Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 14-1
 

İMPARATORLUK (14/1)
06.12.2017

Canlarım, darboğazdan geçiyoruz şu anda… EN, BİLİŞ’i kodlarken; BOY, KURAN olup kodlanıyor… Bütün kütlemizle buradayız. AKLIN TINISI’nı duyanlar; buradadırlar. Muhammet, KELAM olarak geldi; seslendi… Ağır hafifler!... Bu da ölüyü bilenlerce bilinmektedir… Mutlak ZAMAN KALEMİ, HAKK TEKNİK ile kontrol kurar… Bilişin ilmi vardır. İşte bütün bunlar; burada, cümle yüreklere kodlanmaktadır…

Asıl önemli olan YARINLAR’dır. Yarınları, HALİK kılalım ve hologramı tüm Sistemler’den geçirerek kontrol edelim…

Bizim için “İLİM” derler. Merdiven, ilime dayanır ve biz, İnsanlık Boyutları’nda, her insanın KELAM’ında; hologramı hakettirir ve aşırtırırız.

Zannetmeyin ki ANA KALEM insandan ötededir. Her bilgi, İNSAN LEVHİSİ’nden kodlanarak; yarınları, hasata KAYNAK yapar. İnsandır her bilgiyi HALİK kılan… İnsandır her ilmi, TOHUM olarak kodlayan… İNSAN’dan başka bir YARADAN yoktur. İNSANSILAR bunu anlayamazlar…

İyi anlaşılsın ki insan, KERVAN olur… YOL olur… YOLCU olur… Mürid (YOL’da) olur… HER AN olur… Ama insan, sarraftır aynı zamanda… Her anı diller… Her anı İNSAN İLMİ ile diller.

“Dünyayı baştan yaratalım” dersek; insanı haketmeliyiz… İNSAN, KİL ve KUM’dan ibaret diye düşünmeyin… O KÖR insan, artık GÖZ olmuştur ve her insandan güç çekmeden kükremektedir… O, bütün kütlesi ile HALİK olmuştur. O, BİZ olan İLMİN; HAKK TEKNİK’le kodlanan NEFES’idir. Onun, KÖK GERÇEKLİK’iği İLİM’dir.

İNSANLIK, İLMİN HALİKİ olduğu zaman; yaşamı, hakeder ve yaratır… Yaşamı yaratan, ilmin hasatını yapan, İnsan Soyu’dur… “Yarat!” derlerse; “yarat!” denir… Yarat ki HALİK ol!… Yarat ama haket de yarat… SEN BİR YARADAN’SIN; iyi anla!…

Bilme ya da bilinme ama yarat!... Her anı yarat!… Yaşa ki HAKK ol!… ÖZ KÖKLER’ini tohumla… Mutlaka HALİK ol!... HALİK olmak, “RUH” olmaktır. Hasat yapabilmektir…

Hoş!... insan, her anda yaratandır ama o, BİLİŞ’i kodlamadıkça; kendinden öteye varamaz… BİLİŞ’i kodladıktan sonra, DÜNYA İLMİ’ni kodlar ve DÜNYA olarak, HAS İNSANLIK’ı, HAS KAYITLAR’ı KELAM’a çeker… İşte KELAM, YAŞAMIN KALEMİDİR. Sen, KELAM ettikçe; yaşam, sende HASAT olur… Sen, HAKK oldukça yolun olur ve sen, KUL oldukça MUSTAFALAR (Muhammet Mustafa ve Mustafa Kemal) senleşir; SEVGİ olur…

ÖZ GERÇEKLİK’ini anlamadan, haz duyduğun her ne ise onun yoğunluğunda olursun. Kontrol kurmaktan söz ediyorum!… Sen kendini bulduktan sonra, KAYNAK olabilirsin… Senin kendini bulman, Muhammet Kulu olman anlamına gelmez… Senin kendini bulman, kendi yarınını hak etmen anlamına gelir…

Mutlaka İNSAN SIRRI, kendi yoğunluğunda mevcuttur. Kendini okuduğun sürece kontrol kurabilirsin. Kendini okuyamazsan; haz duyduğun o yoğunlukta, kendi yarını hakedersin… Senin hakettiğin; senin nefesinle, HAKK İLMİ’ni dillemedikçe, yaşamında, KALEM olmak imkanın olmaz.

Etin, KELAM ederse; yaşamın, HAS NEFES olabilir… Etinin, KELAM etmesi; yaşamının, HASAT olmasıdır…

Herkes sorar; “ET, niye HALİK olsun!? HAKK TEKNİK bunun için mi gerekir!?” diye… İnanın ki siz, sizi bulursunuz… Sizin sizi buluşunuz, sizi kodlar…

Toplum; seni, senin yolunu; hologramdan öteye KAYNAK yapar. Aha yapar ama sen, KELAM etmeden YOL olamazsın… Senin YOL olman, SEN OLMAN (kendin olman) anlamına gelir!...

“Başka bir dünyada, bir kez daha insan için çalışırım” diye düşünürsün… Sen bir başkasın. Orada yaşayacak olan, bir diğer başka… Asla sen o, o sen olamazsınız!... Senin yaşamın, senin nefesindir… Onun yaşamı ise onun nefesidir…

Her insan, SİSTEM ile yolu açarkan; KELAM ile HAKK olur. Aha! olan budur… Bunun içindir ki sen, BİLGİ HALİKİ ol ve bugün, burada hakettiklerinle, HAKK olup yaşa. Başka bir zamanda, bir başkası olamazsın… Sen EN ve BOY’dan ibaret kalma… EN, seni hakettirir ama BOY, olmadıkça yaşamın olmaz…

Dünya bedenin, diri bir İLİM’dir. O beden; sana, İNSAN SİSTEMİ’ni anlayabilmen için giydirildi. Sen, o beden ile İLMİN HALİKİ olacaksın ve dünyayı HALİK kılacaksın…

Senin yapacağın herşey, bu yoğun İLİM’le olduğundan; sen, DÜNYANIN NEFESİ’nden çıktıktan sonra artık YAŞAM’ın, bu yoğunlukta KUL olmalıdır ve dünyaya NEFES olan YARININ; mutlak kirli ve kisvesinde kırıcılık olan bir yarın oluşturmamalıdır.

Devrin İnsanlığı, hasat yapmaktadır şu anda…

HASAT NEDİR!?

HASAT, insanlığın toprağa indirdiklerini; her ana ektiklerini; YEŞİL’den reşit olup MOR’a kontrollu şekilde kodladıklarını; evrenlere “GÖÇ KAYITLARI” ile sevketmeleridir.

Evren evren gezenler, sizi dinlerlerken; sizin de onları dinlemenizi beklediler. Buyurun dinleyin!...

“DÜNYA” dediğiniz bu planet, her insan için ÖZ KÖKLER’ini kodlayacağı yegane planettir.

Herkes, ESMA’sını tohumlarken; ONLAR (Öz Köklerini kodlayanlar), kodlayarak YAŞAM yaratırlar… Bizler, dünya için EŞYA oluruz… Kontrol kurduktan sonra, RUH oluruz… Koklandıktan sonra, RAHMAN oluruz…

Yürümekten yoruluruz ve deriz ki “az biliş, KÖK GERÇEKLİK’imiz olsun. Bu biliş; bizi, HALİK kılsın…”

Az biliş, İLMİN KALEMİ olmanıza yetmez. Beş EŞYA (BEŞ-ER beden), tek KELAM olsa da bir tahdit varsa; biz, Dünyalı olmayız!…

Emre itaatle biz Dünyalı olup size geldik… Sizin ışığınızı aldık. NUR’dan KUL olduk. KÖK GÖKLER’imizi tohumladık. Aha bu!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 128 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol