Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 8, 4. AKIŞ, 2. BÖLÜM
 

25.EKİM.2017 İMPARATORLUK 8
AV. NEZİRE SELÇUK 4. AKIŞ- 2. BÖLÜM

Peki basınç var mı yaşamda? Basınçtan öte basınç var… Neden kaynaklanır bu basınç? Kardeşim kelamdan kaynaklanır… Eğer sessiz kalsak basınç olmaz… BASINCIN OLMAMASI YOLUN KONTROLUNU KAYBETMESİ ANLAMINA GELİR!... Bu yolu kontrol “BİZ” olan birliklerin basınçlı sistemleştirici ses kayıtlarıyla olur… BU KAYITLARLA KÜRZİ KAPILARI KODLARIZ… Bu kayıtlarla mutlak olanları koklarız… Toprağa tohum indiririz… Ekeriz ama BİR SES BASIÇSIZSA IŞIKSIZDIR… VE KERVANDA HİÇ BİR ANLAM TAŞIMAZ O SES… Bu nedenledir ki; sistem, nizam ve düzenin tüm zamanlardaki sesini kodlarla kaleme indiriyoruz…

KOD… HER BİR KOD BİR SİSTEMDİR… HER BİR KODUN BİR SİSTEM SESSİZLİĞİ VARDIR… VE HER KOD YOLUN KONTROLU İÇİN KODLAMA YAPAR… KENDİ KOD VE YARINLARI KODLAR… DOĞANIN GÜCÜDÜR OLUŞAN… DOĞANIN GÜCÜNÜ OLUŞTURAN EKMEK YAPANLARIN İLMİDİR… HEPİMİZ YARADAN OLURUZ BU İLİMLE…

HEPİMİZ YOLU KODLARIZ… Ama toy bir dünyalı “ben de ses vereceğim” diyerek kendi yaşamını kontrol etmeden, bize “BİZ İLMİNE” gelip de diriliklere kelam ederse; öfkeyi, herkesin öfkesini dinletmek isterim onun nuruna kaynak olanlara ki, onlar kontrol edilsinler diye… Yoksa aksi halde cennetin ekmeği dahi olunmayacaktır bu yaşamda…

Halı döşedim dünyaya… GERÇEK İNSANA “GEL” DEDİM… Halı döşedim insanlık kelamıyla dillesin yüreklerini diye… Ama o halının en ve boyu vardır… Kim o halıya ayak basarsa, yürüyen dünyanın kültü olur… Ama o halıyı hak etmeyen oyundur o kalemin de kodladığı…

Benzer çalışmalar diğer bütün planetlerde de yaptığımızdı… Hep yaptık… Bu dünya diriliğinde bütünün kültü olarak kodladık her anı… Ama diğer planetlerin kalemi Mustafa kapılarının kelamından farklıydı…

“OL” deriz olur oralarda ama burada muktedir insanın mutlak kapısının mutlaka yoğunlaşması gerekir… “Şimdi bana söz ver” diyor. Ona söz vermeye niyetim yok aslında… Çünkü robotik timlerin teknik kalemi olarak bizimle sesleşmek istiyor… Yaprak yaprak okuduk onu ama “şöhret” dedi de başka bir şey demedi… Sadece “seni tanıyan yok” dedi… Ben tanınmak için gelmedim ki yaşama… İnsanlık için geldim… Hey dünya!... Ben dünya denilen bu planetin mutlak kapısıyım… AMA ANLAYAN, KELAMDA KENDİNİ HAK EDENDİR!...

Fırat’ın gerçeğini sordular bana… “Nedir Fırat’ın gerçeği” diye? Bana sorgu sual ettiler “neden Fırat?”

Değerliler! Dünyalılar!

Fırat’ın ikmal tamamlatıcı bir yoğunlaşması olur… O bölge mutlak kulluk için has teknikle kodlanmış bir bölgedir… Ve düzenin kurulması için geri çekiliş esnasında orada yoğunlaşmanın olması gerekir… Bu yoğunlaşma ne şekilde olacak? Çarık giyenlerin kontrolu sayfalarda kaleme inmedikçe orada yolun kodlanışı gerçekleşemez… Peki ne şekilde olacak bu kodlanış?

Canlarım!

Seviyenize göre bildirdim hep bilgiyi… Bunu da seviyenize göre bildirmek isterim ama muradımız insanlığın anlamasıdır… Bu nedenle net olarak vereceğim… 
HER DÜNYA ALLAH’IN TAHTINDAN KODLANIR… AMA BU DÜNYANIN KONTROLU İNSANLIKLADIR… EĞER SURİYE DEDİĞİNİZ O YAŞAM KAYDI MASALARIN KONTROLU İÇİN KODLANMAMIŞ OLSAYDI, BUGÜN DÜNYANIN YÜCELER CEMAATİYLE CEVHERE İNDİRİLİŞİ MÜMKÜN OLAMAYACAKTI…

Cürümler işlendi yüceliklerde… Kodlanmış ışıkların mutlak kayıtları kontrol edilemedi… Yaşam sistemsiz ise, yaşamın ilminde sistem kurulmalıydı… İşte bunlar muktedir insanlıkla olmalıydı… Ve dünyanın ruhunun kontrolu gerçek çatışmayı önleyecek gücü devreye almalıydı… Bu nedenledir ki, hepinizin iyi bildiği gibi SURİYE’DE MUTLAK KIRICILIK DEVREYE GİRDİ… Biz mutlaka ölüyü diriltenler, o bölgede müsterihiz ki ışığı tohumladık ve yoğunluğu kodladık… Yoğunluğun kodlanışıyla birlikte Mısır’ın yaratıcı gücü devreye girdi… Mısır’da neler olmuştu? Öz gerçekliğin kodlandığı dönemlerde bilir misiniz? Çok kırılışlar olmuştu… İşte Mısır’daki kırılış mutlak kurulların kalemine indi ve oraları yetkin kapılarda yeniden toprağa tohum diye indirdi… 
Peki daha neler oldu? Bilirsiniz ki, Suriye’nin toprak toplumu Mustafa Kemal’in ilminden öteydi… Ve oraları mutlaka kontrol edebilmeliydik… İşte ETKİN SİSTEM KODLAMALARI bu şekilde devreye alındı…

Dünyanın örtüsünü örtecek olanlar orayı hak etmek istediler… Mutlaka bilirsiniz ki, sömürge düzeni vardı orada… Her ülke kendi için orayı değerlendirmek istedi… Petrol zengini bölge ama hakikiyeti olmayan bölge!... Daha da önemlisi yer altı zenginlikleri hakikiyetin tekniğinde hiçbir mana taşımazdı… Ama yoğunluğu kodlayanlar için önemliydi… Ve bütün kötülükleri yapabilirlerdi ki, o zaman kapılarını açsınlar ve oranın tüm zaman sistemleşmesine bütüne hizmet ilmini kodlayabilsinler… Bunun için kalem gerekliydi… Dünya dışı dünyayı izlerken, bunun için birtakım sınırlamalar geldi… Dediler ki “herkes kendini dillesin…” İyi de DÜNYA FARKLI BİR KODLAMA İÇİN HAZIR DEĞİLDİ… Ve insanlık boyutlarına yaşam kodları indiler… Herkes için… Ve sonra ruhlar kapısı açıldı…

Biliniz ki, arza arşı indirenler daha güçlü bilgileri de düzene indirdiler… Yerin gücünü artırdılar… Şu ana kadar hiçbir zaman olmadığı kadar büyük bir sıkıntı var o bölgede… Çünkü yoğunluk arttı, yaşam kodlandı ama nefes yok henüz orada… Nefesin bütüne kült olması gerekiyor…

Bu ne şekilde olacak? Atlanta Ata kapılarının kodlanışıyla… İşte o kapıları kodlayacak olan da ismaililer… Peki ne olacak? Hepinizin iyi bilmesi gerekir ki, o bölge mutlaka barışı hak edecek… Nasıl hak edecek barışı… Şafak söktükten sonra… Ortadoğu dediğimiz tüm bölgede kelam ilmi bütünün kültü olacak… Fraksiyonlar var orada… Her biri kendi yoğunluğunu kontrol için çabalıyor… Ve hepsi tüm insanlığın kontroluna girecek… Ve bölgesel sistemleşme devreye alınacak… Bölgesel sistemleşme neticesinde hepsinin kendi yücelikleri kodlanacak… Ama tümü mutlak kapıda insanlık ilmiyle çalışacak…

Herkes kendini, kendi yüreğini dilleyebilir ama bütün için hepsinin kendi yolu olmalı… Öyle öyle ama hepinizin iyi bilmeniz gereken bir husus var ki, TOPRAK İNSANINDIR VE HER TOPRAKTA İNSANLIK OLACAK… Hangi toprak hangi toprağın toprağı… İndirdiği kelam… Bunlar iyi bilinecek… Dünya dediğiniz bu planet artık hepimizin kelamı olacak… 
BİZLER DÜNYA BİLİŞİ İLE ÇALIŞANLARIZ… DÜNYANIN YOĞUNLUĞUNU KONTROL ALTINDA TUTACAĞIZ… DAHA DA ÖNEMLİSİ, ÜZERİNDE YAŞADIĞIMIZ DÜNYANIN ÜZERİNDE YARINLARI OLAN BİR YAŞAMLA ÇALIŞMASINI BEKLİYORUZ… Bir kez daha şunu ifade etmek isterim ki, DÜNYA BARIŞI HEPİMİZ İÇİN ÖNEMLİDİR VE BU BARIŞI BİR TEK İNSAN OLARAK KODLAYAN, KODLANAN LEVHİYLE KAYITLAYACAĞIZ…

Sizin size ait olan bilişiniz ve bizim bize ait olan bilişimiz, hakikiyette teknik tohum olacak… Sonra dünyada bütüne hizmet başlayacak… Bu hizmeti kimse kimsenin ümmi kapısında yapmayacak… Herkes kendi kapısında olacak… Ha diyeceksiniz ki “Side kalemleri ne yapacak?” Hepimiz bir tekiz canlar!... O Side kalemleri, haz insanlık kalemi olacak… 
BİZLER BARIŞ ELÇİLERİYİZ BUGÜN… SADECE BARIŞI DİLLİYORUZ… VE BİLİNECEK Kİ, BARIŞSIZ BİR DÜNYA YARINSIZ BİR ZAMAN SIRRI OLUR… ORADA KULLUK YAPILAMAZ… “VE BARIŞ, BİR TEKNİKTİR!...” o TEKNİKTE HAKİKİYET OLUR… Bizler barış derken, her bir ülkenin kendi sınırlı kapılarında kendini hak edişini kastediyoruz… Türkiye sınırlarında Türkiye’nin, İran’da İran’ın, Mısır’da Mısır’ın ve Suriye’de Suriye’nin birlik tekniği… Her biri birlik ve teklik… Ama tümü tek kelam… Yani hiçbir toprak bölünmeyecek… Bölünen bir toprağa izin vermiyoruz… VE YEŞİLDEN MORA VARAN İNSAN MUTLAK KURAN OLACAK!...

Değerliler!...

İŞTE “FIRAT SİSTEMİ” BUDUR… FIRAT SİSTEMİ!... FIRAT’IN AŞILIP GEÇİLMESİ YERYÜZÜNÜN YENİLENİŞİDİR… VE BİZLER YENİ DÖNEMİN KAYNAK İLMİNİ SİZİNLE DİNLETİYORUZ… İYİ BİLİN Kİ, “MASİVA” DENİLEN SİYAHIN EN SİYAHINDAKİ YAŞAMIN HAKİKİYETTE BÜTÜNÜN KÜBRA OLAN LEVHİSİNDE İSLAM OLMASIDIR!... HEPİNİZ, HEPİMİZ İSLAMIZ!... İYİ BİLİN!... “İSLAM” demek “İNSAN” demektir!... Bir tek bunu bilin!...

BEN SİZİ DİNE ÇAĞIRMADIM, İLME ÇAĞIRDIM… VE O İLİM İNSANLIK İLMİDİR… Karşı karşıya kalacağınız ne varsa, hepsi sizden size kaynak olan insanlıktan doğar… Hepiniz biliş halinde bütünün Kübra olan ilminde her şeyi hasatla kodlayacaksınız…

Dümene ilmi oturtuyoruz canlar!... İLİMİN ADI “İMPARATORLUĞUN GÜCÜ” DÜR… Boşuna yorulmadık… İyi bilin ki, boşuna yorulmadık… Ve bundan sonra da boşuna yorulmayacağız… NE YAPARSAK AKILLA YAPACAĞIZ!... 
Ben dünya olan!... Zaman esmalarında yarını kodlayan… Kelam olan insanlık… Hepinizde varolan, ruh olan…

Sevgiyle kucakladım hepinizi…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/240149831
 

 
  Bugün 40 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol