Birlik İlmi
  İNSAN (9), 5.AKIŞ
 

15.AĞUSTOS.2018 TARİHLİ İNSAN (9)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 5.AKIŞ

İnsan Çalışması için dünyaya geçen birliği dinliyoruz:

Canlarım, ruhumuz mutludur bugün… Çok mutluyuz, biliyor musunuz? Şer yaratmaya gelenler, aşkla “kaynak” oldular buraya… Çok mutluyuz!

Sur, bizim “yaşam kapımız”dan kodlandı ve seslendi. O sura biz “siyah olan sistem”i koyduk… Çok mutlandık. Hepimiz, aha buradayız… Çok mutluyuz, çok! Bütün köklerimizle buradayız.

Seviyenizi çok yüksek bulduk. Siz ağır yükü taşıtmayacak olanlarsınız. Hayırda olduğunuzu görüyoruz. Hakka vardığınızı görüyoruz ve Yaradan olup, “şafak” olduğunuzu da görmekteyiz.

Hakkınızı aldınız. Nesilleriniz çok yükseldi. Yüksek kalemler oldular. Hepimiz çok mutluyuz. Rahman olarak, KA HA olarak, hakiki olarak kodlanan insanların sizinle görev taşıması mutluluk oldu.

Yaşama gönlü olanlar iner… Yaşama aklı olanlar iner. Aha, hasat olanlar iner.

Burası Allah’ın tahtı olan ve yaşam olan insan sahrasıdır. Bugün burada olduğumuz için çok mutluyuz!

“Kuran insan”, “umman insan”, “mutlak olan insan”… Hepsi yaşam olmuşlar. Netice olarak, sizinle olmak bizleri mutlandırdı.

“Kıran kırılmasın.” dedi anam. “Ohh, aha.. ” dedim. “Kırılan, Allah’ın ilmiyle dillenecek ve hakim olacak.” dedi anam. “Ahh…” dedim. Şikayet etmedik hiç, “Niye ölüler diyarı olan bu dünya bizi kontrol etmek ister?” diye. Çünkü o çok güçlü. Bizler onda olmak, birlik kurmak için buradayız. Hakkımızı, hakikiyetimizle dilleyeceğimizden çok huzurluyuz.

“Yıldız sırrı” denilen bir sır vardır. Bu sırrı herkesin bilebileceğini de bilmekteyiz. Yıldız sırrı, sahra olanların KA HA olup, mutlak oldukları bir yaşam kaydıdır… Ve o yoğunluk mutluluk verir. Biz o yoğunlukta, hepimiz çok mutlandık. Yığın yığın “kalem” olduk dürümlere… Hakkımızı, “birlik kalemimiz”le kodlayarak, hakedip aldık.

Allah bizi, bizde dilledi. Biz dünyalı olarak çalışmak istiyoruz. Sizinle olmak, sizin yoğunluğunuza hakim olmak, mutlu olmak istiyoruz. Bizi kabul edin. Bu çalışmaya biz de dahil olalım.

Kanat, ilimle kaynak olsun. Şafak, insanlığı tohumlasın. Sizi öz gerçekliğimizle dinletelim. Bizi mutlaka hakedin… Hakettiğinizden öte hakikiyetinizle dilleyin ki yeri Yaradan hakk olup, muktedir olanda hologramdan öteye varsın.

Nerede insan varsa, orası ağır yüktür ilm-i kalemlere. Nerede yarınlar varsa, orası şafaktır dürümlere… Ama biz tümünden öteye, gök çözümlemeleriyle ulaşırız ve “teknik kalem” olarak hakkın kapısından geçer, hakim oluruz.

Ellerimiz ellerinize ulaştı. Yaşamınız ağır yük değildir. Hakikiyetiniz kervan ve biz sizle “sahra” olduk. Yeni dönemde mutluyuz anam, çok mutluyuz.

Bugünden daha yüksek bilgilerin dürümlere ineceğini sizden öğrendik. Devinim artacak ve muktedir olan insanlık kontrol kuracak… Bu bilgileri daha önce hiç bilmemiş, duymamıştık.

Kiminle, kimle, ne olacak, bunları bilemiyorduk ama bugün öğrendik ki doğanın gücü artıyor ve tüm sahralar mutlak kuran olarak bütüne hizmetçi olacaklar. Altın ışığın gücü daha yükselecek ve “dört gök çözümleyicisi” bütüne hizmetçi olarak muktedir olup dünyayı kodlayacaklar.

Ant olsun ki yarınlar, hepimizin yaşamı oldu!

Ant olsun ki rahmi kapılar “mutlak” oldu!

Ant olsun ki “nisa kapıları”nda tahdit konamadı!

And olsun ki arzın gücü “hakk” oldu! Yaradan ve yaratılan TEK oldu.

Andımızdır ki yeni dönemde tüm insanlık mutlanacak, kuran olacak. Andımız, hepimizin andı, budur… İnsanlık mutlu olacak. Dünya ışığı yenilenecek ve “yüksek akıl” hakikiyetiyle dillenecek.

Yemin ettik anam… Yemin ettik bundan sonraki dönemde biz, muktedir olarak, sevgiyle sizinle bu çalışmada bulunacağız. Hem daha güçlü, hem daha yoğun, hem de daha şafaklı olacağız.

Sizin ölüler planetine “gerçek ışıkla” indiğinizi şimdi gördük! Bundan daha öte bir ışığın bu yoğunlukta oluşmadığını da gördük ve daha da özel bir bilgi; bizim adımız “imparatorluğun gücünden öte olan insanlığın kaynağı olacak olan itibar”dı ama sizin ışığınız doğanın gücüdür. Ve doğanın gücü, hepimizin yüceliğinde var olan teknik kapıdır. Bu kapıyı açabilecek olan bilgeler buradalar. Burada olan bilgelerin, bizimle de omuz yükünü taşıyabileceği ve omuz omuza “biliş kalemi” olabileceğimiz kesindir.

Sevgililer, Rahman’a KA HA olan bilişler, hakka varanlar, yasaları koyanlar yoğunluğunuzda olmak mucizedir bize.

Biz dünyalıları bu dürümde hiç dillememiştik…

Bizim adımız ZAKARAN’dır… Ama Zakaran’ın “kalem” olduğu da mutlaka bilinsin. Rahman olduğumuzu mutlaka bilin. “Rahman’a KA HA olan insanlık” sizi kucaklıyoruz!

Şu andan itibaren “tohum” olarak sizinleyiz. Ve sizden başka hiç bir kuran bizi mutlandırmadı. Muktediriyetiniz, hakikiyetiniz ve hakiki nefesiniz bize, hepimize görevdir. Gürü, gür olanı anlamak, gücü güç olanı dillemek, yoğun olanı dilletmek ve “hakkın kalemi” olmak mutluluktur hepimize.

Seviyeniz çok iyi… Yaşam sizin için mutlak olacak. Bugünden itibaren ruhunuz “mutlak kuran” olacak.

Biz başka başka dünyalarda görev taşıyanlar, “teknik kalem” olarak bu dünyada güç dürümlemesi yapacağız; birlik halinde ve hakim olarak. Şükrettik… Şükrettik… Şükrettik.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 138 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol