İMPARATORLUK (5/2)
04.10.2017
Canlarım, BÜYÜK KÜLT ilme indi ve sesleşiyor!… O kim mi!? Mustafa’dır… KALEM, KELAM olur; MUHAMMİ olur… İLİM olur; YARIN olur; HER AN olur ve tüm zamanlarda NEFES olanların, hepsi olur; DAVUT olur… İnsanlık Boyutları, TOHUM olanları, kodlar ve kontrol kurar…
Açtığımız her kapı, insan soyunun kulluğu için açılır… Bizler, KELAM’a İMPARATORLUK İLMİ ile inenleriz. Cemaatler; bizi, hepimizi anlamaya çalışırlar. Biz de onları hak etmeye çalışırız.
“Tok açı bilmez” derler. Tok olan açı bilir. Her bir insanı bilir ama aç, toku bilmez… Esas olan budur… İnsan, toksa yolu kodlanmış demektir. İlmi, kalemdir. Kervan olmuş demektir. İyi ve kötüyü bilir; yaşar… İsmaili’dir… İlmidir… Yarınlıdır…
Her dünya, ANA KALEM olmaya çalışır. Ne var ki BİZ olan bu dünya, ANA KAYNAK’tır. Her biriniz, bunu iyi bilin!… Burada, toprak yaşar… Burada, KAYNAK TOHUMLARI, MUTLAK İLİM olur ve SİSTEM olur… İşimiz zor değil. Hepimiz, İMAN TINISI olarak buradayız.
Azla yetinemeyiz… Az insanlık, kontrolünü kaybettirir. Çok insanlık ise kodları hasata kayıtlar; her ana yarınlar; Mutlak Kuran olur, yolu Kuran yapar…
İşimiz, İMPARATORLUĞUN KÜLTÜ olan LEVHİ’yi yerküreye indirmektir. Bunu başardık. İşte bu!…
Ama çok daha önemli görevlerimiz de var… İMAN TINISI’nı hasata kodlamak… Bunu da yapmalıyız. HAKK’a KALEM OLANLAR, hasat olanları kodlarken, her bir yarını da kodlarlar. Aşk, Levhi’de kaynak ve yol, insandır… İşte bu!…
Ama iyi bilin ki misafir değiliz dünyaya. Bu dünya; canımız, cananımızdır!... Bu dünyayı hakim kılmalıyız!... Hologram olan yarınlardan görev taşıtmadan, KELAM olan yarınları, kontrol ederek dünyaya kodlamalıyız…
Asıl önemli olan insanlıktır. “Boş konuşmayın!” der yarınlardakiler. Boş konuşan yok dünyada… İnsan soyu, hep YOL için konuştu… Üzerinde yarınlar olan bir GÜÇ için konuştu… ÖZ GÖREV için konuştu…
Şimdiden sonra; ATA KALEM, NEFES’e varan İLİM olarak burada, bu yaşamda olacak… ATA KALEM, NEFES OLAN YARIN olacak…
MUTLAKA UNUTULAN HER BİLGİ HATIRLANIR. Unutan, KELAM olduğunda, BİLİŞ HALİNDE, tüm bilgileri yere indirir ve HER BİLGİ HATIRLANIR… İşte dünya için bu çok önemlidir.
Yaşam GİZ’dir, SES’tir ve RESİM’dir. O GİZ’i, SES’i ve RESİM’i hak edip hatırlamalıyız… Kimsin!? Niye yarına vardın!? Neden geçip görev almaya geldin!? Niye, yarını kontrol etmek gereği duydun!? Ha! Sen, İMPARATORLUK olarak mı yaşam sürmektesin!? Yoksa sen kendini hak edip dinleyemiyor musun!? Hepinizin, kendi yolunuzda, bu bilgileri düşünmeniz gerekir…
Kurtulmak diye bir hadise var mı!? Kim kimden kurtulacak!? Sorun bakalım kurtuluş neyi ifade eder… Eğer siz insansanız, bilirsiniz ki KURTULAN, YOLU KODLAYANDIR… KURTARAN, YOL OLANDIR… Asıl ilim budur!...
Önce kendini bileceksin… Sonra RESİMLER’i bileceksin ve TANRI olacaksın… Kendin olmadan, o resimleri bilemezsin… Savaşın galibi ilimdir… Savaşta insan, gerçek galip değildir…
Kendinizi, KUL diye bilin… YARIN diye bilin ama HAS KAYNAK diye de bilin… İnsan, KELAMDA KURAN’sa, insandır… KALEM’se kervandır… Kalem kelam olursa; YARIN olur… “OL” deriz olur… ÖZ GERÇEKLİK budur.
Urum, kerevan; nur, KALEM; İnsan, SİSTEM… Her DİRİ YAŞAM… Rum, kul ve RAHMİ KALEM, NEFESTE KAYNAK… Hadi anlayın bakalım, niye rumdan söz ediyorum… Bilirim ki HER AN’ım… BİZ olan yaşamım. O halde ben için insan, TEK’tir… Hasta, yarının ilmini diller… İyileşir, yaşamı diller… Yalın olur, kul olur; mutlak olur; her diride yarınları diller… İş budur!... Ama öncelikle BİR TEK olduğunuzu bilin.
Kurtulmak isteyen yok!... Kuran İnsan, KUL’dur!.. Kurduğu düzende, KURAN’dır…
Ya o insan, kendini hak etmemişse!; kini hak etmişse ne olacak!? İyi bilin ki kin, kalemsizliktir… Bilin ki aklın tınısında, kini hak edin aşın!...
Şarkın, İnsanlık Şarkısı!... Aha bu!.. Şimdilik!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
