Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 8, 2. AKIŞ
 

25.EKİM.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 8
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 2. AKIŞ

Yerin göklerde gücü ilimdir; anlattım dünyalılar…anlattım onlara…

Yolun kotları, itibardır; anlattım ocaksızlara…

Yeşilden mora varanlara, mutlak kul olmaları gerektiğini açık anlattım. Korktular…Ortalıkta görünmüyorlar şu anda. Öyle kırıldılar ki! Barış istiyorlar.

Ehh canlarım, batıyı toplumlarla kotlarken, doğuyu kırandır bunlar. Bilir misiniz? Orta doğunun kontrolunu kıranlardır bunlar. Yığın yığın yoğunluk kotladılar…ışıksız bıraktılar dünyayı. Her birimizi hakikiyetimizden ayrı tutmaya kalktılar.

Çanları insanlıktı. Ölüydü insan onlara. Biz onlara gökçe konuşmak istediğimiz zaman, kırk kapının kırkında, kıra kıra, kırıla kırıla yolu kotladılar.

Ömür boyu “ölü dirilir” diye bekledik. Ölü, dirilsin diye istedik. Nesiler boyu bunu dilledik. Ne yazık ki kardeşlerini hak etmeyenler, kanat takıp, yolu kotlayacaklarını zannettiler.

Çan çaldığında mutlaka iyi bilinecek ki doğanın gücü bütüne hizmettedir. Biz bu doğayı bütünün kübra olan ilmiyle kotladık. Yorulanlar kontroldan çıktılar.

Çay demlediğimizde, çaya ilim koyduk. Hepsi itibardı. Koktular. Ruh Kapıları’nın tümünü kaynak ışık ile dillemeye çabaladıklarında kırıldılar.

Bedenli olmamızı dahi istemeyenlerdi onlar; çünkü yoğun ışığımızla dünyaya çekildiğimiz zaman, hepsinin kelamları kontrol edilebilecekti.

Köprü kurmayacaktılar yüreğe. Öksüz kalabilirdiler ama ruhsuz kalmayacaktılar. Aha! Bunların hepsini kendi yürekleriyle dillediler.

Değirmi bir Zaman Sayfası….yaşamın yoğunluğu…ama her bir yoğunlukta ışık. Hepsi bir tek…ama kelam; ilim ve o yaşam kotlanışında, tüm insanlık kervan.

Hepsi kendi yoğunluğuyla çevresel dürümlerde kültü kotlarlarken, kendi toprakların da hak edecektiler. Kaçmaya çabaladılar.

Ölüler diyarında ocaklarını yakaladık. Kontrol kurmaya çabaladılar, tohumlarını kotladık. Esmalarını kayıtlamak istemedik; çünkü ruhsuzdu yüreklerinde kült. Ruhları vardı, kültlerinde ruh yoktu.

“Beşer başarır” dediler. Beşer, başardı.

Ben bu dünyaya Helal İlim için beşeri kotlamaya indim. Kontrol dışı hiçbir insan olmaması için…Çantam insanlıkla doludur.

Önce dünyanın kontrolu gerekir. Uzak Şark daha güçlü…Neden, bilir misiniz? Çünkü oralarda Ruh Kalem var. Herkes orayı hak edebilir. Ruh Kalem, kotlanmıştır oralarda.

Hulusi kapılar var. Esmalar dürümlerde ekmek oldu. Mutlaka kulluk yapılıyor…ama zor günlerden geçiyor dünya ve ocaklarında kırıcılık devreye girdi onların da; bilirsiniz.

Büyük kötülükler yaşanıyor şu anda. Herkes, herkesi kontrol etmeye çabalıyor.

Sisteme görevli olanların mutlaka iyi anlamaları gerekir ki ocağı yıkmaya gelenlerin, oğullarını kontrol edebilir, yarınlarını kotlayabilir ve yollarını kotlattırabiliriz. Ki onlar, dünyanın ötelerindeki yoğunluklarda bugünü bekleyecekler. Biz onları yolcu ettik yarınlara…

Kardeşlerim; aracı koymadım dünyaya. Batıyı kotlarken, toprağı tohumlardan ayrı tutanların, doğuyu koklayarak, mutlak Kuran olacaklarını zannetmeleri, hazin bir hadisesidir…ve Orta Doğu’nun onun bugünkü durumu…

“Kanal İnsan” der ki onlara “seni koruyacağım…” Yakışır mı insana kanallık yapmak?!

BİR’e hizmetin en büyük gücü insandır. Ellerini tuttuklarımızın, yoğunluklarını tohumladıklarınızın, yarınlarını kotladıklarımızın ışıklarını söndürtmeyeceğiz; bunu iyi bilsinler. BİR’e hizmettir yaptığımız.

Artık dünya, ölü bir planet olmayacak. Kaçtık, kaçırıldık, olduk ama olduğumuz anda, yaratılan hiç bir kimseyi kırmadık. Şikayetimiz var mı? Asla.

Nefesimizde çok özel bir görev var. Şans dilemeyin bana! Benim aklım var. Herkesin hakkı olan akıl.

Bundan sonra daha yüksek ilim yapılacak ve burası muktedir bir kalem olacak. Bütüne hizmet, imparatorluğun kulluğuyla olacak.

Değerliler, ruhsuz bir dünyada yaşamaktansa, ruhsuz bir yaşamı kontrol ederek, Rahmi Kapı olmayı tercih ederim. Orada yaşam daha sorumlulukla, daha yoğunlukla olur. Bugün dünyanın ruhunu kontrol etmeye kalkanları, bu nedenle, bu yaşamdan ayrı tutuyoruz.

Kilin ilmi, akıl olamaz. Ama kin varsa ilimde, kalem de olamaz. İsmi “itibar” olsa da yorulduğunda, Kuranı kayıtlarda bulunmaz. 
Ocağını kimse yakamaz. Bu kesindir. Ocağı yanar mı? Asla.

Şimdi; değerliler, karanlık aydınlığı tohumluyor. Bunları iyi bilin. Ve bugün burada, bu çalışmada, hepimiz kalemimizle, yüceliğimizle yarınların kaynağı olacağız ve yarınları kotlayacağız.

Umut olur ki doğanın gücü farklı bir çalışmayı devreye alır. Bu farklı çalışma, herkesin yolu olur. Biz dünyanın ölü bir planet olarak kalmaması için çabaladık. Ve bu dünya artık dirilmiştir.

Dirilik, öz gerçekliğidir artık dünyanın…

Başka bir zamanda, başka bir yoğunlukla bu dünya dirilir diye beklemeyin. Dünya dirildi artık ve yaradan ve yaşatan; et, kemik olarak her anı yaşattı.

Sayın bayanlar, sayın baylar; arza arşı indirmek zordur…ama arşın gücünü dürümlere indirmek ve yolu kontrol etmek mutlaka gereklidir. Kontrol dışı hiç bir bilgim yoktur.

Şimdi; değerliler, levhi kapıları açıyorum ve yeniden devreye girenlerle bir çalışma yapacağım.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/239971938
 

 
  Bugün 45 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol