Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 23, 2. AKIŞ 1. BÖLÜM
 

07.02.2018 İMPARATORLUK 23 
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ 1. BÖLÜM

Değerliler... Din bilimdir... Hepinizin daha yüksek bilgiye sahip olmanız için, bilgi almanız, ilime kalem olmanız ve yoğunlaşmanız mutlaka gereklidir...

Ama bilim diye bilinen de kelamınız ve hakikiyetinize mutlak olacak olan kendi yarınlarınızın sistemidir...

Bir sistem, bir sistemi tohumlayabiliyorsa; orada bilim var demektir... Ama bir sistem, bir sistemi hak ettirip de kutsal tende tin kalem olabiliyorsa; orada bilgi kodlanmıştır ve artık bilimin kontrolu sağlanmıştır...

Bizler bilgi diye insanı hak teknikle dilledik hep... Ama bilgi hakiki insanlıktı... Çok mutluyuz ki bu dünya dürümlerine indik ve burada ki yoğunluklara insanlık kapısını açıp ilim kayıtladık...

İlmin kayıtlanışı demek; herkesin kendi yoğunluğunu tohumlayışı demekti. Ama insanın kendini dilleyip dinlemesi mutlaka gerekliydi ki bu da artık kelamın halikiyetinde ki kaynakla olacak...

Bizler, bilimden söz ederken, her insana muktedir olan bir yaşamdan söz ediyoruz. O yaşam kurandır ama toprağın tende ki kelamı oradan kodlanabilir... Orada ki kodlama mutlak kuranda bütünün kültü olabilir ve her şeyi kodlayabilir... İnsanın kendini kodlayıp, herkesi kodlaması bu nedenle mutluluk olur...

Bizler, Rahmi kaleme ilimle inenleriz... Ve bizim için doğanın gücü önemlidir... Mutlaka ummanların kuranı da o doğada mevcuttur...

Ama doğadan öte bir doğa vardır ki o da kuranı kuran yapan nefesin kelamıdır... Hepimiz cenneti cennet diye dilledik hep..... Ama cennetin halikiyet olduğunu hiç bilmedik...

Bugün bunu anlatayım size... Bizler doğanın gücüyüz canlar... Yaşamı kodluyoruz. Yoğunluğu kontrol altına alabiliyoruz ve yeryüzünün gözü olan insanlıkla bütün kalemleri, kelam yapabiliyoruz...

Kalemlerin kelam olması, yaşamın kaleme inmesi anlamına gelir... Yaşam kaleme indiğinde, her şey orada yaşam olarak kayda girer...

Ve kayda giren yaşam, mutlaka yoğunluğu tohumladığında yer yüzünde kök gerçekliğini Kübra Kelama indirir ve yeryüzü, yeryüzü olur...

Bunun nurlu bir görev olduğu mutlaka anlaşılmalıdır... Biz Alton Kodları olarak bugün size geldik...

Ama Alton kodu olmak, Ak toprağa tohum olmaktan farklıdır... Çürük çarık değil insan hepiniz net bilin... Ama Alton Kodu sessizi seslendiren, tükenen her anı dürümleyen ve dilleyen bir yağmurdur...

Yağar yağdığında yeryüzü yaşanır ve yaşatılır... İşte Alton kodu yaşamın sistemli seslenmesini sağlar...

Ve sistemli seslenişle birlikte yüceler cümlesi mutlak kurana iner...

Herşey herşeyin yarınıdır... Bunları iyi anlayın... Ben benim yaşamımı kodluyorum... Oh ala ama ben benden öte ben olup, tüm zamaları kodlamalıyım ki herkes herşey bende yaşasın... Ve ben yaşadığımda telif hakkım olsun... Yaşam benim telif hakkım olur... Bu önemlidir.. Çünkü o yaşamı ben kodluyorum... Ben tohumluyorum... Mükafatım insanlıktır... Bu nüve olanın kontrolü için gerekendir...

Ben koruyup kodladıklarımı kontrol edebilirim ancak... Ama ben koruyucu değilim dediğim sürece, kontrolümda bütünün kübra olan kelamı olduğunda artık an kalemi olurum ve herkes herkeste kendi yüreğini kodlar ve korur... Bunlar açık verilen bilgilerdir...

Herkesin açıkça kendini anlayabilmesi için bu şekilde veriyorum bilgileri...

Merdiven insana dayanır hep... Ama insan kelam olduğunda artık o merdiven kendi olur.. Biz o merdiven olduk canlar..

Hepimiz o kelamız... Ama yarının hakikiyetinde ki kelam...

Karı koca derler... İnsan insana böyle seslenir... Ama ya diğerleri nedir?... İnsanlıktır... Yakın çevremizin dışındakiler de sizdedir. Hepsi sizliktir... Hepsi ilimdir... Hepsi yaşamdır... Ha diyeceksiniz ki eşya... Yok canlarım artık eşya değildir insan... Eşya cevherin cennet kelamıdır... 
Enerjetik sistemdir... Ama o enerjetik sistemlerin çok daha ötesinde yarınlarında mutlak olan sıhhatli çatışmacıları vardır...

Çatışmak derim hep... Hep çatışmak derim... Nisa kalemimde çatışma hep vardır... Neden?.. Çünkü insan ilmin kalemini kodlamak üzere çatışır... İlmin kaleminin kodlanışıyla ilim toprağa tohum olur... Ve büyük kötülükler önlenir...

Evren evren gezen birliklerim vardır... Her anda kodlamalar yaparız... Ama yaptığımız o kodlamlarda kulluk da yaparız... Muhakememiz iyidir... Eşya dediğiniz her şey şafakta şavk olur... Aşk olur ve yarın olur...

Koca bir doğa... Her yer her yer doğa ama o doğa ilim... Ama o doğa biliş.. O doğa sistem... Ve o sistemli kolanışlar birlik kelamında sesleniştir... Hani hani nerde insan?... An levhisinde her şeydir insan...

Tanık göstermemi ister misiniz?... O Tanık ilim... İlmi tanık gösteriyorum yaşamlara, yarınlara... İlmin dışında bir tanığım yoktur..

Bitmiş herşey!... Yenilenir... Bitmiş herşey!.. yaşanır... Yeryüzü bunu hak etti ve sayfaladı... Ama seviyeleri herkese ilim öğretecek dürüme varmamış olanlar bu bilgileri anlayamazlar.. Ama anlatmalıyız... Aşkla dinletmeliyiz.. Cennet ilmini anlatabiliriz herkese...

Diyebiliriz ki insan cennetini kodlar... Oh ne iyi der... Ve diyebiliriz ki insan yine dünyaya iner... Öz gerçekliğinde bu var...

Ama insan kelamı halik kılamdıkça yaşamı kodlamadıkça nefesin kulluğunda mtlak olmadıkça dünyaya geçip gelemez ki...

Bunları net anlatmalıyız insanlığa... Ben Kebe olarak yaşadım... Öyleyse ben Kabe'yim... Bu mu?... Allah aşkına bu mu?...

"Bugüne kadar herkes ben kabeyim" dedi... Benim ötem yok... Dedi...

Aşksız haksız hakikiyetsiz Kabe'yim... Bu mu?... Allah aşkına bu mu?... Bugüne kadar herkes ben kabeyim dedi... Benim ötem yok dedi...

Aşsız haksız hakikiyetsiz olan bu sesleşmeler ile yer yüzü parsellendi!... Bilir misiniz?... Benim alanım onun alanı diye... Hadi ümreye gidelim dediler... Hadi Kabe'ye gidelim dediler... Kardeşlerim sensin Ümre... Sensin Kabe... Nasıl anlatmalıyız insanlığa bunları?...

https://youtu.be/fejlGV5LM-Q

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 93 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol