7.ŞUBAT.2018 TARİHLİ İMPARATORLUK 23
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4. AKIŞ
Tahditsiz olarak bu çalışmayı yaparken Muhammed Mustafaların mutlak kulluklarından öte bir ilim yapılıyor… Hepimizin gözü ağır yükü hafifletmek üzere bilişi tohumlarken, çözümlemelerimiz muktediriyetimizle paralel olarak kendi yorumlarımızı da kayıtlıyor… Ama bu yorumlarda kodlama var mı? Önemli olan öncelikle anlaşılması anlatılması gereken bu husustur…
Bizlerin dünya ilmimiz ağır yükü hafifletmek üzere bilişin kontrolunu sayfalıyor ama daha güçlü bir kaynak, daha güçlü bir yaşam için bu çalışmayı yapmamız da gereklidir… Bu çalışmayı ne şekilde yapabiliriz? Kendi ruhumuzun gücünü artırarak ve daha yüce bir levhiyi kodlayarak… Bunu yapmak sorumluluğumuzdur… Bugün burada bunu yapıyoruz… Hepimizin gerçek insanlığı budur… GÖNÜLLERİN GÜCÜ DE BUDUR…
ELİ ELİMLE KODLANMIŞ OLANIN, YAŞAMI BİLİŞLE KODLANIR… İnsanın et kemikten ibaret olmadığı kesinleşsin diye çalıştık… Herkes insanı et ve kemik kabul eder… AMA İNSAN KENDİ YOLUNU AÇABİLECEK TEK İNSANLIK KALEMİDİR… YANİ İNSANIN YOLUNU BAŞKA BİR İNSAN AÇAMAZ!… İNSAN KENDİ YOLUNUN KONTROLU VE KURUCUSU OLARAK O YOLU AÇABİLEN HAKİKİYETTİR…
Eğer “Ben sizin yolunuzu açtım, buyurun gelin birlikte o yolda yürüyelim” dersem, bu yol birlik yolu değil, insan yolu da değil, savaşın sistemindeki o yığınların bir kodu olur… Bir kontrolsuz kaydı olur… Bugüne kadar yapılan hep buydu… “Ben yol açtım, haydi buyurun o yolda yürüyelim…” Bütün mahreklerde bu oldu… “Yolu ben, benim yoğunluğum açtı, siz benimle yürüyeceksiniz…” Ha diyebilirsiniz ki “Ama ben yol açamazsam ne olacak? AÇTIĞIN YOL KELAMIN OLSUN YETER!... YAŞAMIN OLSUN YETER… RAHİMDE BUNDAN ÖTE BİR YOL OLMAZ ZATEN… AMA BENİM YOLUM, ÖZ GERÇEKLİĞİN KONTROLUNU KURMUŞSA, BU BEDENİMİN KURANI DEMEKTİR… AMA O KURAN MUTLAKTIR VE HERKESİN KODLANIŞI İÇİN GERÇEKLİK OLMASINA RAĞMEN, O GERÇEKLİK HAKİKİYETTE, HAKİKİ İLİMDE YOKTUR BİZ DİRİLİĞİNİN ÖTELERİ İÇİN…
“BİZ” dedim… Farketmişsinizdir… Bugün burada yaptığımız bu çalışma teknik olarak “BİL” dir… Ve BİZ’lik çalışmasıdır… Bu çalışmada ne yapıyoruz? Birlik kalemi olarak “TEKLİK KAYDI” yapıyoruz… Peki o teklik kaydı kelamda ne ifade eder… İnsanlığı ifade der… İşte bizim yaptığımız budur… İNSANLIK KALEMİ OLUŞ!... İNSANLIK KALEMİ OLMAMIZ ŞART MI? KESİNLİKLE ŞART!... Neden? Çünkü ruhlar kalemi olup kodlama yaparak mutlak kuranları hakikiyetleriyle dilletebiliriz… O kendini dillediğinde dillenir ama BİRLİK İLMİYLE DİLLENİR… Bu önemlidir… Yoksa o kendince konuştu ama kendini dilledi… Bu değildir… Bizlikle dillendi ve hakikiyetiyle dürümlere indi ve dinletti yoğunluğunu… Bunlar çok ayrı şeylerdir…
Ben bana ait bilgiyi herkese dikte edemem… İslamın kelamı olsa da… Yarının halikiyetinde olsa da o bilgi hakkım olandır ama hakikiyette hak olmayanların ilminde yoktur… HER KİM Kİ HAK OLUR, TAHDİTSİZ OLUR!... TAHDİTSİZ OLDUĞU ZAMAN TÜM ZAMANLARIN KELAMIDIR O!... O YOLU AÇTIĞI ZAMAN MUTLAK OLUR… MUTLAK OLDUĞUNDA HER ŞEY KELAMI OLUR… VE SİSTEM ONU KODLAR… SİSTEM, İNSANLIK KELAMINDAKİ SİSTEMDEN ÇOK ÖTE BİR SİSTEMDİR… BU SİSTEM, RUHUN KURANINDAN DA ÖTEDEDİR!... İTİBARI YOL OLANLARIN KULLUĞUDUR BU…
“İtibarı YOL olanlar” dedim… Hani yol tek değildi ya… Ama İTİBAR DÜRÜMLERE İNDİĞİNDE ARTIK O HERKESİN YOLU OLUR… Ve bu görev insanlık gücüyle dürümlere iner… Bunca bilgi, bunca bilgi, bunca bilgi… Peki neden? İşte itibarlı bir yol için…
“KURAN İNSANDIR” derim ya hep… Ama o insanın da kendi rahmi kalemi olur… BÜYÜK KÖTÜLÜKLERİ ÖNLEYECEK GÜÇTÜR O!... Büyük kükremelerle kodlara iner… Ve sultanlık olur… Ha diyeceksiniz ki “Peki sultan sistemi kodlayabilir mi?” Kodlar… Sonsuzluğu doğumlara kodlayabilir mi? Kodlar… Kare küre olanlara kervan olur mu? Mutlaka… Peki NİSA KALEMİ olur mu? Olur… ÖYLEYSE, SULTANLIKTAN ÖTE İNSANLIK MI VAR Kİ? Levhi kapıda biz insana kelam ederken sultanlık yapan o saltanata ilimle diriliğimizi kodlattırmadık bu önemliydi… Çünkü biz, muktedir olan Mikail kübrasının kültü olan ve tüm yaşamların göç kalemi olan İBRAHİM KAPISIYIZ!... Ne demek bu? KURANDAN ÖTE BİR KURANDIR İBRAHİM CANLAR!... Mikail’dir o… Kaynaktır… İNSANLIĞIN KULLUĞUNDAN ÇOK DAHA ÖTEDEDİR O!... Ve muktedir olan İbrahim, Muhammed’in kuranını kodladıktan sonra, rahmi kapıda ilim oldu… İmparatorluğun kültüdür o!... Ve çok mutludur çok!... Biz ona “MİKAİL OLAN İNSAN” dedik hep… Peki Mikail olan insan kesirleşmeyi önleyebildi mi? Öz köklerinde bu yoktu… Kesirleşme diye bir sistem yoktu…
Bugün burada olanların çoğu kendi yarınlarını hak etmediklerinden, bu şoklamayı yapmak istediler bize… Ve cümle yüreklere kalem olmak istediler…
KARDEŞLERİM!...
ELİMİZİN GÜCÜ AKILDIR!... YAŞAMIMIZIN GÜCÜDÜR AKIL!... VE DOĞANIN GÜCÜDÜR… AMA DOĞANIN GÜÇLERİNİN EN YÜCESİ OLAN İNSAN, MUTLAKA BİLİNSİN Kİ “İBRAHİM KODU” DUR!... “İbrahim kodu” dediğim anda, İbrahim’i kodladığınız an ne çıkar bakalım?
İ – İmparatorluk, Bİ – Biliş, RA – Rahman, Hİ – Hakiki ilim, M – Mahrekteki mutlakiyet olan mahrek olan Mikail… Bir koddur bu… Sadece bir kod… Ve bu kod İslamın insanlığının gücünü dürümlere çeken birliktir… İmparatorluk gücüdür… Bütüne hizmetçilik budur canlar!... Bütüne hizmetçilik budur…
HER İNSANA “SEN KENDİNİ DİNLE” DENİR… Ama dinleyen kendi yarınını dinleyebilir mi? Önemli olan budur… Murad edilir ki dinler ama murad edilir ki dinler… Ya murad edilen değilse, her insan hakkını hak ettiğini dinletmelidir…
Koç kesmeden de yaşanır, insan olunur… AMA KOÇ KESENLER İYİ BİLSİNLER Kİ, KESTİKLERİ O KOÇ KELAMLARIDIR… Ve biz o kelamda hasta insana hak olmayız… Her insan muktedir olsun diye yaptığımız bu çalışmada, hasta olanların kurbanları kabulümüz değildir…
İş budur!... Şimdilik…
https://youtu.be/1e0InsnsHpg
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
