6.EYLÜL.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 1
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 2. AKIŞ 2. BÖLÜM
Kuran-ı Kerim'deki akıl "İnsandır..." Ama kimse bunu bilmez... Ve insan, kelamsız kalemsizdir her yaşamda... Artık iyi bilin ki Kuran'daki insan Biz'dir... Biz olmayan yarınlaşamaz... Bizlik kalem oluş halidir...
Kop ya da kop... Ama hep kop insanlık!... Kop dünyalı, kop yolcu, kop kop kop... Neden "kop" derim?... Hepiniz an'dan kopun... Çıkın an'dan...
Ya var mıydık?.. Hani nerdeydik diye sorun... Bakın bakalım var mıydınız?... Neden anlaştık sizinle?.. Her an mıydınız?... An laş tık ya.... An laş tık... Bakın an'daysak anlaştık. Ama an'da değilsek laştık ama yokuz...
Canlarım... Karanlık aydınlanır... Ağır yük hafifler... Cennet cennet olur ama cevahir cennette yoksa o cennet yol olmaz, yaşam olmaz...
Biz size yarattırın dedik... Yaratın dedik... Aşkla yapın yapacağınızı... Şayet aşkınız yoksa şansınız yoktur... Yoktur... Ama aşkınız varsa şansınız olur...
Su Altı'nın Kulu olan insanlık artık SU'yun kuludur... Bunları iyi anlayın...
Dünya dürümlerinde insana kervan derdik... Akın diye... Kaç kere aktınız? Kaç kere?... Ya SU'yu anladınız mı?... Anladınız mı SU'yu?.. Size SU'dan söz edeceğim bundan sonra size her cumartesi günü size SU'yu anlatacağım...Yeni görev SU...
Savaş, barışı kodlar... Sayfa sayfa kodlar yürek dürümler. Sistem yolu kodlar... Ama her an sizde yoksa, siz yolun kontrolunda olmadığınız sürece yaşamda yoksunuz...
Ben savaşın sistemli çalışmalarla kodlandığını dillerken " hani dünya nerde" diye sordunuz... Öyle çok sordunuz ki " hani dünya nerde?..."
Artık o dünya sizsiniz anlayın...
Keşke, keşke, keşke, yok keşke!... Aşk var aşk... Keşkeler kelamlı kalemle olan sistemli olana keşkeler kırıcılıktır... Artık keşkeleri aşın!... Size yarınlar gerekir... Ha diyecekseniz ki "burası yarın...." Yaprak yaprak okuyun yaşamı... Kötülüğün köklere görevsizlik olduğunu yolunsa kalem olduğunu görün...
Sonra dönün deyin ki "bana ziyan gerek..." Ben ziyana uğrayım ki yarına kodlanarak varayım... Yok canım yok... Ziyan olan yaşama kodlanamaz...
Onun yolu yoktur... Öfkesi çoktur... Yaşamı yoktur... Onun nuru yoktur... Diriliği yoktur.. Kaç kere söyledim kaç kere!... Esma dedikleri ilim Allah levhisinde yok yok... Ama dediler ki esma... Keşke keşke esma olup deselerdi... Keşke keşke hakiki olup deslerdi...
Duyunda tohum olduklarını bilselerdi... Ya dağlarım, tabuları yıktıkta geldikse eğer, toplu çalışmalarda tabu ortalığın kontrolunu sağlamak içindir...
Ama tabu o gün vardır... Bugün yoktur... Bunları iyi bilin... Ben size çay demlerim ama çayda ben yoksam, çayda ilim yoksa yaşam yoksa o çayda, yığın yığın demlesmde o çayı yaratma imkamın yoktur sizinle o yolu...
Bundan sonra da bu böyledir... Kocaman kocaman insanlar toprak topluma tohum ekiyor... Ah canlarım ah... Nesilleriniz de kocaman kocamandılar...
Yarınlarınızı kodladılar. Hepinizde vardılar... Ama o kocaman insanlar olmadılar... Olduklarını sandılar...
Beşer başkadır... İblislerin kapısına varan insandır ama kapı kapalıysa, ilimde yoksa o bir iblistir... Eğer kapı kapatılmış ve yolu kodlayamamışsa; insansı olnadığından değil ama insanlaşamadığındandır...
Çerçeve çizdik dünyaya dedik ki bu çerçevede insanlık çalışlsın... Her insan kendini o çerçeveye koydu...
"Ben iyi bir insanım" dedi... Daha da önemlisi "ben muradımı hak ettim" dedi... "Okudum" dedi...
Ama muradından mutlak kalem olamadı... Herkes çerçevenin dahilinde kaldı... Çerçeveyi aşıp geçemedi...
"Dünya budur" dediler... "Ben cennetimi hak ettim" dediler... Nasıl hak ettin? İyilik yaptım... Nedir iyilik?... İnsana görev... Nedir görev?... Ağır yüktür... Hadi canım!.. Hangisi daha ağır?.. Yaratmak mı yoksa ölülere kübra olup onlara yarını hasat için çarık giydirip çalıştırmak mı?...
Bakınız... Bugüne kadar bu dünyaya çokları indiler... Gönül gücüyle... Çokları yaşam için çalıştılar... Çokları robotiktiker... Ziya ilimleri kalem halikti ama yaşam teknikleri sadece robotik sessizliğin sistemiydi....
Ve baktık ki her biri suyu kodlayabilecek yoğunluğu oluşturmaya çalışsa da bunu başaramadı...
Din dedikleri, kardeşlikti sadece... Kardeşlikten öte bir teknik yoktu dünyada... Biz kardeşiz... Ah ne iyi... Ama biz akıl mıyız?... Ama biz yarın mıyız?... Çorba pişirdik mi?.. Hangisi hangisiyle dillenecek?.. Ve hangi yol hakikiyete varacak?... Öyle çok, öyle çok görev taşıdılar ki...
Ama kontrolları yoktu... Son dönemde, deli bir dünya yaşamı tüm insanlığa diriliği kodlamayı başardı...
Nedir dirilik?... Sayfalanış.... Sayfalanış... O deli dürümlerde her diriyi kodladı... Bu nedir?.. Tohumlanış... Sonra O deli yarattı yarınları... "Hah Aha işte" dedi...
Ya Ka Ha ne demek İşte Hah Aha İşte Şimdi... Ne demek?... Beylerim bu ne demek bilir misiniz?... Size Hakk teknikle yeniden izah edeyim... Aha Ka Ha'dır... Ha işte Ha'dır... Ahh diye biliriz ya Ahh Ha'dır Ahh...
Şu ana kadar size her şeyi net verdim. Ama sistem gereği size ölü olmanızdan dolayı eksik değil fakat sisli verdim tüm bilgileri... Çünkü siz bütün kütlenizle burda olmanıza rağmen bu yoğunlukta mutlu kullar olarak, her bilgiyi net almanız durumunda kontrol kırılışları olabilir...
"Şimdi" dedim... Nedir şimdi?.. Aşktır?.. İlmin kalemi olan aşk... Ve "şimdide" dedim.. Ağırdan hafife vardım demektir bu... Ve toprak için çalışıyorum demektir...
Ve Aha, Şimdi, Hah... Hah dedim... Hadi bakalım... Ne demek Hah.. Ben Ha!... Ve ben Ha... Ama Ha... Tek bir Ha...
İlmin kalemi olan Ha, teknik olarak birlikte, birleşikte kendindedir demektir bu...
Seviyeniz, seviyemiz yükseldikçe bu bilgiler net olarak size açıklanacaktır... "Sultanlık yapma niyetim yok" dedi yüceler yücesi Ana... Neden? çünkü sultan sevgiyi sayfaya kodlar ama sevgi değildir... Sadece kodlar... Ama sevgi değildir...
Som Altın Işıksa da sistemde yoktur... Sadece Sultandır... Seviyeniz yüksek.. Şimdi ölüleri diriltelim... Bakalım neler yapılmış bu dürümde?...
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
https://vimeo.com/232780498
