22.KASIM.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 12
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4.AKIŞ – 1.BÖLÜM
Canlarım, Kuran-ı Kerimdeki akılla sessizliğin diriliğindeki hakiki ilim farklı değildir. Buyurun, öz gerçekliğinizi kodlayın ama doğanın gücünü de sakın sakın anlatmazlık etmeyin.
Çorbamız, çorbanız....Yarınınız, yarınımızdır… Sevgililer, Dua; insanı, yaşama indirir. Dua okurken, herkes, kendini dilliyor, biliyorsunuz değil mi?
Mustafa, kelamda, kalemde hak etmiş biridir… Ama Hakk’ın kalemi olanda, bütüne hizmetçidir.
Şimdi, sizinle büyük kötülükleri önleyecek gücü örgülerken, kendi yüreğinizin kültüyle, bunu yapmalıyız.
İnsanlık boyutları iyi bilmeli ki Muhammet; aklın kalemidir. Ve sizin gibi bütüne hizmetçidir. Anlaşmayı, hepimiz dinledik. Dünyanın, diri kalemle yapmış olduğu bitişken kaynak, ilim kapısı olan anlaşma.
Ora, bura, değil… İNSAN… Hep, İNSAN içindir, yaptıklarımız.
Değerliler, dünyaya görevli olarak gelenlerin tümü, anlaşıp gelir. Hepimizin yaptığı, budur. Kimle, neyle anlaşırız?.. İlimle anlaşırız. Biz, Allah’ın tınısı, kalemi olanlar, ilmin kalemi olarak hep kelamla, kendimizle anlaşırız.
Bizi bir tek sayın. Hiç birimiz diğerimizi kontrol etmedi, bugüne kadar. Ve hepimiz, aynı görevde, dünyaya indik… Kelamla halik olup, geldik. Ama dünyayı kodlayarak ve tohumlayarak çalıştık.
Dendi ki “akıl. Hepimizin kelamdaki halikiyetidir, akıl. Saltanatın gücüdür, hakiki ilim… Ama bizi bizden, bize kodlayanlar, turkuazın kuranları olarak bütünün gücüdürler.
Şimdi, dünyada, neler olmalı?.. Buna bakalım.
İnsanlık boyutları iyi bilmeli ki dünya, yaşam için kodlanmış bir mektuptur… Herkese yazılan bir mektuptur, dünya. Kim var?. Kimler okuyacak, dünyayı? Kelama, kalem olanlar. Neden okunur, dünya? Mutlak olduğundadır ki okunur.
Dünyanındır, yarınlar... Ama yarını kodlayan insan, kendini hak etmemişse o yol, aklın yolu değilse…. Dünya dışı varlıkları, doğal dünyayı anlayamazlar, hak edip, dilleyemezler.
Dünyaya geri dönüş, Düzeni kuruş, yalın ve halik oluşla, biz oluşla mümkündür. Kontrollü çalışmalar, hepimizin yüreğinde mevcuttur… Ama yaratmaya çalışırken, yanlışlarda yapılır.
İşte yanlışların birisi de TEMİZLİK YAPILMALIDIR, DÜNYADA, İNANCIDIR….DÜNYADA TEMİZLİK YAPILMALIDIR! … Ve dünya insanlığı, halik olabildiğince hasat yapabilmelidir.
Önce, akıl gerekir. Aklın bulunduğu anda, Hakk’ın kapısı açılır. Ve doğanın gücü, dürümlere çekilir… Sormayın, doğanın gücünde, ikmal tamamlanır mı diye?
Her şey doğal dürümlerde gerçekleşir. Ağır yük taşınır, yarınlara. Ama akılla tanıtılır, her an… Ağırdır yaşam ama akılla, yarınlara varan için mutlak kulluk yapıldığında… Ağır hak, telif haliki olur, hak kalem olur mutlak olur ve rüya boyutları kulluk yapmaya başlar….Sonra aklın kalemi, dünyayı kodlar ve hafifler yaşamlar…
Evimiz, akılla kodlandığında, yaşam insanlıkla kodlanır... Bütün kötülükler aşılır.. Ben dağa ilim derdiyle, insan kelam olsun diye varmadım… Bana, dağ, yarınlarda kodlanmış ışık halinde gerekir.
“Bugün, ben o dağa, kardeşim” dedim. Benimdir, o dağ. Benim yarınımdır ama bugün ben, onun kardeşiyim….Çünkü o ben, ben o olmalıyım. Yoğunluğunda kodlama yapmalıyım.
Aslın aklın olur ve aklın, hakkı olur, hasat da insanlaşır. Yeryüzünün, göç kalemi olur... Ön geçişler yapılır….İşte, burada olması istenen, budur!
DEVAMI 2.BÖLÜMDE
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
