Birlik İlmi
  İNSAN (5), 4.AKIŞ 3.BÖLÜM
 

18.TEMMUZ.2018 TARİHLİ İNSAN (5)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4.AKIŞ – 3.BÖLÜM

Bu sahrayı hepimiz, herkesle dilledik. Yedi dil konuştuk, dünyada. İlim dili, halikiyet, hakimiyet, yarınlaşma, muktediriyet, sistem ve ziya olan, kelamın kulluğu olan, mutlakiyet. Hepimizin kuranında hasat var, canlar. Ve biz, bu hasatı, bir tek kul olup, yaptık.

Vermeden, olmaz, canlar. Kim aldıysa, verip aldı. Biz, dünya insanlığına, bunu anlattık. “Verdiğin, aldığındır”, dedik. Onu alan, kelamı kul iken, ruha kuran iken ve mutlak iken aldığında, kodları mutlak olur.

Bugüne kadar, kim, kimi hak etti diye, düşünmedik. “Din” dedik.” Dil” dedik. “Kelam kalemi muktedir olsun, mutlak olsun ve SUFA Sİ KA HA, ilmi KA olsun”, diye dillendik.

Bütün kapıları açtık ve yolculuk yaptık. Dünden, dünlere vardık. Her dünde, bütünün kübra olan kelamıyla dillendik. Her anda, bilişin kaydını yaptık ve bugün mutlak hakikiyetle dünyalıyız.

Cennetin ekmeğimiz olduğunu bilerek, yolun kontrolümüz olduğunu bilerek, ruhun hasatımızda olduğunu anlayarak, yasaları dilleyerek, tohumları kontrol altında tutarak ve sonsuzluğu sahra olarak, dinletip, bütünün kötülüğünü önledik.

Kimiz?.. Hakikiyetiz, bizler. Kemal kelamda, kalem, biz o kelam olan, mahrekiz… Kibri aşmadan, yol olunmaz, canlar. Kim ki kibri aşar, o yoldur... Kim ki tohum olur, o mutlak kurandır. Mahrek olduğunda, hasat olur. Şevkle, şavkla çalışarak, yasaları koyar. Yasayı koyan, haliki hak olduğunda, muktedirdir ve yasa olup, kontrol kurar.

Ve zaman kapısı biziz, canlar. Biz, Ran olan, bir sahrayız. Ve bu sahraya varan, Ran’a varır. Bu son sözüm, değil. Sözlerimin, ilkidir. Bilin ki bu sahrada, beden vardır. Ve ben varım. Ama bu ben, Mahrek olan, hak olan, Rahmi kapıda mutlak olan, imparator olan, her an olanım.

O ben ki beden olan. O Medine olan, hakim olan, mutlakiyette tohum olan ve İslam olandır. İşte İslam, insanlıktır. İnsan, sistemin kültünde mutlak insanlık olarak, kontrol kurduktan itibaren, aşktır, şafaktır. İşte o şafak, her anda, tohum olan biliştir.

Ve dünya, hürmetle çalışan ve hürmetle kontrol kuranların, insanlığıdır. Bu çoluk çocuk, neden çalışır, diye sordular. O çoluk çocuk, insanlık için çalışır, canlar. Öyle düşünen, öyle bilir ama ilim diye düşünen, ilimle bilir insanlığı. Bu insanlık, şarkı türkü değil, ilimle dinlenir.

Ha diyeceksiniz “ana yine de çoluk, çocuk”. “Ol” dedik, büyüdü yaşam. “Ol” dedik, bütüne kodlandı, nesillerimiz. “Ol” dedik, tohumlandı insan. Biz, büyüyen insanlığın, bütüne hizmetçileriyiz.

“Deli, deli” dediler. Alemlerin levhi kaleminde diri olanın, hepsi delidir, bilin....Ve biz, o deliler, o dili, diri olanlar, muktedir olanlar, masaya oturduğumuz an “MY CHEF ” der, yaşam... Aşktır o...Aşk.. “Ben, ana kapı insan” derim. O der ki “MY CHEF”. Ayrılık yok ki canlar. Hepimiz tekiz, bu yaşamda. Nesillerimiz, her dili konuştu ya. Biz, o dilden, dilden, her bir dilden, dillenenler, değil miyiz?

“Gel insanlık, kaydını oku” dediler.. Gelmek değil amaç, okumaktır. Delen kelamı deler. Ben o delenden öteyim ki delmeden dillenirim. Hani, Ner Sistemlerinden, söz edilir ya. Denir ya “o sistemlerde sıhhat yoktur”… Hepsi benim yoğunluğumda sıhhatlidir, can.

Meşale elimde, şarkı dilimde, ben dürümlerde, muktedir insanlık olup, dillenirken, benim sahramda, her an, hakiki nihan olanda, kelam. Aha ben mutlak olan, insan...

Hadi canım, geç, geçte gel. Ben adım, sahra.. Dince değil, ilimce konuşurum, ben o sahrada… Sahabe değil, HA diriliğinin levhi kalemi olan, düzenim. Benim adım, düzen.

Korkma, öksüz kalmayacak, dünya. Bugün yaşamdayım ama her dilde var olan düzende, benim dünyam mutlak olarak, kaynak olacaktır. Oğul, ben, sana elimi değil, yolumu açtım. Ben, sana hologram olandan öte, şafak oldum.. Ben, sen oldum... Hani neredeyim? Cemaat olan cevher cennette kelam, o kelam mutlak ve ben, o kelamım.

Ha diyeceksin ki “yanıp tutuştum, senlerle olmak istedim”. Yangın, benim yaşamım be, can. Ben, her an olan, değil miyim?.. Yanan ben, yandığında tahditsizleşen beden ve methi kalem olanda, dürümlenen nefes, her sesle var olan, tüm sahraların, insanda kuran olan, şafağı. Aha, ben oyum!... O, ben.

“Hem dünya, hem ahret” dediler. Yazım, Allah yazısıdır, bilin. O mürvet olan, mükafat beden.. Ben, o beden olan, sessizliğim.. Cennetim, ben!….Cennet!... Mutuz Su olanında, Mut Hu Su sistem kulağından dürümlere indiğinde, o Mutuz, sultanlık olacak.

Şikayet etmiyorum, ben… Sevgiyim, can.. Sevgi.

Aha bu!. Şimdilik!

https://youtu.be/WC7ffaOlD7U
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 1 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol