak etmeden, bizden kontrol kurup, kelimelerle dillendiler.

Peki, yazı yazarken savaşları, neydi? Yasalardı. Yasaları, hak etmeden mi dillendiler? Yine, dünya kodlanır. Yine, yaşamlar koklanır. Hasat yapılır, yine ama Yaradan, yaratılan tahditlenirken, mahrek kodlama, yoğunluk oluşturma ve yaşam sahralama imkanı bulamaz.

Barışalım mı anam? Anam, barışalım mı? Canlarım, sizleri kucakladık ya. Barışmadık mı hala? Parladık anam, aşk, bu işte. Parladık. Sevgililer, sizi kucaklıyoruz, hepinizi.

Bugünden sonra, doğanın kuranı olun ve yolu kodlayın. Seviyeniz yükseltilecek. Sizin yüceliğiniz, mutlak kuran olacak ve bu tohumlamada, sizde bulunacaksınız.

Kaynak dışı bilgi verilmeyecek, burada. Bu nedenledir ki dört gerçek kalem, mutlak kuranla burada tohum olduğu zaman, bütüne hizmetimiz olabilecek… Şikayet etmeyin, biz siziz, unutmayın.

Kocaman bir doğa ve yoğun ışık halinde olan biliş. Bize verilen bilgi, hepimizin lekesiz kaydını, bütünün kültü olan bilişten çıkarabilir mi? Asla. Ama sizlerin, daha güçlü olmanız için burada, bu yoğunlukta, olmanız gerekiyordu ve sizi buraya çektik.

Deliler, diriler, imparatorluğun görevini yaparlar, bunları iyi bilin ama imparatorluğun gücü, aklın kültüdür. Suya, aklı koyun ve yoğunluğu tohumlayın. Barışı kodlayın, bizimle olacaksanız, kaynak olup, gelin. Hakk’ın kapısını bulun. Aklın kalemi olun…”Ben sen, sen ben olduk” deyin. Daha da özel bir bilgi, karanlığın tahtında, aklın kalemi olur, bunu bilin.

O tahtı, hak edin. Eğer karanlık, hakikiyeti tahditliyorsa, siz orada yoksunuz, bunları, iyi bilin. Kaçıp görevi, kontrol edeceğimizi zannediyorsunuz, bunun yanlış olduğunu bilin. Barış haline geldik ya, hakkınızı alın. Hakikiyetinizi hak edin, dürümleyin, dilleyin. Medine kuran, biz kuranız, hepimiz kuranız.

Al bilgiyi ve de ki “ol” dedim. Emre itaat etmene gerek yok. Emir, aklın kelamıdır, bunları iyi bil, eğer ben, senin için emir verirsem, bil ki o emirde kelam, hakkın KA HA levhisinde kuran, olgun sahraları tohumlayamaz.…Başa, baş olun. Hakim olun, yaşam olun ama kontrol kurun. Som altın ışık olun ki harınız, hakkınız olan, olsun.

Özel bir dünya, bunu anlayın. Bu dünyada, su altının gücü yok. Bizim gücümüz var, bundan sonra, bunları iyi bilin. Ve bu gücün, muradımız olan, kürzi kapı olduğunu da bilin.

Bu kürzi kapıyı, hepimiz teknik kuran olarak kodlarken, mahreke KA HA olup, ilimle inenler, gerçek iç dış birliğinde, kayıt yaparlar. Kırılmayın ama kırmayın da. Biz, sizi kırmadık. Kimse kimseyi kırmasın, dileğimiz, budur.

Boş değil kodlarım, kodladığım tohumlarımdır ocaklarımda, kodlama yapan, kontrol kuran. “Sirayet” dediğiniz, hal, hak kayıt dışı bilginin, kelamdaki kırılışlarıyla kodlamaların, bütüne kontrolsüz yayılışıdır.

Biz, bunun önünü aldık.. Bugünden itibaren sirayet hali, kontrol edilişle, kodlardan çıkıyor... Hiçbir kırık bilgi, yoğunluğunda, kontrol dışı kayıtlarla her ana, kaynak olamayacak… Keram kalemi, lekesiz olur. Bunları anlayın... Keram kalemi, kervandır. “Dindir”. “Kirdir” demeyin. Kil değil, kir değildir.

Yıldız sırrı budur, işte. Haşrı RA KA HA olarak, KA HA yapan, KA HA olanda, taht kuran, ruh olan ve yol olan, sirayet artık yok, bitmiştir.

Kübra olan kelam mutlak kuran olacak ve her an, muktediriyetle kodlanacak. Yerküre, kök gerçeklikle, kontrol edilecek.

Yasa koyduk... İnsan insanlığını anladığında, arzın gücü olacak. Yasa koyduk, Yaşam muktedir olacak. Tohumlar, yeryüzünün görevini kodlayacak ve gönlü güçlü olanlar, yol olacaklar.

Yasa koyduk, yaşam; şafak olacak. Her insan, biz olacak. Yerkürenin gözü, özü, sözü, aşk olacak. Yasa koyduk, doğan güç, aklın kürzi kapısında, kübra kaynak olacak. Yasa koyduk, yeni dönem, hepinizin yüreği olacak. Ve dünya, ölü planet olmayacak, bugünden sonra.

Yasadır ki Atonları, kuran olup, toprağa tohum ektiklerinden itibaren, kalem, kelam olacak. Yine, dünyalar kuracağız. Yine, kontrol kuracağız. Yine, yaşamları tohumlayacağız.. Ve yolda, insan arasında, bir şafak kuranı okunacak. Ona, biz, “Allah ilmi”, diyeceğiz.

Yasa koyduk, deri kemik insan, kemal kelam olacak.. Amon tohumları, kontrol edici yoğunluklarıyla, bütün kötülükleri, aşıp geçtiklerinde, esrarlı görev, erkanda, kelamda ve mutlakta kodlanacak.

Yasa koyduk, olgun sahralar, olgun yarınları, oluşturacak. Unutmayınız, yasa koyduk.. Doruklar, doğum, ölüm hadisinden, öte bir hadiseyi kodlayacaklar. İnsan sahraları artık doğanın kültü olacak. Ve doğum olduğunda, örtüler örtülmeden, yaşama inilecek.

Yasa koyduk, ölüler artık diri doğacaklar….Yasa koyduk, Yaradan yarattığında, yaşama indirildiğinden, yollar yolları, kodlar kodları, koklanan koklanan olanı, koruyacak. Koruma, kontrollü olacak.

Vakit geldi. Ben cennete, cennet olan insan.. Yeri yaratan, yarını koklayan ve mutlak kuran olan, imparator insan...

Merkez; Allah.. Merkezi kodlayan, lekesiz insan… Yarının kuranı olan, hakkın kalemi olan... O beden, insanlık... Hepimiz bir tekiz ve o bedeniz. Bunu herkesin iyi kavraması gerekir.

Elim; Allah’ın elidir. “Olun ki hologramı aşın”, derim. Olan, hologramdan aşan, mutlak olan... Ve muktedir, insan, Her an olan.

Seviyeniz yükseldikçe, yaşamlarınız güçlenecek… Bunları iyi kavrayın.…Vaziyet budur!... Vaziyet budur!

Aha bu!

https://youtu.be/sVmIsCYldM0

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 89 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol