Bunlar ulu dünyaların kullarıydılar. Musa kayıtlar yapmışdılar oralarda. Uluların kulluğu için mutlu, huzurlu çatışmaları da olmuştu. Döktükleri güç, hepimize ait değildi; sahranın kübra olan ilmiydi ama o gücün bütünün gücü olması şarttı. Bu nedenle, bugün, onlar biliş kapılarını bu gün, bu yoğunluğa, açtılar. Ve diri olup gelen onlar, rahmana kalem diriliği kayıtladılar.

Her dere, Aklın Kulu olmaz. Onlar akıl kullarıydılar. Sokaklarında siyahtan öte simsiyahlık var onların. Çok özel görevlilerdir onlar.

Onların bugün, bize gelişleri bizlere huzur ve mutluluk getirdi. Çünkü onların, karanlıktaki ilmi, kelamdaki hakikiyeti dinledikleri ve her şeyi bildikleri aşikardır.

Burası Ruh Kalemi oldu bugün. Soğuk, öfkesiz, KAHA olan şarkıların okunduğu bir güç kapısında, öfkeyi aşırtabilen onlar sistemin görevlileri olarak, kendi yaşamlarını kayıtlamaya indiler.

Yaşadıkları süre zarfında, doğanın görevini kotlayacak yücelikteydiler. Dünya yaşamları var mıydı? Yoktu. Dünya ötelerinde, çok öte kapılarda, çok yüce sahralarda çalıştılar. Ve bilge kapıları olarak, dünyayı tohumlamak üzere, hep kotlamalar indirdiler ilm-i hakim olanlara.

Bünyeleri çok iyi…Umutları çok güçlü…SO FA SO HA Sİ KA HA ilmiyle geldiler. Nerede ne olursa, bilirler. İsmi insan olanlardır onlar. Korkuyu hiçbir zaman dinlemezler. Yarattıklarını yaşatırlar. Onlar, Ruh Kapılarıdır’lar. Bundan öte bir ilmi onlar daha yüce bilişle verebilirler. Biz onlara sel olup aktık ve onlar bize sessizce geldiler. Şimdi; onlar çok özel göz görevi için bizden sesleşecekler ve bunu benim yazmamı bekliyorlar.

(Kayda geçildi)

https://vimeo.com/245141874

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ