Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 7, 4. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

18.EKİM.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 7

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4.AKIŞ – 2.BÖLÜM

“OL” derim, OLUR…Vakit gelir, ölüler dirilir. Hakk’ın kalemi olurum, yolun kuranı olurum, nur olur, kutsal ışığı, hakikiyetle dillerim. Et kemik olan bilişken insan, ekmek yapabilir. Ama yaptığı ekmek, imparatorluğun gücünü kodlamadıkça yedinci dürümde dahi sizi, size kaynak yapmayacaktır.

“Bana daha güçlü ol” dediler. “Esma” dedikleri, ne bilir misiniz? İnsandır. Hangi dünya daha yüce bir insanı kodlamaya çabaladı da et, kemikten ibaret olan o insan mutlak kuranda kendini dilleyip, ben dünyayım demedi ki?

Hatalar af olur, bunları iyi bilin. Hologram sistem, bütünün kübrasında kendini dürümlere çeker ve yenilenir. Eti olan müsterihiz ki muktedirde olur ama Rahman olmadan, akıl taşınmaz, bilin.

Rahman Allah’ın tınısını duyanların mutlak kuranlarında olur. Eğer ben, Allah’ın dediğini dersem, bu benim aklın tınısı duymuş olmamdan kaynaklanır.

Allah daha güçlü bir dünya ister. Sevgililer, Allah daha güçlü bir yaşam ister. Akıp geçen bir ziya kalem ister. Eşya dürümlerindeki yolu kodlamak ister. Masraf gerekir, bunun için. İnsanın masrafı gerekir.

Nedir, masraf?. Helalin, haramın ilminden öte bir levhide mutlak kuranın kutsal ışığı kodlayıp, kendinde olanı, kendi yüreğinden, bütüne kaynak yapması.

Hadi buyurun yapalım. Nedir yapacağımız?.. İmparatorluğa gök sözlüğü yaptırmak… Yapar mıyız?...Biz, Allah’ın dediğini diyenler, altın ışığın kültü olarak, her anda mutlak olanlar Mustafa Kemaller gibi yürekleri, kök gerçekleri dillerken, hep yaşam için masraf yaptık.

Yaptığımız bütünün yürüyen kübra olan ilmini kodlamak içindir. Merdiven, insanlıktır. Dayadık yüreklere dedik ki “olun”.. Ölüyü dirilttik dedik ki “oku”. Yolu bulduk, tüm zamanları kontrol ettik ve dürümleyenlerden diriliklere indik ve dedik ki “hakikiyeti hak et”.

Çarık giymeden geldik, yaşama. Çarık, Rahmi kalemde olmaz. İsmail-i de olur...İsmail-i mutlak değilse muktediriyetle onları dillerken dürümler ve deriz ki “sen sana gel”... Kervan insandır. “Ol” dedik...Ölüyü dilledik ve dedik ki “oku, oku ki hak et”.

Doğanın gücüdür, insan. Ama mutlu olmalıdır. Ruh olmalıdır. Kodlanmalıdır. Sakın dünyayı, ben yarattım diye düşünmeyin. Benim adım, insanlıktır.

Yazdıkça yazdık yar insan, yaşam insan, oldu ve dedik ki “öl”.. “Ölüler diyarıdır dünya”, dedik. Okuduk.. Ölüler diyarı olan, bu dünyaya, biz, öksüz yaşam kodladık ki onlar, kodlana, kodlanan mutlak olacaklar ve ruh olacaklar, diye.

Kendi yolumuzda yürürken, bütün kötülüklerin aşılacağını bilerek yürüdük. Ve zeki zaman sayfalarını bulduk. Ocağa çaktık onları. Yastaydı dünya. Astral Boyutların tohumlanışını sağladık.

Emin olunuz ki bu dünyayı maşa yapmadık. Her anda mutlak kul olarak kodlayan, imparatorluğun gücü olduk. Sevgililer, rahmet olan insan yenilendi. Aha, görev budur.

Çünkü dünya yenileniyor. Çünkü mutlak ışık yaşama çekiliyor. Çünkü murat ettiğimiz ne varsa yaşam ilmiyle dilliyebiliyoruz ve kodlayabiliyoruz. Enden, önden ve insanlıktan ibaret bir dünyaya, biz yaşam kodları olarak kürzi kapıları açıp, bütünü indiriyoruz.

Misafir değiliz, bu dünyaya. Masmavi bir dünya, kök göklerin kültüyle dürümledikten sonra artı, eksi, her ne varsa aşkın sırrı olup, Tanrılık kalemi olacak.

Amonlar mutlaka gerçeği öğrenecekler. Ölü bir dünyanın, nasıl yaşadığını görecekler. Ata Kapıların, kürzi kalemi olanlarla çalıştığımızı bilecekler. Atonların, kardeşlerimiz olduğunu ve yaşamlarında resimler yaptıklarını ve o resimlerin, ilim resimleri olduğunu bilecekler.

Daha önemlisi olgun sistemleşmesinin misafirlikle değil kelamla olacağını öğrenecekler. Onlara, ruh verdik. Kulluk yapın diye.. Ölüler diyarı olan bu yaşama, aşk sessizliğini indirdik. Alında dilleyin diye.


Yedi doğa… Yedi ışık… Yedi yaşam…. Ve Yedi insan, yaşam sayfaladık. Her bir Yedili de ayrı renkleri tohumladık. Her rengin sistemi farklıydı. …Ve biz, o renklerin sistemleriyle muktedir ilmi kalemleri kodladık. “Ol” dedik ki “ölüyü dirilttik”.

Yarat ama yaratma. Yaşat ama yaşatma. Ha sen ne istediğini öğren önce. Neden, bu dünyayı yarattık? Öyle çalışın ki anlamsız saydığınız her şeyin anlamı olduğunu öğrenin....İmparatorluk gücü olarak bu dünyayı kontrol altına aldığımızı görün.

Biz, bu dünyayı kontrole geldik. Kaçmadan, kaçtırmadan yaşamları, karanlığın tohumlarını kodlattırmadan, konuşmaları kontrollü kodlarla mutlak kaleme indirmeden….. “Yerkürenin gücünü, bütünün Kübra olan ilmi yapmadan, halik olmadan, nesillerimizi bulup korumadan, bu dünyayı bırakmayacağız” dedik.

Ha diyeceksiniz ki “hani korumayacaktık? “..Altın ışığın gücü, bütünün Kübrasında her dürümde varsa kontrolsüz hiçbir ilim olmayacaktır. Ve bütün kötülükleri aşıp, geçtik.

Cemaat, cemaat gezmeyiz, canlılar. Arza, arş olup ineriz. Kuran-ı Kerim’deki insanlığız, biz. Mutlak kuranların, toprak topluma, tohum olduğu bir yoğunluktayız.

Altın ışık, görevini yaptı. Şeytan şarkı okusa da ağır yüktür şeytan insana. Ama şarkısında şeytanlık değil de işgali kaldıran şer, yarını tohumlayan şevk varsa… O BSUİ, biz onda BSUİ oluruz, canlar... Barış, sevgi ve ilim oluruz. İmparatorluğun nefsi kalem olan insanlığı oluruz. Kök gerçekliğimiz, insana hizmettir.

Dendi ki “ölüdür insan”. O şok halinde şuanda. Ölüm insanlık değil ki. Yaşam değil ki. Altın ışığın kök gerçekliğindeki ilmi kalemi mutlak oluşumudur ki ölüm? Beşerdir, o… Beşer olduğundan anlamadı.

Seyredin insanlığı, canlar. Seyredin. Yürür gider sanır, kendini. Yürüse öfkeyi aşacak. Yürüse Hakk’a varacak. Yürüse okuyacak. Ölüyü dirilttiğimizi anlayacak ama öfkeyi aşmadıkça ruhunda, kuran okunmaz ki onun.

En ve boydan ibaret bir insanın mutlak kurana insanlık yaptırması, ikmal tamamlaması ve yaşamı hak etmesi ilimle olur. İlim yoksa merdiven kursa da mutlak olamaz ve mükafatımız olan insanda, keşkeleri aşıp, geçemez.

Çarık giymeden dünyayı, insanlık ilmiyle, gerçek kayıtla ziyarete gelenlere, dini halik olan, deriz… “Ama çarık giyip, biz hasat yapmaya geldi “,deriz… “Okuma bilmeden kök gerçekliği dürümlediğinde mutlak oldu”, deriz.

On tur tamamladım sesle, şuanda ve kelam, kalem olacak, yazmaya başlıyorum.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/238985412

 

 
  Bugün 26 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol