Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 14, 4. AKIŞ, 1. BÖLÜM
 

06.ARALIK.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 14

AV.NEZİRE SELÇUK 4.AKIŞ – 1.BÖLÜM

Tanrı der ki; “biz, siziz”... Biz, sizin yaşam kalemleri, yaşam tohumları olarak sessizce, sizle dilleşiyoruz… Sizinleyiz.

Ha diyeceksiniz ki “ama biz, sizi dinleyemiyoruz?”.. Bedenli olan, bizi dinler... Bedenli olan!… Mesele şudur; hani nerede beden, diye soracaksınız?.... Biz, Allah tahtında oturanlar, Mikail kodları olarak, hep sizdeyiz... Ve siz, rahmet olan insanlığı anladığınızda, bizi anlayacaksınız.

Uyuma, seninle sesleşeceğim diye geldiğimde, sorgu suale, tabi tutuluyorum… Diyorsun ki “neden geçtin, yine?” ..Ah anacım, ah!... Seni uyandırıyorum, biliyorum ama seninle dilleşmeliyim. Seninle dilleşmeliyim ki kontrol kurabileyim.

Pardon babam, özür dilerim, seni de uyutmuyorum zaman zaman. Ama sevgili babam... Sevgili, babam benim, sen, kelam et diye, geliyorum. Sen kelam et ki ben, kodlama yapabileyim... Ha sen, uyanıksın değil mi? Ah babacım, ah!… Uyuyorsun da farkında değilsin.

Uyuyan, uyansın diye, kodlama yapıyoruz… Bir tek size mi geliyoruz? Biz, tüm insanlığa geliyoruz. Sessizce gelip, sizinle dilleşmek istiyoruz.

Paşk, şaka… Paşk, KAHA, şafak söksün diye bekliyoruz, babam. Şafak söksün... Şafak söksün diye, sizin ilminizi dilliyoruz, yüreğinize. Diyoruz ki “dinle”. “Sen, sen, sen, dinle”.

Ha diyeceksiniz ki “bazı bazı kırıcı da oluyorsunuz”. Kontrol içindir, onlar. Kontrol kurmaya çalışıyoruz.. Ekmeğiniz, ilminiz, yüreğiniz, bizim yüreğimizde ki gibi olsun... Budur talebimiz. Ha diyor ki “ana senin kelamım senin, benim kelamım benim”... “Ah anacım ah, senin kaleminde senin ama biz, o kalemle geliyoruz, sana”.

Biz nefes için geliyoruz. Yarın için yaşam için geliyoruz. Size gelmesek, yaşama inemeyiz ki.. Gerçek budur!…Yaşama inebilmek için geliyoruz, size... Kontrol, insanın yoludur… Yoksa siz, Allah’ın tahtından gelen, biri mi sandınız, geçip gelenleri?. Sizin gerçeğinizdir, gelen.. Bunu anlayınız.

Gerçek, insanlıktır. Ve gelen; ilimdir...Ama siz, ben, neden bununla uğraşıyorum ki diye düşünebilirsiniz.. Unutmayınız ki gelen, kaleme gelir. Yarın içindir gelişidir… Hayrın teknik kalemini, kodlamaya gelir.

Fatiha okur, yüreklerin türevlerinde, her diri. Der ki “fatih olayım da kontrol kurayım”… Ama fatih olamazsa, toprağı tohumlanamaz. Çorba pişmez, yaşam, insanın kelamı olmaz… O zaman Fatih olmadığında okuduğu fethi olur. Onu fet eden, kelamda halik olur…Bunun içindir ki saltanat size, “kelam et” derken, “halik olup, kelam et”, der…

Ulu bir dünyalı kontrol kursun diye gelindiğinde önünü açmak gerekir. Öksüz kalmazsın diye çalışılmalıdır. Yaşamı hak etmelidir. Onunla çalışmak, kontrol içindir. Ve doğanın gücüyle bilişi kaynağa indirmekti amaç… Ve din ilminden öte olan toprak toplum, kelamı halik kılmak isterse ona da denir ki “hadi, cennetini hak et”.

Yolun yolu vardır, Peker’im... Ölüyü dirençle, diriltirsin. . Direncin kırılmasın, ölü köle değildir, yaşama.. Ölüdür ama kontrolü vardır. Sanal boyutların, yaşamıdır… Kelama kalemdir ve senin kültündür. Hadi, can babam, hadi, geçte dille yaşamı...

Karşı karşıya kaldığımız bir mesele var. Anlaştık, babayla. Dedik ki “ölüyü diriltsin”. Farklıydı, baba... Çıktı, çaktı yüreğini, dürümledi… “Şaka, şaka, şaka” dedi.. Hep şakacıdır. Şakalar yapar.

Ve biz deriz ki “şaka, şeytanı şarkıya yönlendirir”. Şeytan, şarkı okumaya başladığındaysa yaşamda, aşk olur mu?.. Mutlak olur ama yol olur mu? Öfke, aşkın olur….Şarkı, şaşkın bir ışık yakar… Sonra ne olur? Şeytan şarkıya iner, yarını tohumladığında, kalem kırılır. Çünkü şerrin şarkısıdır, okunan.

Değerliler, sevgililer, Masiva Kapısını açtık ve diyoruz ki “yolun yolundaki yolda mutlak kuran olalım”.. Ölüyü dirilttik, yolu kodladık. Toprak toplumu tohumladık, şarkıyı şer yaratmadan okuduk.

Kim, Allah’ın tınısı duyarsa, ocağımız olur. Ocağa indik ve dedik ki “hadi dilleşelim”. Ve sorumlu olan insan, kendini dürümlesin. Son sözü söylesin… Dedi ki baba, “benim adım, insan”. Ana dedi ki “benim adım, kalem”. Baba insan, ana kalem.. Ya karanlık? Aşk… Ama aydınlık? Taht. Hadi görevi, hak edelim ve yapalım.

Nereden nereye varıldığını sorsanız, ben sessiz zaman, ben ses olan insan, derim ki “her andan, her yaşama varıldı”. Karanlık, aydınlığı tohumlarken, dünyanın ruhu, hepimizin kuranı oldu… Okuduk, dünyayı.

Sokakların sırrını dilledik mutlak kulluk yaptık, aşkın kalemi olduk. Şeytana şarkı öğrettik. Bilir misiniz?.. Şeytana, şarkı öğrettik. Şarkının kalemi ilim, aklın kapısı olan insan, mükafat… Ve o mükafatı, her an, hak etti.

Ve dedik ki “sen kendini, hak et, ey şeytan”. Şeytan, sorgu sual etti. Neden, ben kendimi hak edeyim ki? . Ben, Tanrıyım. Tanrı ben, ben O’yum.. “Yol sensen, ben yolda yokum” dedim… Dedi ki “sen ben, ben sen değil miyiz?”… Ve ben sordum, sen şersin… Ama bana bakan o şeytan, dedi ki “sende şersin”… Yok dedim, “ben şanslı bir insanım çünkü şarkım kalemimdedir”.

Başka ne diyeceksiniz diye sordu, şeytan?. “Şarkıyı hak et, dinle”, dedim, okudum, okundu şarkım, tohumlara kodladım, kaynağa indim ve dedim ki “hadi dinle”.

Başı eğikti şeytanın, saygısızdı.. Saygıyı öğrendi, keskin kelamda kalemsizdi, halik oldu, kervanı hak etti. Kala kala bir tek ben varım diye düşündü… Ve baktı ki ben, ben olan birliklerimle, tüm insanlığım, doğduğu yol, tohumlarını kodlarken, o bende, kendini hak etti.

Ve dedi ki “seni anlamaya başladım”. “Hey gidi, şeytan” dedim. Sen beni, ben seni anlamış olsak da şarkında, ben sensem, sen ben olacaksın.. Ve dedi ki “ama ben, sana seni öğretmeye geldim ya”. “Ama bende, sana seni dilletmeye geldim ya dedim”.

“Doğanın gücü, benim” dedi, şeytan. “Şarkı benimse, benim doğayı tohumlayan, kodlayan”, dedim. Döndü, kontrol kurmaya kalktı. Sanal boyutlarda, kulluk yapmak istedi… Boştu yaptıkları çünkü artık şerrin şarkısı okunmayacaktı, bu yaşamda.

Ve dedim ki “şer, altın ışığın kuranı olsaydı eğer ben o şerde, şarkımı dillerken o altın kuranı, kul yapardım, yüreklere”.. Ve derdim ki “şerrin şarkısında, aşkın diriliğini dilleyelim ve şerri, kontrol edelim”.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/246238608

 

 
  Bugün 89 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol