Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 4, 1. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

27.EYLÜL.2017 TARİHLİ İMPARATOR 4

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1.AKIŞ – 2.BÖLÜM

“ORS” dediğim, yoğunluktan çektiğim Kübra, kendi yüreklerini kodlayacak... Şimdi, geçiş tamam.

Eli ayağı tutanları, geri döndürüyorum.. Onlar, yoğunluklarını kontrol ederek, yerkürede, görev taşısınlar… Sonra dönüp bana ve benimle çalışanlara, bir kez daha baksınlar. Kimiz?... Neden çalışıyoruz? Anladıktan sonra kendi yollarında, bütünün kültü olmaya çabalasınlar.

Eğer Bu Meclis, kontrol dışı bilgi veriyorsa sistemin kültü olamayanların burada oluşlarındandır, diyebilir misiniz?...Ama buna iznimiz yok, asla. Ki kütle kodlamaları yaparken, hepinizin iyi anlamanız gereken husus şudur. Sistemin gücü olarak geldiğimiz, bu yoğunlukta artık Sistem olarak görevliyiz.

Canlılar, Ran Kapısı olarak geçtiğiniz andan itibaren kendinizi kontrol etmeniz gerekir. Hadi göreviniz, kendi yüreğinizde. Bu görevi, hak edin, bilin, yapın. Ama eğer bilip de yapamazsanız, Saltanatın kültü olma imkanınız kalmayacak.

Altın ışığın gücünü de bilin. Dünyanın ölü bir planet olduğunu sanmayın. Dünya yolunu kodladı ve kültü kodlayarak, bütünün gücü yaptı. Şikayet mi? Şikayetim yok…Ama anlaşmayı bozanları, kontrol etmeye niyetim de yok.

Dünya dışı varlıkları, dünyayı kodlayacak yüce vardıklarında Mikail’in kültü olup, buraya gelecektiler. Ne var ki geçişleri olmadı.

Cinler ve cinliler hepsi kontrol dışı bilişlerle kodlamalar yapmaya geldiler. İnsanlık boyutları buna kök görev diye kodlama yapacaksa buna izinde veremeyiz. İnsanlık boyutları artık cinlerle, cinlilerle, ilişkilendirilmemelidir.

Eğer birileri kalkıp da “ben, bu dünyayı, hak ettim” derse, Allah’ın dediği bütünün Kübra olan ilmini hak etmelidir… Şuandan sonra daha yüksek bilgilerin, yeşilden, mora bütünün gücünü dürümleyeceklerinden, en ve boydan, ibaret olanların, burada görev taşımamaları şarttır.

İsmimin, insanlık olduğunu da bildiririm. Arkon Sistemleşmesini yapanlarında, buraya girişlerine insanlık ilmiyle izin verdiğimizde, hepsi kendilerini hak ettiler diye, düşündüler.

Yaradan ve yaratılan, her biri ilimde ve hakikiyettedir ama İsrafil’de, bütünün Kübrası olmadıkça cennettin kuranı da olamaz.

Dağlar, “ORS” dediğim, Sistemdir… Ölümlü dünyanın gücüdür, o…ama yolu bulanda mutlaktır. Şimdi çıkın ve deyin ki “kalemin kelamı ilim, ben o ilmi hak ettim bildim”... Bunu diyecek gücünüz varsa deyin. Ama bunu diyecek gücünüz yoksa altın ışığın gücü, sizin yüreğinizde, her bir yoğunlukla dilleyebilir… Ve doğanın gücü, sizin kodlarınızı, kontrol altında tutabilir.

“Alkış” dediler. “Alkış”. Yakışır, alkış.. Ama Yaradan’ın tınısını alkışlamanın manası yok. Şimdi geri dönün ve deyin ki “ben var”.. . Hadi deyin...”Varım” deyin... Hepinizin görevidir bu. “Varım” deyin....”Ölüler dirildi”, deyin. “Yaradan, tınıyı yarattıranın diline, indirdi” deyin.

Allah dedi ki deyin. “Hepimiz, siziz”, deyin. İnsan, et kemikten ibaret değildir sadece. O, bir gözdür. Öz sözü söylediği zaman görenin görebildiğidir, o. Öfkeyi kodladığınızda öz gerçeklidiği dürümleyip, size kelamla gelebilendir, o.

Öyle kötülükler yaptınız ki bu dünyada hangisini sayayım?. Ayrı gayrı mı?... Yapan, yapılan hakikeyetin dilinde tüm zamanların Kübrası olan her şey ama her şey teklikti.

Ve teklikteki tüm kötülükler her dirinin yoğunluğuyla kodlanan bilişin kelamıydı. Ve hepsi tahditsizdi...

Böylece bölge, bölge ayırmayacağım dünyayı ama sadece şunu söyleyeceğim ki… Olgun sistemleşmenin yoğunlaştığı enkarnasyonun tahditsiz olduğu bir bölge olan Anadolu. Her şeyin örtüsüz olarak kontrol kurduğu ve yalın ilmin mutlak olduğu bir yaşam kalemidir.

Ve bu yaşam kaleminde, yaşam sürenlerin kendilerini dillemeleri ve yolu açmaları mahrek olanların mutlak kılmaları ve bütünün gücü yapmaları gereklidir.

İnsan dedi ki “ben, elimin erdiği yeri, dillerim”. Ama insanın dediği, aklın dediği değil miydi yoksa? Bizde dedik ki “elimin erdiği yer, bedenimin ilmindeki kelamım, teknik tohumlamayı yaptığı yerdir”. İşte, ben oradayım.

Önce doğanın gücünü artırmalıyız. Nasıl, olacak bu? Hadi gelin. Mağmaya inelim... Bakın, mağmada ne var?...Yanmakta, her andaki yoğun ilim, orada yanmakta. Yangın var, orada. Yangın.

Ceza yeri gibi bir yaşam kapısına indirdiklerimizin gücü oraya çekildiğinde orası kontrol dışı bilgiyi de kodladı…. Ama iyi bilin ki anlaşmayı bozmadık. Bugün o mağmaya inerken, hepimiz, her birinizle dilleşerek, indik.

Bakınız, bu mağma tüm insanlığın yoğunluğunu tohumlayan tekliği kodluyor. “Hani, hani neredesiniz”, dediler? Her yerdeyiz… Bakın, her andayız… Ama o mağmayız, biz.

Biz, Allah’ın dediğini diyebilmek için her şeyin levhisine ineriz. Ve orada dilleniriz. İşte, o mağmanın yolu, ağırdır ama o yoldan geçtik. “Toprak” dediğimiz, yaşam kapılarına indik. Sultanların sistemiyle oradayız. Toprağın gücünü dinliyoruz.

Önce, önce, görevliler, indiler. Toprakta ne var diye. Aşk mı? Şansı olan, aşkı diller ama şansı olmayan da yığın, yığın kırıcılığı diller. Hepsi var, o toprakta.

Sonra toprağın kuzine kalemine indik. Ne var orada? Yaradan, yaratılmak üzere çabalıyor. Ama Yaradan’ın yaratılmak üzere yaşama tohumlamaya çabaladığı bir ışık yağmuru var. O kuzine de kalem de var….Yara, yarat, yaratıl ,yaşat ama yara da var.

Dağlarım, işte o kuzenin ruhsal sistemini de açıp, geçtik. Toprakta başka ne var? Yığın, yığın yarın var. Hepsinde sır var. O sırların, tümünü aşıp geçtik.

Borç muydu dünya, bize? Alacaktı, alacak... Biz dünyayı borçlandırmak istemedik ama bugüne kadar yaptıklarımız, dünyanın borcudur, bize.

Nesillerimizi göreve almak için çok çalıştık. Yorulmadan, yaşam tohumladık. Öyle çok öz gerçekliği kodladık ki burada her şey, her sistemle, kontrol kurdu...

İşte, toprağın gücünü kodladık. Toprağa, ruh verdik. O ruhun, kulluğu kodlandı. Son sözde, gök kök oldu. Ses verdik. Hepsiyle ilmi kodladık.

Arza, arş kodlamaları yaptık. Şavk arttı. Şavkın artmasıyla birlikte arşı kokladık. Unutulan ne varsa hak ettik, dinlettik. Ve dünyanın kontrolünü kurduk.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
https://vimeo.com/235859400

DEVAMI 3.BÖLÜMDE..






 

 
  Bugün 105 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol