Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 13, 1. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

29.KASIM.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 13

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1.AKIŞ – 2.BÖLÜM

Barışmak mı?... Fatih, kaleme inmeden, hakikiyeti dilleyemez. Hakk’a varmadan kalem olamaz. Ölü olup da görev taşıyacaksa yoktur, yüreklerde.

Korkmayın, dönüm sonu, dönem sonu, insanın kıranı, kelamı hak olanı, beden ister… Ve beden muktedir ilmin kalemi iken, Hak Kapılar açılır….Kontrol, insanın olur.

Organ nakli yapılır, bütün köklerin kültüyle, herkes kendini KAHA yapar. Halik olur da KAHA olur.. Han; insan olur, hancı; hakiki ilim olur ve yol intikam peşinde koşanların, insansıların değil, haliklerin olur.

Barış mı? “Boştur, barış”. “İlim yoktur ki barışta olalım”. Buyurun, dedikleri budur. Ve biz deriz ki “bilen, bir tektir. İnsanlık, kontrolünde bilir. “Ama bildiği, has ekip, kalemiyle bilinir”...

İşte, Hakk’ın kalemi insanlık, hak kalem olan dil ve bütün kökleri göklerle dürümleyen kelam, lekesiz olan….İşte, o lekesiz kelam, imparatorluğun yüreğindeki kürzi kapı.

Çatıyı kurun, canlar. Boy, boy olun…. Yok etmeyin, dünyayı… Oğullarımı tohumlara çekmeden, korudum yaşamları, ben. Ama oğullarım, tükenen dürümlere indikçe yedinci dürümden ötede, kardeşlerimiz mahrekte olacaklar... Bitişken kelamlarıyla murat olduklarını dürümlerde dilleyecekler…. Ve imparatorluğun gücü, tüm zamanların, kök göklerindeki, güç olacak.

“Ben cennete, Nakar” dedim.. Hani kötülüktü, Nakar?.. “Anlamadılar ki ben, cennete halik kılan, kalem” dedim… Hani bildiler ki benimle, dillendiler.

Yakıştı mı insanlığa bilmek?.. Endir dirilik, yoldur ilim. Biz olmadan, bilmek, bir tek olmakla mümkün… O tek kelam, akıl ve Hakk’ın kapısını bulan, Hak Kelam olduğunda hakikiyetini diller.

O gün göz görür ki canın cevherindeki ilim, Bin’dir...Bin!... Bir tek insanı dili olan, O Bin, birlik kalemini insanlığa, kelam ettiği levhi kayıttır.

Koruyorum, imparatorluğun Kübra olan, kelamında tek ekip kuran, bilişi. Koruyorum… Hanın, hakkı olan insanlığı, koruyorum.. Çok huzurlu olan Bütünün, Bütüne Hizmetinde, her diriyi koruyorum. Korkuyu aşan, Astral Boyutların ruhundan öteye ulaşan umman olan, her yolu bulanları, koruyorum.

Önde insan var… Her yüce, insan... En önde insanlık olan, ilim, var. Ve daha ötesi yoktur, insanlık ilminin… Bu kesindir!... Bunu bilebilecek olanlar, Rahmana kalem olanlardır.. Bunu bilebilecek olanlar, Yaradan, yaratılan ve yaşatılan, olabilenlerdir.

Ön gerçeklik, insanlıktır.. Ön kelam, ilim ve insan, Has Tanrıdır. Halik’in Hakk’ı olan, Rahman olan insan, Amon’dur. Ötede daha ötede yolculuk, Bütünün Kübrasındaki Kodlarla Sürer.

Ve her öteye vardığınız zaman, kelamınız olur, orada. Her birinizin, kendi yüreğiniz olur... “Bugün, size okuyun” dememin, sebebi budur… Her yüreği, her yaşamı okuyun ki hepsi Yaradan ve yarattığıyla halik olan, olsun….Ve tüm bu Süper Sistemleşmelerde sizin yüreğinizde bulunsun.

Olgun sistem, ölüleri diriltebilen insan ve yolu bulan mükafat olarak kelama varır… Ve yol, aklın yoluysa çorbada, altın ışık bulunur…

Ben dere olan insan, Hakk’a varan, Hakk’ın kalemi olan, mahrek olan ve mutlak olan insan... Sevgililerim, ben artık din değil, insan isterim yaşamda... İyi anlayın, ben doğanın kulu olan, imparatorluğun kültü olan, yarın olan, insan isterim.

Çarçabuk, ilim öğrenilir… Çarçabuk, yarınlar kodlanır…. Çarçabuk, aşk KAHA olur… Koran Toprakları, tohumlanır, muktediriyet olur... Ama sevgisizseniz, çanınız çalmaz, aklınızda kaleminiz olmaz. Muradınız oluşmaz.

Sessiz zamanlarının, sessiz yarınlarında, Mustafaların, kulu olursunuz. Onlar, sizi kodlar, koklar, torbaya tohum diye kayıtlar… Ama siz, el girdaplarında, hep onların, yalın kırılan kayıtlarından, ilimden, kalemden mutlak kurandan ötedeki kısırlıkta, kaynak kalırsınız.

Size, bunları bugün açık vermek istedim.

Meşale; Allah’ın levhi kaydıdır, canlar. Mesih, kaleme inerse meşale kontrol kurabilir.. Ama Mesih’i Hakk Kalemden öteye ulaştırmadıkça, ruhun kuranı kodlanmaz.

Ölü, Allah’ın ümmi kalemindeki, ölüdür. Öksüzdür, ölü. Kök, gök, sözü, yoktur.. Umut olur ki hepsi Yaradan’ın tınısını duyarda, yerin yüceliğinde kelamı, haliki, Hakk’ı, anlar.


Bana durgun toprakların toplumu geldiği zaman, Sayın Baylar, Bayanlar diye başlamam…. “Sevgiyle gelin”, derim. “Haşrı; Rahmi kalemde dilleyin” derim…. “Siz, yolu bulduğunuzda mutlak olacaksınız da” derim… “Ama yol yoktur” denirse… “Eliniz elim değilse ağırdır, yükünüz” derim....Ve değer biçmem, hiçbirisine.

Dağlarım, değeri olmayana, değer mi biçilir?... Yalana, yeryüzündeki yalana, kalem olmam, canlarım, ben..

“Dünya” dediğiniz, bu planet, parlayan bir nefes olacaksa, şer yaratılmadan olabilir…Bugün dünyada, şerle yol açılmaya çalışır.. Buna istekli değilim, ben.

DEVAMI 3.BÖLÜMDE

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/245067892

 

 
  Bugün 149 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol