Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 5-1
 

İMPARATORLUK (5/1)
04.10.2017

Dedin ki “AL, BİL!” “Olur da bilirsem, yüreği hasat yaparım!” dedin… “AL” dedim… “OL” dedim. “Kodla ve kokla” dedim…

AMON TOPLUMLARI, ATA KALEM olarak CENNET KELAMLAR’ı ile bize geldiler. Geniş Kalem’le, Geniş Yaşamlar’a kodladık onları… Ortalık karışır mı!? Sorguladık!, aktık!; hasat yaptık!…

Ete giren; ilme girer… Et olan insan, NEFES olur; YOL olur; MUTLAK olur; ANA KAPI olur!… ÖZ GÖREV, ilimdir. Bilin ki hasat yapmak gerekti; yaptık… Şimdiden sonra Rahman olan; kelama, insan olup inecek… O BİZ’dir.

Kendi yolunuzda, ummanlara kaynak olmanız gerekir… Evrenlere görev taşımanız gerekir… İMAN, İLMİN KALEMİ ve siz, insanlaşıp iman ile hakim olmanız gerekir…

Doğal Dünya, TURKUAZ KELAM’a ilmi indirdi bugün. SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ, bu çalışmayı çok önemsiyerek yaparken; tükenen her bir RÜYA BOYUTU’ndakini de bu çalışmaya katmak istedi…

Her insanın bu bilgileri anlaması mümkün değil; biliriz… SİYAH’a kervan olanlar, bilişi tohumladıklarında, bu bilgileri anlarlar ama hasat yapmadan ses katamazlar Yücelikler’e… Hasat olmaları, HAKİKİ NEFES olmaları anlamana gelir… İki Diri BİLİŞ KAPISI bir KELAM olduğunda; Nihan olan YAŞAM, nüve olan İNSAN’a iner.

Tek ZİYA, NEFES’tir. İsmi KALEM olan o, ZİYA olduğunda, KAYNAK IŞIK olur…

KÜRZİ KAPILAR’ın tümü açılır. Her bir KÜRZ, diğer Kürzler’e KELAM KALEMİ olarak kodlanır. Tüm Kürzler’in, insana KALEM olması; diri yarını kodlaması gerekir… Bütün kütle, ummanlara geçiş yaparken; KELAM KAPISI, İNSAN olup açılır… Her insan, bir KÜRZÜN KAYNAĞI’dır. Ama iyi bilin ki her insan, kendini bilemez. Bilseydi KÜRZİ SİSTEM olurdu. Bilmediğinde, Kuran dahi olamaz.

Çalı, çirkef olanın yolu değildir. Her anın kelamıdır ama bir çalıda, nüve olan yoksa, o çalı, KAYNAK İNSAN olamaz.

“Din” dedikleri, İNSANLIK İLMİ olarak bilinse de Din, Kıranın Kalemi ile kodlandığında; ocak olanlar dahi, yaşamdan ayrışırlar…

Saklı tutuyorum yarınları!... İsmi YER ve GÖK olan; insanları, YAŞAM KALEMLERİ’nde tohumlarken, İMPARATORLUĞUN GÜCÜ’nü, tüm zamanların görevinde, kodlanış halinde bırakıyorum. Son sözde, hepsi yarına varacaklar. ATA KALEM olacaklar ve zamana, hasatı kodlayacaklar… Hepsini, diri yüreklere çektim. ÖZ GERÇEKLİK budur…

ÖN GÖZ, Sessiz Zaman’da görev taşırken; ÖZ GERÇELİK, KALEM olup yarınları yaşama kodlayacak…

Allah dedi ki “hakiki insan, HAKK TEN’de Kuran olan insandır. Kuran olan insan, mutlaktır. İşte olan budur!...”

Tam iki bin yıldır bu dünyayı hak etmeye çalıştılar… Onlar kimdiler!? KURANLAR’’dılar… ASA KAPILARI’ydılar… İSA oldular… MUSA KALEMLERİ, kült halinde ocaklarındaydı ve onlar, MUSTAFA oldular… Hep, BİR TEK oldular… Nesiller, KALEM’diler. Hep YARIN’dılar. Ulu bir DÜZEN için çalıştılar…

Bugün için iman, tende; biliş, kalemde ve yarınlar, Kuran’da BİZ’se; yaşamda olduğumuz sürece; nesillerimiz, hep biliş halinde olacaklar… Onlar, NURLU YAŞAMLAR’a Kuran okuyacaklar. O rahmet olan yaşamlar, hepimizin ilmi olacak. ÖZ GERÇEKLİK işte budur!…

Naz, nazı getirir. Naza kalem olan, yazı yazar; ışık halinde o, yarını getirir ama yaşam, KALEM İLMİ ile kodlandığında, NEFES, SİSTEM’i getirir. Biz, sizi Halik saydık… Şimdide ve şimdi!... Şimdilik!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 109 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol