İMPARATORLUK (1/1)
06.09.2017
Değerliler; ARZIN GÜCÜ, ARŞ’ı kodluyor şu anda… Hepimiz, İman Tınısı ile kodlamalar yapıyoruz. Rahman olanın, kalem oluşudur bu..
Dünya Dili, İlim Dilidir. KÜRZİ KAPI’da bu dil, kalemdir ve yoldur… Üzerinde görev taşınan bir cennettir ve bir Sistem’dir bu yol…
“Ölmeden ölmek” derler ya hani!... İnsanın, insan olup ölüşüdür bu yol… Ölüm İlmi’nden Kalem İlmi’ne varan, Ölüler Diyarı’nda yarını tohumlar. İşte yerkürede yapılan iş budur.
Bu yolda; hepimiz, Zaman Kapıları’yız. Hepimiz Amonlar’ız. Alı moru biliriz… Ruhu biliriz… Yol, cennet olur; kul olur; Mutlak İnsanlık olur ve tohum olur… Orada din olur. O din, ilimdir ama dini, kelam sayan, insan olur. Arzın Gücü, İsmaili olur ya da İsrafili olur… El kol olur. Mustafa olur…
Erdiğin en yüksek kat, “İNSAN KATI”dır. O kata vardınsa eğer itibarın yücedir ama henüz İnsanlık Boyutları’nda yolu kodlamamışsan; sevgiyi hak etsen de “İNSAN” değilsin. Sana “İNSANSI” denir.
Bundan sonraki süreçte; “RUH” dediğiniz insan, “YAŞAM” olacak. “ÖL denir ölür; OL denir olur” bir kalem olacak… Onun ölüşü; kültlerin kodlanışıdır. Onun yaşayışı; kodların tohumlanışıdır… Hepimiz, hepimizi bileceğiz ve hepimiz, hepimizi hak edeceğiz.
Hep izah ettiğimiz gibi, Yaradan, insanı yaratmadı. İnsan, yaşamı yarattı ve Yaradan, İnsan Soyu olup tüm zamanları yarattı… Bu bilgiyi, herkesin anlaması zordur. Öz Gerçeklik; nefesin, nihan olan insanlık olduğudur. Tüm insanlık, Bilgi Kalemi olarak yaratır… İsmaili olur; kodlar… Nefes olur; kodlattırır ve yarınları kontrol eder.
Ergin yaşamlar, ergin nefeslerle olur. Eğer dünya insanı, yolu bulamazsa, yarına yolculuk olamaz. Olamaz ki has tende, yarının kontrolü da olmaz.
Yürüyün!... Yürütün!… Yolun kulu olun. Ölüyü; diriltin, yürütün ki hasat yapın…
Yalın İnsan YOLCU’dur. İnsan, kaleme varır YOL olur… Sonra KURAN olup yaşamı kodlar… İşte! kodladığında, artık o, BİLİŞ’tir. BİLİŞ HALİ, herkesin herkesi hak ediş halidir.
Der ki “sen yoksun!...”
Buyrun!... Ölü müyüm!? Yo değilim!... Ama bana, “sen yoksun!” dedi. Neden dedi bilir misin!? Ziyandadır da ondan… O yoktur aslında… Olmadığında, beni dinleyemez… Beni dinlemeyen, yolu kontrol edemez. Zordur öz geçişi… Zordur kontrolü… Aha insansı olanın gerçeği budur.
Dünya için itibar gerekir. Dünyanın bir Sistem olduğu anlaşılmalıdır. Bu dünyada dar boğazlar vardır. Her dar boğaz, Zaman Sayfaları’nda tohum olarak bulunur. Bu Zaman Sayfaları’nı, her insan bilerek çalışır. Her dar boğazda, kontrol kurulur ve yarınlar kodlanır. Yarınlar kodlandığında, yaşamlar koklanır. Öz Geçişler yapılır. Murat, insanlığın bilerek (biliş halinde) hak etmesi ve başarmasıdır.
Tek bir Zaman Kapısı vardır. O kapıya varanlar, nefese ulaşırlar. Ulaşmak, kült olmaktır. Ölüm, kültlerin Kürzi’de kodlanabilmesi içindir. Eğer ölü, dürümlerde dirilirse; kendini diller. Her anda ve sonsuzlukta, o bir cennet olur.
Öz Gerçeklik, Nihan olanın kulluğudur. Şükür ki bütün bu bilgiler, insan sırrı olarak insanlara kodlanmıştı. Artık insanlık, kendi bilgisini okumaya başladı… Okudukça, insan olacak… Okudukça, Hakk olup hasat olacak… Okuyacak, okunacak, hasatta tohumlanacak nefesi hak edecek. Ölü insan, dürümlerde dirilecek; yaşama, yerküre olacak. BSUİ Kapısı (BSUİ: Barış, Sevgi, Umut, İmparatoluğun İlm-i Kalem olan İnsanı), insana açık tutulacak.
Aşk, İlmin Kapısı!... İnsan, aşık olup hologramı aştığını anlayacak.
Sizi, her insan, BİR TEK KAPI diye bilir… Sizi, her diri, YARIN diye bilir… Sizi, İNSAN diye biliriz… Sizinle çalışmaya geldik. Biz, “İMPARATORLUK” olarak buradayız. Çoklukla sizden seslendik. Artık siz, siz olup sesleşeceksiniz…
Zarfınız açılmıştır. Bu zarfta “İNSANLIK” var. Okunacak!... Oldurulacak!... Tohumlanacak!... Yoğunluk artacak ve zor Aşk Sayfalanışları, kodlanan ilimle, kolaylaşacak… Herkes, her insan, her diride, kendini anlayacak… Aha bu!… Şükür! Şimdilik!… Aha şimdi!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
