Birlik İlmi
  İNSAN (3), 2. AKIŞ
 

4.TEMMUZ.2018 TARİHLİ İNSAN 3
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ

Dağlarım!...

Burada oluşunuz bizleri mutlandırdı... Hologram olan yaşamları kodlamak üzere buraya çağırıldığınızı biliyordum... Geri çekilişiniz kolay oldu... Yolunuzu aydınlattığınız için yoğunluğunuz arttı... Çok hüzünlü bir dönemde buradaydınız... Öz köklerinizi göreve aldınız ve cümle yolcularla yoğunlaştınız...

Sevgililer!...

Din diriliğinin gücü öz köklerin kürzi kapısından ötede hasatı yaptı... Hakkkını hak ettiğini bilenlerle bu çalışma yapıldı... KİM ALLAH’IN TINISINI DUYARSA, YAŞAMI KODLAR... BU KESİNDİR... VE DÜNYA İLMİYLE ÇALIŞIR... ALLAH’IN TINISI, HAKİKİ İLMİN KAPISIDIR... O İLİM HAK EDİP, HAK OLUP BULDUĞUNUZ ZAMAN, KENDİ YÜREĞİNİZİ HAK EDECEKSİNİZ... MUTLAKA BU BİLGİLERİ, ÖLÜLER DİYARI OLAN BU YAŞAMDAN VERMİYORUM... ARZIN GÜCÜNDEN VERİYORUM... ARZIN GÜCÜ MUTLAK KURANDIR... VE HER İNSAN BU GÜCÜ MUTLAKA ANLAYACAKTIR... Kim insana kendini hak ettirirse, o kelamı kalem yapar... Bu kesindir ama yarını hak etmeden bunları yapma imkanı yoktur... Som altın ışıkların kontrolu kuruluyor... Doğanın gücü artıyor ve bütüne hizmetçiler mutlak kaynaklara iniyorlar... YENİ DÖNEMDE DOĞA ÇOK GÜÇLENİYOR, ÇOK... Öyle çok güçlenecek ki, yerkürenin görevi kodlanacak... Dünya dışı varlık sahraları, dünyayı yaşam kayıtlarıyla kelama kontrollu olarak kaydı hayat değil, kaydı kalem, kaydı hakim kodlarla sahra yapacaklar... Ve her şey yenilenecek...

Biz dünyaya er geç inecektik... Ve indik... BU DÜNYA HEPİMİZİN GÜCÜDÜR CANLAR... “Dünya” değiniz bu planet, ER SİSTEMİYLE çalıştı bugüne kadar... Ama DİŞİL SİSTEMİN devreye alınması da gerekliydi... Bunun hakikiyetinin kontrollu oranlarla kayda alınması mümkündü... Ve bu dönemde kadem kadem ilim kodlamaları başladı... HEPİMİZDE VAROLAN BİR İLİMDİR OLAN... Ve dünyanın ruhu kontrol altında tutuluyor... EMİN OLUN Kİ DİŞİL KOD, ERİLİ KONTROL ALTINDA TUTACAK GÜCE ULAŞMIŞTIR... Dünyanın ruhu mutlaktır ve düzeni kurmak mümkündür... Dünya ruhsuz değerlerini kayıtlardan çıkarmış durumdadır... Ama ruhla kodlamaları devam edecek... Ve dünyanın öz gerçekliği budur... YENİ BİR DÜNYA VE YENİ BİR İLİM... Ve bu ilimde sistem müthiş bir şafak olacak... VE DÜNYA İNSANI YENİ DÖNEMDE DAHA GÜÇLÜ OLACAK... Bilinecek ki, erilin gücü örtüyü örttüğünde, dişilin gücü kodlamayı sürdürür... Eril dünyada öz köklerin gücüyle kendi yoğunluğunda diriliği kayıtlarken, biz dirilik ilmiyle buradaydık... Ve şimdi artık dirilik, insanlık kalemi oluyor...

BİLİNİZ Kİ, YALIN VE HAKİM BİLGİDİR İNSAN... AMA BU İLMİ ANLAMAYAN, KENDİNİ ANLATAMAZ... Şimdiye kadar hiç kimse “ben örs ve öz olarak doğmadım dünyaya” diyemedi... Çünkü herkes kelam olup doğmuştu... Kelam olup doğanların sahrası kontrolluydu ama yarınları yoğun değildi... Kimse kimseyi dinlemezdi o yoğunlukta, o dürümde... Ve görev, yetkin ve hakim olanlarla sürdürülmeliydi...

HEPİMİZİN GÖREVİDİR İNSAN... AMA HAKİM İNSAN, MÜSİH KALEMDEN ÖTEDE OLMALIYDI... İşte canlarım, yaradan olup yarattığımızda yaratılışımız bundandır... Bereket ki, doğanın gücü arttı... Bereket ki, yoğunluk arttı... YENİ DÖNEMDE HUZURLU BİR SÜREÇ BAŞLIYOR!... İnsanlığın başka insanlıklarla kodlanacağı ve yoğunluğun mutlak kuran olacağı yeni bir süreç...

EVVELA DÜNYA BARIŞI KURULACAK!... DÜNYA BARIŞI KURULMADIKÇA, YARATTIĞIMIZ NE OLURSA OLSUN, YAŞAMA İMKANI ZORDUR... DÜNYA BARIŞI MUTLAKA KURULACAK!... Bu beş yıl da sürebilir, yirmi yıl da sürebilir bu süreç... Ama kurulacak... Bu sürecin kısa veya uzun olması levhi kapılardaki kelamın kutsal tahtında insanın kendi yoğunluğuyla ilgilidir...

HEPİMİZ ÖZ GÖREV YAPIYORUZ DÜNYADA... Yirmi yıl süre tanıdım insana... Bu yirmi yıl zarfında, her şeyin yenilenişi sahrada olacak... Ve yenilenen bu dünyada ekmek olacağız... HEPİMİZ, HEPİMİZİ ANLAYACAĞIZ!... VE HEPİMİZDE VAROLAN O YÜCELİK, BÜTÜNÜN GÜCÜ OLACAK... DÜNYANIN RAHMAN OLDUĞU BİLİNECEK... Dünyanın yaradan olduğu anlatılacak ve anlaşılacak... Bileceksiniz ki bu dünya, hepimizin yolculuğunda yaratıldı... Ama yaratan tüm insanlığın kulluğunda varolan bu dünyadır... ALLAH’IN İLMİDİR BU DÜNYA... VE DÜNYANIN CEVHERİ İNSANDIR... İşte bu dünyanın cevheri olan insan, şarkısında aşkıyla kodlama yapacak... Her insanın saygı göreceği bir dünya gücü istedik... Her insanın hakikiyetinin mutlak olacağı bir dünya gücü... VE İNSANIN NURA KAVUŞACAĞI BİR SÜREÇ... Ölüyü dirilteceği bir süreç... İşte bu süreç, halikiyetle kodlanmaya başlandı...

KAYNAK, AKILDIR... Hep bunu dilleriz... AKIL YOKSA, HAKİKİYET DE YOKTUR... Ama aklın yoğunluğunda mutlakiyet olmalıdır... Mutlakiyet, sultanlıktan ötededir... Eğer “ben sultanlıkla kodlama yaparım” diyen varsa, muktedir olamayacaktır... Ama ruhunda kontrol kurucu yoğunluğumuz bulunacaktır...

KARANLIK AYDINLANIR... SIR OLAN AŞKLA KODLANIR VE IŞIKTA AÇIKLANIR... AMA SES YOKSA, SİSTEM DE YOKTUR... HEPİMİZİN HER BİRİMİZLE SESLEŞMESİ BU NEDENLE GEREKLİDİR... SESSİZLİK, İLİM SAHRASINDA KODLAMA YAPAMAZ... Ama sessizlik dirilikle dillendiğinde, ilim kodlanır ve yezidler dahi bu yoğunlukta kontrol edilebilirler... İş budur... Hepimizin işi budur...

Kaya insan, kalemde ilimsiz kalabilir ama o kaya mutlaktır ve kontrolludur... HER İNSAN BİR KAYADIR... GÜÇTÜR... Ümmi kapıların tümünü göreve alacak yoğunluktur, saygılı ve hakikiyetlidir... Kelama kalem olabilir... “Başkası yok” demez... “Herkes var” der... İşte o insan saygılıdır... Ve o insan BİZ olabilir... “BENDEN ÖTE BİR BEN VAR” diyebilen, İLİMDİR!... Eğer “benden öte bir ben var” diyebiliyorsa, insansı değil insan olan ilim kalemleriyiz bizler... BİLİNİZ Kİ, DOĞANIN GÜCÜ TEKTİR... Ama bu gücü MÜRVET diye dilleyenler, görevi hak etmiş olanlardır...

Yarat, yarattır... Yasaları koy, yaşamları tohumla... Her şeyi yap ama dinin kontrolcu değilse, yolun koruyucu olamaz... Koruyucu değilsen, seyfullah olsan da, şevkin şavkın yoktur...

Kırk kapı kelam olsa, kırkında ruhumuz olsa, Muhammed mutlak kuranımızda kodlama yapsa ve yaşam kaleme inse... Biz “ÖL” dersek ölünür, “OL” dersek olunur... Bu kesindir... Şimdi daha ne diyeyim ki size? Fakihiz, hakikiyiz ve hakimiz... Kırk kapı, kırk yaşam... BİZ olan muktedir insanlık... Bunu anlamayan koruyucu olamaz... Şikayetçi değilim hakikiyette mutlakiyette... Her şey her şeyle dillenirken, hiç kimseden şikayet etmem...

Kardeşlerim!...

“OL” dedik... “OL!...” TÜM İNSANLIĞA “OL” DEDİK!... “OL!...” OL Kİ, KORU YAŞAMINI!... OL Kİ, SOFRANDA İNSANLIK OLSUN... OL Kİ, KONTROL KUR... OL Kİ, ÖLÜYÜ DİLLE, YOLUNU KODLA, MUTLAKİYETİ KAYITLA Kİ, HER ANI SAHRAYA ÇAK!... ÇAK DA, ALLAH’IN TINISINI DUY!... ALLAH’IN TINISINI DOYUMLU OLUP DUY!... UMMANLI OLUP DUY... YOĞUN OLUP DUY Kİ, O TINI SENİ SEVGİYLE KOKLASIN... O SEN, SEN O OL!...

Ön görçek, gerçek insan!...ŞARKI TÜRKÜ DEĞİL İNSAN!...HAS İLİMDİR!... BİL Kİ, HAK ET!... BİL Kİ, HAK ET!... BİL Kİ, HAK ET!... HAK Kİ, HAK!... HAK Kİ, HAK!... Saltanat insanlıktır canlarım... Oğul, ben dünyadayım... Bunu bil... Bugün doğanın gücü olarak sesleşirken, bu dünya beni diller... Aha bugün buradayım... Oğul, ben dürümlerde ilimim... Bunu bil!... Ben doğanın kültüyüm... Bunu bil!... Ben mutlak kaynağım... Bunu bil!... Evren evren gezen sessiz sahralar... Biz siziz bilin!... “KİNİ AŞAN, YOLU BULUR” dediğiniz o yoğunlukta biz, ölü planete ilim için indik... BUGÜN BU PLANET TAHDİTSİZLEŞİYOR!... BİLİN!...

Kurullar toplanmış bizi dinliyorlar... Bilişimizi dilliyorlar... Yarınımızı kelamla dürümleyen ilmimizi anlamaya çabalıyorlar... Hologram ötesi bir yaşamdan sizlere sesleniyorum... Kurul tohumu kodlandığında, kurul kontrol kurduğunda, kontrol dürümlerde kodlattığında sahrayı ve şafak olduğunda, öyle görevler taşınır ki, kil olan bile kervan olabilir... Bunları öz görevimiz olarak anlatıyoruz...

Koca bir doğa ve koca bir ilim!... O kelam Allah’ın levhisi ve biz o kelamda kuran olanlar... AĞIR YÜK TAŞIYORUZ CANLAR... AĞIR... KİRİ, TERTEMİZ YAPTIK... İNSANI, TEK TEK KODLADIK... Yasaları koyduk... Yollarını tohumladık... BU DÜNYA YOK EDİLEMEYECEK!... İzin vermeyeceğiz dünyanın yok oluşuna!...BUNLARI İYİ ÖĞRETİN İNSANSILARA!... ÖĞRETİN Kİ, YOKLUĞU KODLAMASINLAR!... Bir kez daha, bir kez daha insanlık boyutları bunu dillerse, kontrol dışı kayıtlarda has tahtlarını kaybedecekler... Bunları öğretin ki; insansılar, cennet cehennem diriliğinden ötelere varıp, kaynak olsunlar... KIYAMET İNSANIN KELAMSIZLIĞIDIR, ANLATIN Kİ ANLASINLAR... ÖĞRETİN Kİ, ÖĞRENSİNLER... Kıyamda insan ruhsuz kalmaz... Ama ruhunu hologramdan aşırttığında, kontrol kuracak güce varır... Amon topraklarındakiler de insanı dillesinler ki, arzın gücü kodlansın... Biz dünyaya göz olmaya, söz olmaya, has insanlığı kodlamaya indiğimiz günden bugüne, her bir cemaate cinni cennetli demeden has tınıyı kodladık... Bunu anlamayan, bunu dillemeyen bizsizdir... Ama biz yine onu kontrol ederiz canlar... Anlatın... Yaşam budur... Kaynak budur... Ruhumuz mutludur ki, öksüz kalmayacaktır...

“Şok bir sahra” dedi biri... “OL” dedik oldu can... “OL” dedik oldu... İşte bu...

https://youtu.be/Y12nJbN7t8E

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 29 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol