Birlik İlmi
  İNSAN (9), 2.AKIŞ 2.BÖLÜM
 

15. 08. 2018 İNSAN 9
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ 2. BÖLÜM

Değerliler, toprağa tohum olan insan, sizi kök gerçeklikle kocaman kocaman ışıklara tohumladık. Biz bu dünyayı yok etmeyeceğiz, asla buna izin vermeyeceğiz. Bugün buradayım ama yarın mutlak kuran olup an sahralarında her şafakta olacağım ve benim için öz görev ilimdir. Bunu herkesin iyi bilmesidir dileğim.

Karanlık Allah tahtından kök gerçeklikten kodlandıkça ana kapılar açılacak ve o akıp gidenler muktedir olacaklar. Asla halikiyetimiz, hakikiyetimiz kayıtsız kalmayacak. Ana kapı Allahın ilmi ve o ilim bizim levhimiz olacak. Yeni doğan güç aklın kürzi kapısında bütüne hizmet edecek. O gün Allahın gücüdür, bunu herkesin iyi bilmesini dilerim.

Benim için ölü bir planete gelmek holograma inmekti, bunu yaptım ve indim ama bundan daha öte olan bir bilgim var; yeni dönemlerde de sessiz sahralarda mutlak kuran olacağım ve hepinizde olacağım. Amon topraklarındaki o kodlar ata kalemleriyle kodlama yaptıkça otak kuracağım tohumlarıma ve kontrol kuracağım, bu kesin! Ve yine bir sahra oluşacak ve yine bir yaşam kontrol kuracak. O kök görev Allahın görevi olacak ve hepiniz o olup dürümlere ilim yapabilen biliş olarak kaynak olacaksınız.

Cennetliler, sevgililer hepiniz hepimizsiniz bunu asla unutmayın. Yığın yığın ışık verdim zamana ve o ışık hepimizin cevheri oldu. Kör gözün sözü akıl, söz göz olursa ses; İslam kelama vardığında etkin ve hak olanda Mikail olan bilgi ekran olacak. Bedenim mutlaktır bunu iyi bilin… Ve bu beden hepinizin yaşamında mutlaka kodlayıcıdır.

Ran kapısını kapatmayacağım bunu iyi bilin!... O kapı hep açık kalacak. O kapıya kim gelirse aşka gelip, hakka varıp Allah ilmiyle o kapıyı açıp geçecek. Ve “zeytin” dediğim o sahra, mahrek olacak… Yaradan, Allahın ekranına kelamı koydu; ben o ekran oldum…

Sevgililer, sevgililer, sevgililer, sevimli ilim kalemlerim, yaşamlarım sizle olmak bana mutluluktur. Bugün öz görevim size sizi anlatmaktı ve anlattım. Hepimiz bir tekiz unutmayın!

Har yükseldikçe siz, sizi kodlayabileceksiniz… Har yükselmeden sevgi saygı olsa siz yine yükselirsiniz ama sevgi saygı yoksa yüceler cümlesi cemaat cevherinde can kaynaklarda insana insanlık kodu olamaz.

Ve beden!... Nedir Beden!?... Sayın bayanlar, sayın baylar beden insanın kelamıdır!... Bir kelamdır beden, o kelam size siz olup dillendikçe; yerküre sizleşir… Ama o kervana kalem olan ekmek sizin olmadığında, siz o kelamı hak etmezsiniz.

Ve yaradan… Netice sizsiniz yaradan!... Her şey sizin yüreğinizdeki tohuma kodlanır. Ve siz kemal cemiyetinizle kaha olabildiğinizce hak olursunuz ve zoru aşarsınız.

Zoru aşmak kolay, sorumlu olmaktır sofrada oturmanın şartı. Eğer sorumlu olursanız bu sofra sizlere de açılır. Ama yaradan yaşamı kodlarken herkes kelama hak olup inmelidir.

Beş kapının beşinde gözüm var ama özümde var ama evren evren gezen dürümlerdeki dilim de var. Ve beden almama hiç ihtimal vermeyenler çok şaşırdılar. Çünkü her anda olanın bedene gereği yok ki!... Peki neden beden aldım!?... Ardımda kimse yok, önümde de yok çünkü ben yokluğu tohumladım hep, ben yok olarak hak olup mutlak olarak her an olup tükenen insanlığı kodlattırmak dileğiyle buradayım. Her insan muktedir olabilecek ve yolu kodlayabilecek, bu kesindir!...

Açık veriyorum!... Kaynak ışığım mutlaktır ve her andır… Medineyim, merdivenim, hasatım, şafağım, ağır yük taşıtmam bunu iyi bilin!

Nerede dünya varsa orada sahram var!... Her dünyada sahram oluştu… Mikailin Kübra kelamındaki o yoğunluktan ötede mutlak kuranlarla ve yer kürzi kapılarıyla… Ve dünyanın ruhu olduk… Şimdi ne olacak?

Dünden beri bu soruluyor, şimdi ne olacak?... Yemin ettim, doğanın gücü mutlak olduğu sürece; mutlak kalemler hakim olacaklar… Ve bunu hak ettik yaptık!... Bu dünyanın mutlak olduğunu herkesin öğrenmesi gerekir.

Yürümek sorumluluktur, dünya üstü varlıkları yürüten oldular hep ama yürümek kontrollü olmadı, dirilikler kaleme inmemişti, düzen kurulmamıştı, yeryüzünün görevi mutlak olsaydı hakkın kapısı hep açık kalırdı. Dert değil mi bunlar?... Enkarnelerinde kelamı kodlamaya inene her şeyden çok bu derttir…

Değerli ata kapılarım, yaşam sahralarım; burada olma nedenim budur… Ne diye bunu bugün anlattım? Değerliler, gönül görev istedi, ölü dirildi… Gök sözü söyledik çorba yaptık… Her şeyden öte hakka vardık, hakkın kapısını bulduk, aklın tahditsizliğinde yeri yarattık ve gözümüz görüyor ki bizim işimiz bitmiştir.

https://youtu.be/fYu1wODoQ-Y

Süper İnsanlık Realitesi

 
  Bugün 135 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol