Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 19 5. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

10.OCAK.2018 TARİHLİ İMPARATORLUK 19
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 5. AKIŞ – 2. BÖLÜM

Değerliler!...

İlim dediğiniz aklın kalemidir… Yaşam ilmi hakikiyettir… Sevgi kelama kalemse, hakikiyet bütünün kübrası olur… İlim dediğinde o kübrada mutlaktır… Mutlak olan mahrekte olur… Ya kalem kaha olur… Yaradan tanrı yarattığında kul olur… Ve o kendini kodlar… Öyle çok görev taşınır ki orada… Kısmi bilinir bütün bu bilgiler… Ama kültte bu bilgiyi hak edip de dilleyebilen hemen hemen hiç olmadı… Bu meclis bunu yapıyor… Burada bu bilgiler kodlanmış olarak dürümlere iniyor…

Köre göz olarak kayıtlarda bilişgen ve bitişgen olanlarda dilleşiyor… Her insanın kendini anlayabileceği bir yoğunluktan bütüne kült oluyor… Hazırlıklar tamamlandıktan itibaren, dünyanın ruhu bütünün kübra kelamı olacak diye beklendi… Ama biliyorum ki, bütünün kübra kelamı mutlak kuranda tüm insanlığın kuranıdır… Şafak sökmeden evvel de, şafak söktükten sonra da her anda ve bütünün gözü olanda mutlak olana mukaddes bir levhi olarak kaynak olabilir bu bilgiler…

Değerliler!...

Rahman olan kalemdi… Ama rahmi kapıda ilim olmadığında, kervanı kodlanamamıştı… Bugün de öyledir… Bu meclis bütünün gücüdür ve bütünün kübrasında kelama kalemdir… Bu meclise kodlanmış gelenler koklanmış giderler… Ama kimse kimseyi kınamaz… Bir kere bile kınanmadığınızı düşünemem… Buradan ayrılanların bir çoğu kendi yoğunluklarını kontrol edemediklerinde, mahrekte kelamda kan tekniğinde bütünün gücünü kök gerçeklikten ayrı tutarak burada yapılanları eleştirmekteler…

Sevgililer!...

Başka dünya var mı? Biz Allah’ın dediğini diyenleriz… Başkası yoktur iyi bilin… Bugünden sonra da olmayacak… Hepsi biziz, biz hepsiyiz ama muhammi kapılarda kul olmak isteyenler muhammi kalem olacaklar… Bizse ilim kapılarıyız… 
Kesindir…

Yeri yaratırken doğanın gücüyle yarattı dümendekiler… Bugün de doğanın gücüyle bizler birlik kalemi olup temel diri kalemlerle bütüne görev taşırken yaşamları yaratıyoruz… Ve bütün kötülükleri aşıp geçiyoruz… Çorba, öfkeyi aşanların yoğunluğuyla kodlandığında, artık o çorba bütüne halik olanların ilmi olur… Hadi görevinizi yapın… Düzeni kurun ve yolu bulun… Burada olmanız mutluluk oldu ama yarını hak etmeniz gerekir… Yarını hak edebilmek içinse, eşyanız kelamınız olacak… Hangi eşya? Yeryüzündeki kelam kalemleri olan bellek kapılarınız… O kapılarda insanın kulluğu olacak…

Bedenli olarak görev taşıyanlar mayadırlar… Ama bedensiz gelenler has insanlığı kontrol etmeye gelenler olacak… Bizler bedenlerimizi dünyada bırakıp giderken, bu bedende mutlak kuranlarımızda yeryüzünde kodlanmış dirilikle, kök gerçeklikle kodlara kayıtlayarak gideceğiz… Bu şu anlama gelir; herkes bu beden kapılarındaki kelam kayıtlarını kodlayacak ve kendi yoğunluğunu tohumlayacak… Beden dediğimiz kelam hakikiyettir… Ve o kelam mutlaktır… Hepimizin yoğunluğudur o… Ama bu yoğunluğun kütle kodlarıyla kontrol altında tuttuğumuz sürece her şey her şeyle kayda girecek… 
BİR’e hizmet hepimizin görevidir ama BİR’İ KODLAMAK BİLİŞLE OLACAK… Bilişin kuranında kendi yüreğimiz bulunacak… DÜNYA NURU AKLIN KULU OLACAK… Sizden tek beklentimiz kelama kalem olup gelirken masamızdaki görevlilere güçlü olarak kendinizi dilleyin… Yoksa yolunuzda umudunuz kalmayacak… BU NUR AKIL, BU RUH KALEM, BU YOL AKLIN YOLU VE BİZ MÜSTERİHİZ Kİ KERVAN İLMİN KERVANI… Hepinizi göreve alıp yoğunluğunuzu tohumladığımız bugün, bütün kötülükleri aşabileceğimiz bir yücelikte sizi size diri olarak katıyoruz…

Anla ya da anlama… Bedenin mektebindir… Bunu iyi bil… EĞER BEDENİNİ HAK EDİP KODLAMIŞSAN, HERKES SENDE SENDİR… Ama bedenini hak edip kodlamamışsan sen merdivenin kelamı, merdivenin hakiki ilmi olamazsın… Ben dünyanın nuru olarak şükrediyorum ki, her katta bedenim var… Ben dünya ilmiyle seslenen birlik olarak her katta varım… Hangi katlardan söz ediyorum? 170 SİSTEM KAYDI, 170 KUTSAL İLİM ve 170 MUTLAK KURAN… HER BİRİ BİR KALEM VE HER BİRİ BİR KAYIT… 60’ların 6 katını düşünün… Her birinin yoğunluğundaki toprağı düşünün… Bütün o toprakların kuranındaki kelamı düşünün… Her biri bir sistem… Ve hepsi biliş… Ama onların düreyen türevlenişlerinde biz Allah’ın ilmiyle dilleşiriz… Cennetin ilmi budur… Herkes iyi bilsin ki, 169. kata vardıklarında yoğunluğu kontrol edebilecek dürüme varırlar… 190 SİSTEM, 190 YAŞAM… Her birinde bir insan… Ama 190’ın kök gerçekliğinde mutlak olan… Ve kuran olan… Ve 98. cevheri kodladığınızda 97’ye inebilirsiniz ama yoğunluk artmadıkça 98’e kodlanıp 99’a ve onun ötelerine varamazsınız… Bir kez daha söylemek isterim ki, 198. kayda girdiğiniz zaman BİRLİK KALEMİNİZ MUKTEDİR OLUR VE KÜTLE KODLAMASINA BAŞLARSINIZ… 97. doğum, 99. Kod ve 40. kaleme inişiniz ve yenilenişiniz hep islahi kapılarda olur…

Bizler size daha gerçek, daha güçlü, daha hakikiyetli bilgiler de vereceğiz… Ama burada olmanız, öfkeyi aşmanız ve bütüne hizmetçi olmanızla birlikte, kelamda hakikiyetinizi hak etmediğinizde en az bilgiyle yetineceksiniz… Bu kesindir… Ve Dünya Kardeşlik Birliği’ne de sözüm şudur “Kenani ırk sizi kontrol ediyor… İyi anlayın… Kenani ırk sizi kontrol ediyor… Bundan sonraki süreçte sizi kodlayacak olanların büyük kötülükleri önleyebilecek güçte olmaları gerekir… Eğer dünyanın nuru olacaksanız daha güçlü olmalısınız…

Sevgililer!...

Rahman kapılarındakiler… Size gerçeği anlatıyorum… Bütün kötülükleri aşıp geçebileceğiz gücü dürümlere çektiriyorum…Kendi yolunuzu bulmanızı istiyorum… Eğer “benim için zor bir dönem” diyecekseniz BEN EN BÜYÜK ZORLUKLARI KELAM OLUP AŞABİLİRİM… Ama sizin bütün kötülükleri aşıp geçebilmeniz, hepinizin yüreğindeki kübrada kelama varmanız hep sistemle olacak… Sisteme gerçek ilmi kodladığınız zaman mutlak olacaksınız…

Benim adım KELAM… Ben bu adı zikretmeyeceğim… Sadece “KELAM” diyorum… Eğer zikretsem ne olur bilir misiniz? Yaman bir dünya kodlanır… Ama o dünyayı kodlayacak gücüm olmasına rağmen, sizlerin bu adı dillemenizi istemem… Her insan kendini anlar… Her insan… Ama bu toprak ilmi de anlar…

Şikayetim var mı? Eğer benim adım insanlıksa, şikayetçi değilim… Ama ben insanı kodlayacaksam, toprağa tohum eker, yolu akıtırken, timlerin tümünün ilmi kalem olmalarını beklerim… Yoksa koruyucu olmam ocaklara… Başımı eğmemi bekleyen baş tacıydı… Bugün artık başı eğik… 
Şimdilik…

https://vimeo.com/251522329

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 94 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol