Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 9, 3. AKIŞ
 

01. KASIM.2017 İMPARATORLUK 9
AV. NEZİRE SELÇUK 3. AKIŞ

Canlarım... Rahman olanın kapısını açtık ve seslendik... Birlik Kapımız'da insanlığı tohumladık... Kulluk yaptık...

Hayrın tendeki nefesi olduk... Aşk olduk... Şans diledik kelama... Kelam kalemdeydi... Aktı geçti...

Farklı dünyalar, farklı kalemler bugün hepsi burada... Ama siz burada olanları bilmiyorsunuz, görmüyorsunuz... Verdiğimiz herşey, herşey içindir... Ve hepsi bizi dinliyorlar şu anda...

Sahte dünyalar, sessiz kalemlerdir... Eğer o ses yoksa kalemde, sahtelik olur... Bizler doğanın görevini kodluyoruz. Yoğunluğu kokluyoruz ve toprağı tohumluyoruz burada... Ama daha da önemlisi yarattıklarımızı kontrollu olarak kayda alıyoruz...

Çamur yoğuruyor dünya derler... Ve herkes bilir ki adem çamurdan yaratıldı... Ya şap? Şap nerden yaratıldı?... İlimden yaratıldı...

Eğer eğer adem çamurdan yaratıldı da şavkı yoksa yarını yoktur ki... İşte yarını kodlayan o şavk, aşkla kodlanır... Ve Birlik kontrolunda kurulur herşey... Sisteme görev taşırken de iyi bildirtiriz ki herkes kendini anlamalıdır...

Dünya nikah kıyar yarına!... Hepiniz iyi anlayın ki dünyanın nikahı insanın nikahıdır... Yaşama nikahtır bu... Eğer siz dünya bedeninizi terk ettikten sonra yarını tohumlamamışsanız, ölüsünüz yoksunuz yarında...

Ama siz her şeyi hak edip, yarını hak tende hak tınıyla kodlamışsanız; yaşarsınız her zaman ama bu yaşam sizin teknik kaleminizle, tüm zamanlardaki yüreğinizle ve tüm sistemlerle gerçekleşir...

"Öldüm yok oldum değil, oldum, oldum" dersiniz... Ben orta kapıların tümüyüm dersiniz... Çünkü "ben Rahmanım" dersiniz... "Yaşarken yaşanırım" dersiniz... Ve "yaşatırım" dersiniz... Ama yaşatan, yaşayan kelam olmadan nefes olamayacağından, muktedir olamaması onun nurunda kulluğun olmamasıdır ki herkes kendini anlayacak güçte olmalıdır...

Dal budak sarar insan, yerkürede... Der ki " önce ben kendimi hak edeyim" Ne yapayım?... İnsanlaşayım... Ya insanlık boyutlarına varamamışsa ne olacak?.. İnsanlaşamamıştır... Ve o bir beşer kalemdir... Beşer yani insansıdır sadece. Olgun Sistemlerde onların yoğunluğu yoktur...

Öfke!... Öfke!.... Öfke!.. Öfke sizi kontrolden çıkarır... Bundan sonra ki dönemde de olgun sistemlerde koruyucu kalem olma imkanınız kalmaz...

Herkes kaynak olabilir... Hakka varabilir, tanrılık yapabilir... Rahman da olur ama yaşam olması farklıdır... Yaşamak farklıdır... Ben cennet kurarım dersiniz... "O cennet yarınımdır, yaşamımdır" dersiniz ama cemaat olmadan cennetin cevherinde can olsada, yarın olmayanda kayıt olmadığında, sizin cennetiniz cemaat olarak cennette olamaz ki...

Ya dağlarım... Dualar okursunuz dersiniz ki "ama beni korudu Allah..." Yak yık... Sonra de ki "beni Allah korudu..."

Değerliler... Ekmeğiniz ekmeğimiz... Yarınınız yaşamımız... Ağırlığınız hasatımızsa... Kontrolunüz yoksa; koruyan sizde siz olmadıkça, kontrol etmedikçe yolunuza sizi seviyeniz ne olursa olsun öfkeniz sizi sizden çıkarır ve siz artık yolda değil, yoğunlukta değil, kalemde değil, hayırda değil, her sistemden ayrı bir kayıt yaparsınız... O kayıt ruhsuzdur... O kayıt kontrolsuzdur... Ve savaşın sırrını size diller ama sizi sizden farklı çalışmalara alır...

"Deliler, diriler" derim hep... Nedir delilik?.. İnasanın kendini bulması... Bulduğunda delirir der ki "ben kendimi hak ettim..." Ah canlarım ah... Hangi deli, hangi deliyi kodladı ki bugüne kadar?... Bir tek deliler mi kontrol kurar?... Her insan yarını hak etmelidir...

Fantastik bir sesleşme diyor bir yüce... Ona derim ki "aşk yoksa, fantastik olmasa da olur... Ama aşk varsa hayrın hasatını yapalım..." Buyrun...

Değerliler, Rahman olan kapıyı açtı ve geldi... Kimdir o?... Allah'tır... Peki Allah niye gelir? Sese gelir...

Niçin?... Cemaat cevherin de can olanların yaşamı için gelir... Allah kimdir?.. İlimdir canlar... İlimdir Allah!... Onu anlayan var mı acaba?... Onu siz bedenli mi zannettiniz?... O ilimin kalemidir... O Sizden öte sizdir ama sizin yarınınızdır o... 
"Ve dünya beni hiç anlamadı" der Allah... "Onca çaba boşunadır" der...

Allah der ki "Rahman'a Ka Ha olsa da yarında olmayan, şarkımda yoktur" der... Başka ne diyecek ki... Cennetten öte bir cennet... Kelam ve Her kelam halik... Haktan... Hak tenden öte olan ten!...

Emperyal diller, Amon topraklarını tohumlar... İmparatorluğun yolcularıysa yaşamı kodlar ve tohumlar....

Suya insanı koyanlar, Rahman olup kuran olup kontrol kurarlar... Ve Mikhail olan zeytinler... Her biri bir zeytindir onların... Kaynaktadırlar... Biz onlarız... Kaynak olanlar... Canlılar... Rahman... Altın Işığın Kültü... Öfkeyi hiç ama hiç bilmez... Gerçek budur...

Düyun dedikleri Kuran... Tinsel kapıların her andaki yaşamı, hikaye dinletmez sadece... Sevgiyi diller ve dinler...

Çanın çalmasıyla birlikte, Mustafa Paşalar da gelirler bu meclise... Ama unutmayınız ki Muhammet Mustafa da burada... Hepsi hepsi buradalar...

Sayın Bayanlar, Sayın Baylar... Çay demleme zamanıdır... Hadi Çayınız demlensin... Şans diliyorum hepinize, geri döneceğiz... Buyrun Afiyet Olsun...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/240987505?ref=fb-share
 

 
  Bugün 23 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol