04. EKİM 2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 5
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ
Tanrı, iyi ve kötüyü anlatmaz size canlar... Kimse ne iyidir ne kötüdür... Sadece İmparatorluk için çalışandır...
Sizler iyiyim, o siz değilse kötüdür diye sanmayın... Hepiniz kendi yolunuzu kodluyorsunuz... Bu kesindir...
Yolunuzu kodladıkça, kontrol kuracaksınız... Ama kimseyi kendi yüreğinize çekipte "sen bende ve benim yüreğimde benleşmelisin" demeyiniz...
Bu en büyük haksızlık olur ona... Ben sizim, siz bensiniz... İyi iyi de nasıl bir benliktir bu?.... Birlik Benliğidir... Size ben, gelin "ben de benleşin" demem... Ben size gelip, sizde sizleşmem... Kimse hiç bir zaman bir diğeri olmak sorumluluğunda değildir...
Çünkü yaşam bu değildir... Siz diyebilirsiniz ki "o hatalıdır!.." Yakışmaz size bunu demek, çünkü o kendidir?..
Hata yok aslında... Saltanat'ın Sisteminde haksızlık yok... Sadece halik olabilmek için çanta taşımak var... Hangi çanta sizin için en uygun?.. Sesiniz... O ses size en güçlü olan yaşam kodudur...
Diyebilirsiniz ki "ama o kıran, kırılandır..." Yok yok demeyin... O kalemdir aslında... Neyi yazar?.. Nefesini yazar... Kendini yazar... Sadece bu...
Ha diyeceksiniz ki bunu bilmek kolay değil... Kontrol sizde olsun... Bilin... Sen ben değilsin... Ama bende, ben olup bilişensin... Bu bir bilişkenliktir... Ama ben sana benzeyenem... Sen olamam... Bunları iyi anlayın... Eğer ben sen gibi olsam, sanal boyut olurum... Ben sanal değilim gerçeğim.. Düzen kurulurken, bunların anlaşılması şarttır...
Bu dünyada yaşam süren herkes bir diğerini kınar, kırar... Kınanan kırılır, kıran kırılır ama kınanan ve kırılan, Allah'ın ilmiyle değildir. Kınanıp kırılması... Yerküredeki kontrolsuzluğuyladır...
Dünya dışı varlıkları sizi sizden size dilletebilmek için, çatışmalar hazırlarlar... Sizi size kırdırırlar... Yada sizi diğerinize kırdırırlar... Bunların hepsi gök sessizliklerinin dillenmesi içindir... Bana ne senden değil... Ben senim... Sen ben... Bu bizim, bizdeki kodlanışımızdır... Ama ben öfkeyi aşmalıym ki savaş ilmimle olsun... Çorbam pişmemişse, çorba olan kim varsa ocağında olurum... Ama o çorba bensiz değildir... Ben oyum...
Ölüm geldiğinde, bana soracaklar "nereden nereye geldin?" diye... Ben onlara şunu söyleyeceğim " ben benleştim ve bedenle, kelamla kodlandım..." Ve ben herkesteyim... Nasıl bir herkeste oluş?... Kelamla oluş... Hangi kelam?.. Akıl kelamı... Burada, bu yoğunlukta, akıl kelamı mutlaktır canlar... Eğer ben akıl kelamıyla bir tek olmuşsam, öfke olmayan, yaşamda kulluk yapan biriyim... Öfke olmayan, hiç öfke olmadım ben... Bu kesindir...
Ha diyeceksiniz ki "kırmadın mı, kırılmadın mı?" Kısırlıktır kırmak, kırılmak canlar... Öyleyse neden kaynakta, ekmekte öfke çok...
Benim kaynağımda öfke yok, iyi bilin!... Duran, koşan, tektir dünyada... Eğer ben durmuşsam, bende koşan, bedenimle koşar....
Ama ben tohum olup, bütünün kübrasında koşmuşsam, benim koşmam herkesin koşması olur...
Bu nedenledir ki ben diğerlerinden ayrı değilim... Hepinizim ben... Ama "sen bende olma çünkü sen kontrolsuzsun" diyende kök gerçekliğim şudur; ondayım ama o kendinde değildir... Ha diyeceksiniz ki "çarık giymemişsek, ne olacak?.."
Dağlarım... Çarık rahmi kalemde kısırlıktır.... Çarık giyen kontrolünü kaybeder... O çarık kodlanmamışlıktır... Kokusuzluktur... Yaşamsızlıktır...
Sistemin gücünü hak etmeyiştir... Eğer çarıklarla dünyayı kodlayacağınızı zannediyorsanız, iyi anlayın ki çanın çalması ile birlikte, sesiniz İsrafil ilminden ayrışır...
BARIŞ, BARIŞ, BARIŞ....
Ama Barış nedir?... İlimdir... Peki Savaş?... İlimdir... İkisi de ilimdir... Barıştaki ilimle,
Savaşta ki ilim tahtidlidir... Hepsi tekniktir... Hangi Barış? Hangi Barışı kodlar?... Ve hangi savaş? Hangi savaşı kayıtlar?...
Zamanın kapısını açan kendini hak etmiş mi acaba?... Yolunda kodlanmışlık var mı?... Mutaka anlatıla, anlatıla, bitirilemeyen bir sistemdir bu... Bütün kötülükleri aşıp geçebimeniz sizin sizleşip kelam olmanıza bağlıdır ama herkesle de hepinizin hakikiyetinizin hakim olması gerekir...
Hakimiyet, hakikiyetiniz kontrollu değilse; siyahın en siyahında olsanız da yer kürenin gücünde bulunamazsınız...
Bütün, bütün çalışmalar, hepinizin birlikteliği ile olsun dilerim...
Uzak, çok uzak bir planetin, karşı karşıya kaldığı bir ilim, hepimizin levhisi bitişkenlik ve o ilmi kapıyı açan kelamında bili, bilmeyi tohum olan teknik, kalem... O teknik kalem, İsrafil... Hadi İsrafil!... Görev senin... Ben susuyorum... Şu andan itibaren artık hepimiz tek olacağız... Ama sen herkesde olmalısın ki burada ki ses kendi yüreğinin ilmini dillesin...
Önce perdeyi kaldıralım... Hadi geç!.. Şimdi perde kalktı... Perdenin ardında kimler var?... Hepimiz varız...
Öyleyse perdeyi kapatmayalım ve yeryüzünün gücünü herkesin yüceliği ile dinleyelim... Önce Peker Baba'yı dinleyeceğiz...
Bugün verdiğimiz bilgiler önemli idi ama bu bilgilerin çoğu anlatılamadı... Sadece bunu söyleyim anlatılamadı... Neden?... Çünkü toprak toplumun koruyucu kodları bütünün gücünde hepimizi güçlendirmeye çalışırken, siyahtan, simsiyahtan artı kayıtlar yaptı...
Şimdi Baba bize o simsiyahtan, artı kayıtlar yaptığımız o yoğunluktan sesleşsin... Bu çalışma bütüne hizmetçiliktir... Bekliyoruz...
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
https://vimeo.com/236870237
