1.KASIM.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 9
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 2. AKIŞ

Dağlarım, hulusi kalem, Hakiki İnsan’ın kalemidir. Bu kalemle yaşam tohumlanır. Neden Süper İnsanlık Realitesi Sistemleşmesi kotlandı? Bu nedenle. Herkesin kendi yüreğiyle dinleyebileceği bilgileri, kontrollu olarak kaynağa almak için.

Bu kaynağa giren bilgiler, herkesin kendi yoğunluğunu artıracak bilgilerdir ve çoğunuz bu bilgileri hakikiyetinizle dillediğiniz zaman, yoğunluğunuzda kotlamalar, kelamınızda kalem olacak. Ve sizler yaşamı yazmaya başlayacaksınız. Ama yaşamı yazarken, ikmal tamamlamanız önemlidir.

Onlarca kot var, sizin gibi. Her biri kendi yoğunluğunu tohumlayarak, yaşam kayıtlamaya çabalıyor; bilerek ya da bilmeden. Ama iyi anlayın ki hepinizin yoğunluğunda İsrafil var ve İsrafil’in gücü büyük kötülükleri önleyecek yücelikte kotlanmıştır.

Her şey, her şeyle ilişkilidir. Siz, biz, hepimiz tekiz aslında. Benim yaptığım, sizin yaptığınızdır ve sizin yaptığınız, hepimizindir. Ama dağı, taşı delen insan, koruyucu olmalıdır.
Ben dünyaya insanı indirirken, insanın yoğunluğunu kotlamaya çabaladım.

2 Mahrek var. 2 Mahrek’in her birinde varım ama bir tekiyim. Hangisi? Birliği. 2 Mahrek’in birliğiyim ben. Bu Mahreklerin biri YUAN’dır; özgerçekliği tohumlar…önünüzdür…köksüz olmayan yüreğinizdir ve tüm yaşamlarınızdır ve sadece sizin değil bütünün yaşamlarıdır. Buna biz “İlk Mahrek” deriz.

Bir de diğer bir Mahrek var ki o Mahrek, hepinizin yoğunluğunda tohumdur ama yaşam değildir henüz. Vardır ama hologramdır. Hologramı tohumlayacak olan sizsiniz. Bunun içindir ki sizin yarınlarınızı kayıtlarken, bu mahrekin kelam olarak size çekilmesi gerekir. Buna da bedenim TUAN dedi. Mutlaka Tuan’dır bu; geçmişin gerçeğinin ötesindeki tüm zamanların yoğunluğu olan Tuan.

Tuan, sessizliktir. Her şeyin sessizliğidir ve sessizliği hepimiz ayrı ayrı dilleyebiliriz ama kontrol kurmadan dilleyemeyiz. Hepimizin yapması istenilen, 1. mahrekin kutsal ışığını kotlayarak, kendi yoğunluğunuzu da katarak, tahditsiz biçimde 2. mahreki kotlayabilmek. Onu kotlamadan, onun yaşam kayıtlarını ve yaşam tahtını, kelama indiremezsiniz.

Bunu yaparken hepinizin iyi bilmesi gerekir ki tükenenlerin kontrolu da sağlanmalıdır. Peki; bu kolay mı? Asla değildir. Bunu yapabilmek için de kayıt dışı bilgilerin tümünü, kelamda kontrol etmeniz gerekir.

Kelamda neyi kontrol edip, neyi kontrol etmeyeceğinizi biz bilemeyiz. Bilen nedir? KUAN’dır. Kuan nedir? Tahditsizliktir. Her şeyin yüceliği olan tahditsizlik ve o tahditsizlik has ilimdir. O ilim, bütün kültlerin tükenen tahditsiz olmayan, herkesin hakikiyetinde olan ya da tahditli olan ne varsa…ve buna tüm zamanlar ve tüm kayıtlar dahildir. İşte; buna biz Kuan diyoruz; Kuan.

Kuan’ın kotlayıcı gücü, koruyucu yoğunluğu ve kutsal ışığı, tüm insanlığın görevidir. Bunu hak edebilmek, ölümden öte ölümleri kotlayabilmekten de öte, Hakk Tahtın İlmi olmakla mümkündür. Peki; vasi gerekir mi bu yüce insanlığa? Makbul olan, vasi olmadan bunları başarmaktır.

Her insan kelamda kalem olduğunda, artık vesayeti yoktur. Bunu hak edebilmesi kolay değildir ama koruyucu insanlık onu kontrolsuz bırakmayacaktır. Peki; “koruma” dediğimiz gerekli midir? Vallahi billahi gerekmez ama ya KAHA olamamışsa o ne olacak? Onu borçlu mu bırakalım? Bırakın onu da hak edelim.

Dağlarım, kopup gidenleri ne yapalım? Oldurtalım. Korkmayın…korkmayın! Dünyalıların tümü bizimdir; bilin. Hiç birisini ters yüz etmeyeceğiz bu yaşamda. Her şey, her şeyle kotlanacak.

Ha, diyeceksiniz ki “Yahu, eli ayağı durmadı ki! Neler yaptı dünyada? Kırandı, hırslıydı, çaldı, çırptı…kontrol edilemedi.” Ya da “cinayet işledi, gasp yaptı, öldürdü, katliam yaptı, sabotaj…ne varsa” yapabilir. Öz gerçekliğidir onun. Onları mutlaka kontrol etmeliyiz.

Temiz bir dünya istiyoruz biz; kesinlikle. Temiz bir dünya! Bu dünya, “el gerçekliği”yle kotlanmalıdır. Ha, diyeceksiniz “ne demek el gerçekliği?”

Sayın Bayanlar, Sayın Baylar, el gerçekliği herkesin, Allah Eli olmasıdır.

Değerliler, ”Allah Eli olmak ne ki?” diyeceksiniz. Seyfullah olmaktan öte, yaratmak ve yolu kotlamak, hologramı aşırtmak, siyahtan öte simsiyahı kaynak yapmak, muktedir olmak ve mürcan cemaati olmak. “Bunları anlatmak kolay da olmak zor…” diyor yürektekiler. Söyleyin onlara, and olsun ki dünya öfkeyi aştığında, her bir yürek insanlaşacaktır…ama önce dünyanın öfkeyi aşması gerekir.

Ha diyeceksiniz “hani efradın onun yüceliği ile kotlanmıştı da efradında o, kontrol kurmuştu ve öfkeyi aşmıştı ya?” Yakışır…yakışır efradıma. Ama daha önemli bir bilgi var ki herkesin kelam olup, kendini hak etmesi, mutlak olması, muktedir olması, dümene oturması şarttır. Bunu yapan var mı şu anda? Asla yoktur. Asla yoktur ama olur mu? Öfke yoksa olur…Öfke yoksa olur!

Borcum var mı? Asla yok. Peki; neden? Hadi anlatayım bunu da;

Dürtülerle çalışmıyoruz, ilimle çalışıyoruz burada. Bilişimizde kaynağımız var. İmparatorluğun yüceliği var burada. Her şeyin gücü var. Bunları bilenler, kelamda kendilerini anlayanlar, bu bilgileri okuyacaklar ve anlayacaklar…ama ölülerin, öldürülenlerin, bilgi okumasına iznim yoktur.

Bunun manası ne; bilir misiniz? O bilgiler kontrollu okunur. Okuyan kontrollu anlar. “Okumadı, anlamadı” demem. “Okuması gerekse, okur” derim. “Anlaması gerekse, anlar” derim.

Ark akarken, anlasa da akar ark, anlamasa da akar…ama aktığında kalem olup akar. Öyle çok akar ki! Her ana akar…aktıkça akar ve yarınları kotlar. Kotlar ki tohumlar. Mutlak olan budur. “Müsih” dedikleri kelam da budur. Yaşam da budur.

Hayatlar boyu aktık canlar…hayatlar boyu aktık. Şimdi; dünyada bedenliyiz. Akmazsak, kaynak olmaz. Akmalıyız ki kaynak olsun dünya. Dünya kaynak olmazsa, planetler arası kotlama olmaz. Planetler arası kotlama olmazsa, Robbi Kapılar bütün kotları kontrol eder ve sistem, robotların sistemine dönüşür. Nasıl anlatayım daha size?!

Ve diyorum ki karanlık aydınlığı tohumlayacak ve herkes kendini dilleyecek. Ancak, verdiğimiz ilim olduğunda, okuyan Kuran olduğunda, kotlanmış ışık, yaşam olduğunda, biliş kalemleri Mutlak Kuran olacaklar ve tükenen kim varsa, kaynak yapacaklar hepsini de. Ve onca çaba bunun içindir.

Çan çaldı canlar. Yaşam ekmeğimiz olacak. Hadi buyurun, ilahi görevi yapalım.

https://vimeo.com/240951775

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ